Doğanın ne kadar büyük bir güç olduğunun harika bir örneği olan Al Naslaa kaya formasyonu, âdeta uzaylılar tarafından lazerle ikiye yarılmış gibi bir görünüme sahip. Tabii uzaylıların bu kaya parçasını bu hâle getirdiğini düşünenler olsa da kayaların bu görünümü alışının ardında dünyevi sebeplerin yattığı düşünülüyor. Bu iki kayanın nasıl bu hâle geldiğini merak ediyorsanız içeriğimize buyurun. 👇
Mükemmel bir dengeyle dik duran bu iki kaya arasında hiç boşluk yokmuş gibi görünüyor. Bu formasyonun tesadüfen bu hâle geldiğini hayal etmek epey güç. Bilim insanları, bu şaşırtıcı oluşumun kayaçların doğal olarak ayrışması sonucunda meydana geldiğini düşünüyor.
Formasyon, dünyanın en fotojenik petrogliflerinden (kaya yüzeyi oyularak yapılan duvar resmi) biri. Kayaların üzerinde Arap atı, dağ keçisi ve insan tasvirleri bulunuyor. Bu tasvirlerin ne zaman oyulduğu tam olarak bilinmese de bu kumtaşı kayaların binlerce yıllık olduğu düşünülüyor.
Bu teorilerden birine göre kayalar fay hattının üzerinde bulunuyordu ve kayaların altındaki toprağın kayıp zayıf bir noktada ikiye bölünmesiyle kaya formasyonu yarıldı. Bu eylem sonucunda oluşan yarık, günümüzde kumları süpüren rüzgârın geçtiği rüzgâr tüneline dönüştü. Kum taneleri binlerce yıl boyunca bu yarığı düzleştirerek bugünkü pürüzsüz yüzeyini meydana getirdi.
Elbette bu duruma jeolojik bir çatlak (kayanın yerinde değişim olmaksızın doğal bir kırılmanın meydana gelmesi) da neden olmuş olabilir. Bu durumda çatlak kayayı böler ve Al Naslaa kaya formasyonunda görüldüğü gibi alışılmadık düz bir şeklin ortaya çıkmasını sağlayabilir.
Yani binlerce yıl önce birleşik olan kumtaşı kayaçların arasındaki su kaçmasıyla bu çatlak oluşmuş olabilir. Sıcaklıkların artmasıyla birlikte bu araya kaçan buz parçası eriyip ardından kumtaşından kayaları ikiye bölen mükemmel bir aralık bırakmış olması mümkün.
Hatta biçimlerinden ötürü bunlara mantar kaya da deniyor. Genellikle rüzgârın yere hızlı inerek kayaçları daha hızlı aşındırması veya kayanın buzulların yavaş hareket etmesi sonucunda bir başka kayanın üzerine kayıp dengeyi sağlamasıyla oluşuyorlar.
Temel metal araç gereçlerle kayayı ortadan yarmak mümkün değildi elbette. Ancak eski uygarlıkların belirli coğrafi noktaları işaretlemek, dinî önemi olan yerleri belirlemek veya sanat yapmak amacıyla kayaları yontmuş olması gayet mümkün. Kayaların üzerindeki petroglifler, insanoğlunun meydana getirdiği her şeyin bir amaca hizmet etmek zorunda olmadığının güzel bir örneği.