Noel de dünyadaki her insan evladı gibi İzlanda'ya bayılan birisi (İzlanda'yı kim sevmez sorarım). Toplamış bavulunu çantasını, epeydir görmek istediği o mistik ülkeye doğru yol almış.
Noel heyecanlı. Noel'in içi içine sığmıyor.
İlk amacı, kiraladığı araç ile havaalanına 45 dakika uzaklıkta olan başkent Reykjavik'in ana caddesi olan Laugavegur'a gitmek.
GPS de ülkenin te diğer ucunda bulunan bir balıkçı kasabasını işaret ediyor. Noel Santillan da yol bilmez yordam bilmez bi turist sonuçta, alete güvenip basıyor gaza.
O kadar uçak yolculuğu üstüne bir o kadar daha arabayla yolculuk ediyor ve nihayet balıkçı kasabasına varıyor. Haliyle ortamın hiç başkente benzer yanı yok, fotoğraflarda gördüğü Reykjavik böyle değil.
Anlatıyor durumu etraftakilere böyle böyle diyerekten. Yerel halk da buna 'len şapşik onca saat neden hiç durmadın, yanlış bi şeyler olduğunu farketmedin mi?' diye soruyor doğal olarak.
'Cahildim dünyanın rengine kandım'
İzlanda küçük ülke malum, kasabaya vardığında anlattığı hikaye kulaktan kulağa hemencecik yayılıyor. Ertesi sabah gazetelere bir bakıyor herkes ondan bahsetmiş. Aga canına yandığım ülkede dert yok tasa yok mis gibi, doğal olarak böyle şeyleri konuşuyorlar işte.
Bir de uyarımız var kendisine: Aklında olsun bi dahakine çevredeki insanlara adres sor. Kime sorsan gösterirler. 😂
ülkede nası bi aksiyon kıtlığı varsa artık, adam ülkenin gündemi olmuş
yanlışlıkla gittiği yer daha güzel
'Laugavegur' ismini kafadan sürekli "la gevur" olarak okuyan bi ben miyim? :D :D