Araba Sahibi Olanların Yaşadığı 15 Dram

Araba sahibi olmak iyidir, güzeldir, hoştur ancak her zaman da mutluluk sebebi değildir. Bu başlık altında, araba sahibi olanların yaşadığı dramları, kederleri, stres çeşitlerini ve mahrum kaldıkları güzel şeyleri; kah gülerek kah 'n'alaka' diyerek okuyacaksınız.

1. Yolculuk esnasında bir şeyler atıştıramamak

Araba kullanırken termos bardağına koyduğu kahveden içmeye çalışıp haşlananlar. Evet bu maddede sizleri anlatıyorum. Araba kullananlar bir şeyler atıştıramaz. Dökülür, saçılır yahut ağızları yüzleri yanar. Oysa araba sahibi olmayanlar; başkalarının arabalarında yiyip içip coşabildikleri gibi; toplu taşıma araçlarında ne kadar ayıplansa da bir şeyler atıştırabilir.

2. İş çıkışı trafik stresine maruz kalmak

Diyeceksiniz ki 'Ne var arabası olmayanlar da metrobüste bu stresi yaşıyor!!' Hayır yaşamıyor. Biz metrobüste, otobüste veya vapurda tın tın giderken; arabası olanlar gaza frene basmaktan bilek kası yapıyor.

3. Yakıt masrafı

'Zamlar falan etkilemiyor ben hep 50 liralık alıyorum' diyen adamın dramıdır bu. Hep 50 liralık akaryakıt almakta, ama her zamanla birlikte daha az mesafe yol alabilmektedir. Oysa araba sahibi olmayan, zamlardan daha az etkilenmektedir. Mutludur, sevinçlidir, kıvançlıdır.

4. Trafikte telefonu kurcalayamamak

Akıllı telefon kullanımının artması ve sosyal medyanın hayatlarımızda daha büyük alanlar kaplamaya başlaması; insanlarda, gün içinde ve trafikte dahi sosyal medyayı takip etme refleksi yarattı. Bu refleksin bir getirisi olarak trafikte telefon kurcalamak gibi bir eylem oluştu ki ne kadar tehlikeli olduğunu şekil 1-a daki görselde görüyorsunuz. İşte araba sahibi olanlar bu yüzden trafikte her daim bir miktar kederlidir.

5. Motorlu Taşıtlar Vergisi dramı

Biliyorsunuz ülkemizde her yıl 2 kez olmak üzere, araçların tipine, motor büyüklüğüne ve yaşına göre Motorlu Taşıtlar Vergisi hesaplanır ve ödenir. Oysa araba sahibi olmayanlar 'metrobüs vergisi' falan ödemiyor. Bak mis gibi vergisizlik.

6. Aracın periyodik bakım ve muayeneleri asla bitmez!

Araba dediğin şey, kullansan da kullanmasan da eskiyen ve değeri düşen; ancak kullanırsan daha da çabuk eskiyen bir ulaşım aracı. E eskidikçe de bakım yaptırmak gerekiyor haliyle. Yetkili servislerin bakım ücretleri uçuk olmasına rağmen insanlara güven verirken; sanayii tamircisi diye tabir edilen ustalar daha makul ücretlere 'garantisiz' bakım ve tamir yapabiliyor. İşte bunlar hep masraf! Sadece bakımla bitmiyor, bir de bunun muayenesi var. Oysa araba sahibi olmayan insanların böyle dertleri yok. Keder sahibi değiller.

7. "Türkiye'de her gün yaklaşık 30 araba çalınıyor."

Araba hırsızlığı, her ne kadar 'Fast & Furious' serisiyle sempatikleştirilmiş, içselleştirilmiş ve kanıksanmış olsa da hala ülkemizde bir suç. Arabayı ıssız bir sokağa bırakan araba sahipleri, her gün bu korkuyu yaşıyorlar. 'Arabayı patlatıp laptopu alırlar mı, teybi götürürler mi, arabayı komple götürürler mi?' korkusundan arabada yatan adam da getiricem ben size. Ama araba sahibi olmayanın böyle derdi var mı? Yok. O anca alarmı öten arabanın sahibi gelsin diye pencereden bakıp çekirdek yer. Rahat adamdır. Mutludur.

8. Trafik ve park cezalarının, insanları yaşlandırdığı bilimsel deneylerle kanıtlanmıştır.

Türkiye'nin bir yaşam geleneği olan 'ben her şeyi bilirim, her şeyin en iyisini yaparım asla hata yapmam' düşüncesinin bir uzantısı da şoförlüktür. Güzel ülkemizde herkes çok iyi şoför olduğunu düşünür ve trafiğe her gün bu motivasyonla çıkıp kazalara karışır yahut ceza sebebi eylemler yapar. Arabasını iyi kullansa dahi, bir şoför her daim trafik cezası yahut park cezası korkusuyla yaşar. Oysa içinde gittiği otobüsün şoförü ceza yese bile, bir yolcu asla etkilenmez. Bu yüzden arabasızlık müthiştir.

9. Alkollüyken araç kullanmamalıyız, kullananları uyarmalıyız.

Araba sahibi olanların muzdarip olduğu bir başka konu da alkollüyken araba kullanamamaktır. Cezaların ağırlığı, ehliyeti kaptırma korkusu; araba sahiplerini alkollü bir mekana giderken yahut dönerken taksi kullanmaya itmekte; araç sahibi kişi inceden 'hem arabamız var hem taksiye biniyor lanet olsun' diye düşünmeye itmektedir. Oysa araba sahibi olmayanların böyle bir derdi yoktur. Hem keyfince yaşar, hem de kimsenin canını yahut malını alkollü araba kullanarak tehlikeye atmaz.

10. Arabası olanlar, taksici muhabbetinden mahrum kalırlar

Arabası olanlar pek taksi kullanmadıkları için; hayata, spora, politikaya ve sanata bakışlarıyla hayata bakış açımızı değiştiren güzel insanlar taksicilerle muhabbet edemezler ve halktan uzak, elitist jakoben bireyler olurlar. Oysa arabası olmayanlar, sürekli daha az ücret alsın diye taksicilere sempatik görünmeye çalışıp muhabbet kurduklarından; o semtteki son gelişmeler, siyasi analizler, transfer haberleri ve daha bir çok şeyden haberdar olurlar.

11. Arabası olanlar metrobüste sosyalleşemezler.

'Hep tek tek şoförler var arabada. 1 arabada 1 kişi var kardeşim tabi trafik olur o zaman' diyen taksiciler aklınıza gelsin. İşte o yalnız şoförler, genelde bohem yalnızlık tripleriyle trafikte olurlar. Üzgün, bıkkın, yorgun ve sosyal hayattan dışlanmıştırlar. Oysa arabası olmayanlar, metrobüste sosyalleşir. İletişim yetenekleri gelişmiştir. Metrobüs yaşamına alıştıklarından; atik, çevik, dinç ve esnek insanlar olurlar.

12. Araba fiyatlarındaki artış ve düşüşler; araba sahiplerini yıpratan bir başka etkendir.

Araba sahipleri iyi bilir ki, arabalarının fiyatı hızla düşmekteyken; yeni model arabaların fiyatları da aynı hızda artmakta ve aradaki makas açılmaktadır. Oysa araba sahibi olmayanların asla böyle dertleri yoktur. Bu durumu umursamazlar.

13. Park sorunu

Araba sahibi olanların neredeyse her gün yaşadığı bir başka dram da park yeri sorunudur. Her gün değnekçiler, 'mal gelecek abi al ordan'cılar, 'yerime park etme' diyen amcalarla mücadele verip; arabalarını güvenli, evlerine yahut işyerlerine yakın yerlere park etmeye çalışırlar. Oysa arabası olmayanların bu konudaki tek derdi; gönüllü park asistanlığı yaparken 'gel abi gel gel gel' dedikleri şoförün, camı açmadığı için onları tam duymayıp arkadaki arabaya hafif dokundurmasıdır.

14. Kasko ve Trafik sigortası giderleri

Araba sahibi olanların her yıl ödemek zorunda kaldığı bir başka gider kalemi de kasko ve zorunlu trafik sigortasıdır. Hadi araç eskiyse kaskodan kaçarsınız ancak zorunlu trafik sigortasından kaçış yoktur. Oysa araç sahibi olmayanlara 'kasko' dediğinizde akıllarına helva gelir.

15. "İlk zamanlarda arabamı o kadar sık yıkardım ki, eşim yeter Henry yıkayarak eskittin arabayı derdi" Henry Ford

Araba sahibi olanların son derece keyifli olduğunu zannettiği ancak çevre kirliliği, mevsimsel faktörler, kuş hareketleri nedeniyle kirlenen arabalarını temizlemeleri de; ömürlerinden ömür götüren bir başka detaydır. Hatta araç temizliği sonrası yağmur yağması; şarkılara dahi konu olmuştur. (Feridun Düzağaç - Tesadüfler)  Oysa arabası olmayanlar, bu sözde keyifi; dinlenme tesislerindeki araba yıkamacıların otobüsleri yıkamasını izleyerek hayli hayli yaşarlar.

Popüler İçerikler

Çanakkale'de AK Partili Belediyenin Tepki Çeken Atatürk Afişi Kaldırıldı!
Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho ile İlgili İspanya'dan Transfer İddiası Var
Daron Acemoğlu'nun Atatürk Hakkındaki Yorumlarına Gelen Tepkiler