Hayali bir karakter olsa da, onun yaşadıklarından ve yaşayamadıklarından çıkarmamız gereken pek çok ders var. Aynı hataları yapmayalım, aynı yollardan geçmeyelim diye.
Hayali bir karakter olsa da, onun yaşadıklarından ve yaşayamadıklarından çıkarmamız gereken pek çok ders var. Aynı hataları yapmayalım, aynı yollardan geçmeyelim diye.
Annelerimiz bize sürekli nasihatlerde bulunur. Çoğu zaman onları dinlemeyiz, dinlediğimiz anlarda da “off anne ne anlatıyorsun yine” der, konuyu kapatmaya çalışırız. Zihnimizin bir yerlerinde annemizin aslında çok haklı olduğunu bildiğimiz için mi yoksa gerçekleri duymaya cesaretimiz olmadığı için midir bilinmez ama bu nasihatleri hep görmezden geliriz. Sonrası malum “sevme kızım yanarsın diye söylerdi annem” deriz, onu dinlemediğimiz için kafamızı taşlara vururuz.
İnanmak hayal kırıklığının ilk aşamasıdır. Birine ne kadar inanırsan, hayal kırıklığına uğrama ihtimalin de o kadar yüksektir. O yüzden, karşınızdaki kim olursa olsun, içinizde hep bir güvensizlik payı bırakın ona karşı.
Bu cümleyi ne zaman bir yerde dile getirsem, tüm erkekler aynı anda isyan edip, feminist duygularla böyle düşündüğümü, onlar gibi dürüst erkeklerin de bu dünyada yaşadığını söylüyor. Evet belki de öyledir ama ben henüz dürüst bir erkekle tanışmadım. Eğer tanışan varsa yorumlara yazsın alkışlayalım yani napalım!
Kalanlar da acı çeker derler, belki doğrudur ama giden kadar yara almazlar bu hayatta. Giden her şeyi göze almış, her şeyden vazgeçmiştir. Vazgeçmek zorunda olduğu, geride bırakmak zorunda olduğu tüm anılarla savaşması gerekir.
Öfke zararlıdır belki ama her zaman değil. Eğer seni güçlü tutuyorsa, yıkılmamanı sağlıyorsa, öfke en güzel ilaçtır. Yanlış kararlar almana, atılmaması gereken adımlar atmana sebep oluyorsa, öfke senin en büyük düşmanıdır. Önce bir sakinleş, düşün, yalnızca kendini düşün. Ondan sonra en az zararı alacağın kararı ver.
Değişir deme, değiştirmeye çalışma, değişeceğine de inanma. İnsanlar kolay
kolay değişmez. Eğer bir kere korkup elini bıraktıysa, bir kere seni hayal kırıklığına uğrattıysa, bunu yine yapacaktır.
Evet aşk muhteşem bir duygu, evet hayata olan tüm düşüncelerimizi kökünden değiştiren, her şeye neşeyle, umutla bakmamızı sağlaya bir duygu. Fakat o her şeyi yapabilecekmişsin, her engeli aşabilecekmişsin gibi hissettiren aşk, birgün bitecek ya da yenilecek. O yüzden bu hayattan aşkı isteme. Aşk, saman alevi gibidir. Sen, başlangıcıyla sonu arasında ne olup bittiğini anlayamadan sona erer.
Huzur öyle değil. Aşk kadar tutkulu değildir ama o kadar geçici de değildir. Bu hayattan en büyük beklentin huzur ve sevgi olsun, gerisi hallolur.
Sevmek elbette fedakârlık ister ama asla çok büyük fedakarlıklarda bulunma.
Bunun mutlu sonla bittiği hiç görülmemiştir.
Neyi hak ediyorsun? Mutluluğu mu çileyi mi? El üstünde tutulmayı mı yerden yere vurulmayı mı? Bunları bize başkası yapmaz. İnsan kendi değerini kendisi belirler. Doğal olarak yaşadığımız pek çok şeyi de biz belirliyoruz. Ne yaşamak istediğine karar ver ki sana onu yaşatacak insanı hayatına al.
Bir şeyler düzelir diye bekleme. Karşındaki insan değişir diye bekleme. İnsan hayatı kısacık bir macera. Her anımız, her saniyemiz o kadar kıymetli ki. Kimseyi bekleyerek, zaten kısacık olan bu ömrünü boşa harcama.
İçten içe neyin doğru olduğunu bilirsin. Kaçınılmaz sonu hep ertelemeye,
kendini kandırmaya çalışırsın. Çünkü kolay olan, o an için seni mutlu edecek olan budur ama bunu yapma. Kendine gerçekleri itiraf etmekten asla kaçma.
Zaten affetmen gereken bir şeyler oluyorsa, o ilişki çıkmaz sokağa girmiştir. Affedip, aynı yolları tekrar yürüme. Reddeceğin, dik duracağın an geldiğinde, sakın onu geri çevirme. Kendine sarıl ve güçlü kal.
İyi her insan, birinin ona değer vermesini, onun için önceliklerini değiştirmesini hak eder. Fakat kimsenin alnında, ne kadar iyi bir insan olduğu yazmıyor. O yüzden, birisi için önceliklerini değiştirirken, hayallerini ertelerken on kere düşün. Düşün ki aynı hataları yapmana engel ol.
Başka bir insanı, kendinden daha çok sevme fikri, düşününce hiç mantıklı gelmiyor aslında ama bu hatayı o kadar çok yapıyoruz ki. Onu sevgimiz ve ilgimizle göklere çıkarıyoruz. O göklere çıktıkça biz dibe çöküyoruz. Bunu belki kendi isteğimizle belki istemsizce yapıyoruz ama sonunda kendimizi mutfakta oturup ağlarken buluyoruz.
Kimse senden daha değerli değil, kimse mutluluğu senden daha çok hak etmiyor. Eğer bencillikse evet bencillik. Bencil olmak, hayal kırıklığına uğrayıp acı çekmekten bin kat daha iyidir.
Bide eşini aldatma... En önemli maddeyi unutmuşsunuz. Aşkın, sevgin bittiyse eşine karşı ayrıl ondan sonra zaten ne yaşarsan yaşa kim ne karışır.
hala üstüne dizi tanımam. devamı çekilse tüm türkiye izler
Lan ben bunları tek bir kişide yaşadım amk. Sonuna kadar haklı bir içerik.