Antik Yunan ve Roma Halklarının Sövüp Küfretmeden Bir Garip Bela Okuma Ritüeli: Lanet Tabletleri

Merhabalar. Gün içinde çoğu şeye lanet okuduğumuz oluyor. Özellikle bu zor zamanlarda daha çok. Peki ya antik Yunan ve Roma halkları nasıl küfrediyordu biliyor musunuz? Tablete yazdırarak. Bunu da lanet yazarları yapardı.

Detaylar içerikte!

Yunan ve Roma uygarlıkları pek çok şeyle ünlüydü ama lanet tabletleriyle de ünlü olduklarını biliyor muydunuz? Onlar bizim lanet ettiğimiz, küfrettiğimiz konuları tabletlere yazıyorlardı.

Günümüzde biz “Allah belanı versin, Allah seni kahretsin, bana gelen sana gelsin” gibi lanetler okurken onlar lanetlerini ederken bile büyük bir özen gösteriyordu. Biz şarkı yapıyoruz. Neyse.

Antik Roma ve Yunan halkı başkaları yüzünden yaşadıkları hoşnutsuzlukları “defixiones” olarak adlandırılan tabletlere yazıyordu.

O dönem lanet yazarlığı diye bir iş vardı ve lanet yazarları, lanet etmek isteyen ve tanrıya umutsuzca yalvarmak ihtiyacı duyan halk için metal, taş ya da çanak çömlekten yapılmış tabletlere lanetler yazıyordu. Halk, lanet yazarının tablete yazdığı süreçte lanetin gerçekleşeceğine inanıyordu.

Lanet tabletleri çok ince kurşun levhalardır ve üzerlerine küçük harflerle yazılmıştır. Bu tabletler yazıldıktan sonra mezarlara gömülür, kuyu ve havuzlara atılır ya da kutsal tapınakların duvarına çivilenirdi. Tabletler aşk büyüleri için de kullanılırdı ve büyüye hedef olan kişinin evine yerleştirilirdi.

Antik halklar lanet tabletlerinin üzerine saç ve giysi parçalarını da ekleyerek tabletin gücünü artırdıklarına inanırdı. Bu tabletlerde lanet edilen kişinin adı yazmazdı ama özellikle Roma döneminde tabletlerin önceden hazırlandığı ve ödeme yapan müşterilerin verdiği isimlerin girilmesi için boşluk bırakıldığı da olmuştur.

Lütfen formdaki boşlukları doldurunuz olayı.

Lanet tabletlerindeki metinler bazen ölü bir kişinin aracılığıyla Pluto, Charon, Hekate ve Persephone gibi cehennemle ilintili tanrılara hitap eder. Bazı metinlerde tanrılara seslenmeden sadece lanetin hedefini, lanetin yazılmasına neden olan suçu, şartları ya da direkt kötülüğü ele alır.

Sadece hedef ismin yazıldığı lanetler de vardır ve bunlar tabletin yazımında sözlü bir büyünün yapıldığı varsayımına yol açar. Atina’da keşfedilen lanet tabletlerinin çoğu mahkemede görülen davalarla ilgilidir. Genellikle davalı davacıya lanet okur; mahkemede sözlerini unutmasını, başının dönmesini talep eder.

Diğer tabletlerde de genelde erotik bağlama büyüleri, iş ya da spor hayatında rakiplere karşı yapılan büyüler ve hırsızlığa yönelik lanetler yer alır. O dönem hırsızlık ile ilgili yazılan tabletler daha makul ve olumlu karşılanır ve bu metinlere “lanet” yerine “yargı duası” gözüyle bakılırdı.

Erotik lanetlerin kullanımı Helenistik dönemde oldukça popülerdi. Karşılıksız aşk ve amaçlanan hedefin üzerinde cinsel kontrol Akdeniz dünyasında birbirine benzerdi.

Kadınlar, rakiplerini itici hale getirerek uzaklaştırmayı amaçlayan bir ayırma büyüsü olan "diakopai", hedefini kendine bağlamayı amaçlayan bir büyü olan "agogai"yi tercih ediyordu. Son araştırmalar kadınların lanet tabletlerini erotik büyü için başlangıçta düşünülenden çok daha fazla kullandıklarını göstermiştir.

Avrupa çapında arkeologlar tarafından keşfedilen 1500'den fazla lanet tableti var. Yunanca ya da Latince yazılmış olan bu tabletlerdeki lanetler, rahatsız edici olmaktan tutun da komik olana kadar değişmektedir. İşte bunlara örnek bazı tabletler;

Londra'da bulunan lanet tableti. Yazıt şöyledir: "Tretia Maria'yı ve onun hayatını, zihnini ve hafızasını ve birbirine karışan karaciğeri ve ciğerlerini ve sözlerini, düşüncelerini ve hafızasını lanetliyorum; bu nedenle, gizlenen şeyleri konuşamayacak ve yapamayacak."

Bu lanetin yazarı Docimedis, Roma hamamındayken biri eldivenlerini çaldığında kendini talihsiz bir durumda buldu. Misilleme olarak, "tanrıçanın tapınağında akıllarını ve gözlerini kaybetmelerini" isteyerek hırsızı lanetledi.

Vincenzus Zarizo, 2. yüzyılda bir gladyatör ve ayı avcısıydı. Kuzey Afrika'da kendisine karşı bulunan bir lanette, yakaladığı tüm ayıları kaybetmesi ve karşılaştığı hiçbir ayıyı öldürememesi gerektiğini yazar. Gladyatör maçlarını da kastetmiş olabilir.

3. yüzyılda araba yarışları Romalılar için önemli bir eğlence kaynağıydı. Bu lanette “Ruh, her kimsen sana yalvarıyorum ve sana bu saatten, bugünden itibaren yeşil beyazlı takımların atlarına eziyet etmeni ve onları öldürmeni ve Clarus, Felix, Primulus'u öldürmeni emrediyorum. Ve arabacılar Romanus…”

Açıkça araba yarışlarına yoğun tutkusu olan biri tarafından yazılmış, amaç rakip takımları ne pahasına olursa olsun - onları ve atlarını öldürerek bile - ortadan kaldırmaktı.

Bu lanetin yazarı ciddi bir kalp kırıklığı yaşıyor olmalı. Lanetinde, "Vilbia'yı benden alan su gibi sıvı olsun" diyor. Vilbia, eski sevgilisinin yeni sevgilisinin sıvıya dönüşmesini diletecek kadar inanılmaz bir kadınsa yorum yok tabii.

Bonus: Babaannem o dönemde yaşayan Romalı olsaydı bu şekil lanet ederdi: Evet, bir oklava! Tablet yerine de baklava hamuru kullanırdı. Ben olsam pizza hamuruna yazardım ama, daha çağı yakalamış gibi görünürdüm.

Bunlar da İlgini Çekebilir

1755 Büyük Lizbon Depremi Sırasında Neler Oldu ve Portekiz Siyasi Olarak Nasıl Etkilendi?
Sadece Güzel Görünmek veya Süslenmek İçin Yapılmıyordu! Dövmenin Milattan Önceye Uzanan Tarihi
Firavunlar Hep Erkek Değildi! Timsah Kraliçesi Olarak Anılan Mısır'ın İlk Kadın Firavunu Sobekneferu

Popüler İçerikler

Arka Sokaklar'a Dönen Şevket Çoruh'tan Kahkaha Attıran Serenay Sarıkaya Göndermesi!
A Milli Kadın Voleybol Takımımız Milletler Ligi'nde Hollanda'yı Mağlup Etmeyi Başardı!
Tam Bir Erkek Annesi: Oğlu Can'la Yolculuğa Çıkan Ezgi Mola'dan "Anne Be" Dedirten Sözler