Aşk... Dünyadaki bütün imkansızlıkların içinden doğmuş, en güzel, en mucizevi his olabilir. İnsana umut aşılar, yeniler ve tazeler. Size her şeyi yapabilecek ve her zorluğa göğüs gerebilecek kuvveti verir. Evrenseldir, ne dili ne dini ne de ırkı yoktur. Ve aşk öyle büyük bir duygudur ki, kudretiyle cansız bir bedene bile nefes üfleyebilir.
Yunan mitolojisinde aşkın ne denli büyük bir duygu olduğunu kanıtlar nitelikte bir efsane vardır. Kıbrıslı heykeltıraş Pygmalion ve onun eseri olan güzeller güzeli heykel Galatea'nın imkansızlıklarla örülü aşkını anlatır bu efsane. Gelin, aşka olan inancınızı bir nebze olsun perçinleyecek bu efsaneye birlikte göz atalım.
(İçerikte yer alan bilgiler, Adem Suad'ın Mitolojik Aşk Efsaneleri kitabından derlenmiştir.)
Sen git aştan kadın yap sonra vay anasını daş gibi yapmışım de aşık ol. Sonra bizim romantik milletimiz duygulansın. Yap bakayım sen bunu 2018'de. Sapık heykele hallendi, üstüne kelkiniyor diye manşet olurusun...
Daha bugün karakalem çizdiğim karaktere aşık olmuştum, Afrodit bi el atsan hanım ablam?
acikcasi bir eser yapmak farkli bir duygu. hissiyatini ancak yapan bilir. ortaya biraz guzel bir sey ciktiginda insan gercekden yaptigi esere asik oluyor, oturup hayran hayran seyrediyor. bir michelangelo'nun rodin'in psikolojisini dusunemiyorum.