Araştırmaya göre Seqenenre'yi esir alan kişiler onu infaz etmeden önce muhtemelen ellerini arkasından bağlayarak savunmasız bıraktı. Araştırmacılar, firavunun ellerinin hala kenetlenmiş biçimde olduğunu ifade etti.
Firavunun elleri bağlandıktan sonra birden fazla kişinin saldırısına uğradığı ve hançer, iki ucu keskin savaş baltası ve mızrak gibi aletlerle birçok darbe aldığı belirtildi.
Uzmanlar, firavunun başında ve yüzündeki ciddi yaralardan herhangi birinin ölüme neden olabileceğini, kan kaybına ve kafa içi travmaya yol açabileceğini aktardı.
Seqenenre'nin alnındaki yaranın konumunu değerlendiren araştırmacılar, o yarayı açan saldırganın yüksek bir pozisyonda olduğunu tahmin ediyor. Buna göre söz konusu saldırgan ata biniyor olabilir veya firavun diz çökmüş olabilir.
Firavunun birden fazla kişinin saldırısına uğradığını düşünen Saleem, 'Esirin bağlandığı normal bir infazda tek bir infazcının farklı aletlerle farklı pozisyonlardan vurması normal olmaz' dedi ve ekledi:
Seqenenre'nin ölümü daha ziyade bir infaz merasimiydi.
Independent Türkçe, Smithsonian Mag
Hiksoslar kimmiş diye bi vikipediye baktım tesadüfe bakın çıkan cümle şu: "Mısırlılar Suriyelileri Asyadan gelen yabani barbarlar olarak görürlerdi. Suriyeliler o vakit hırsızlık ve yağmacılık yaparlardı. Mısırlılar da Suriye'den gelen ve Mısır'ın bazı şehirlerini işgal eden bu krallara sus (Suriyeli - hırsız krallar) manasında hiksos demişlerdir." Bu arada suriyeli sözcüğü asurlu sözcüğüne dayandırılmıştır. Suriyeli - Syrian, Asurlu - Assyrian. Asurluların ise zamanına göre bile cidden vahşi bir toplum olduğu bilinmektedir. Sonuç, bu suriyeliler ezelden beri aynıymış.