Bugün sizlerle Türk halkının derinlerinde kök salmış olan nazar inancının izlerini, tarih öncesi dönemlerden günümüze dek uzanan bir yolculukta keşfedeceğiz. Hazırsanız başlayalım!
Kaynak: 1
Bugün sizlerle Türk halkının derinlerinde kök salmış olan nazar inancının izlerini, tarih öncesi dönemlerden günümüze dek uzanan bir yolculukta keşfedeceğiz. Hazırsanız başlayalım!
Kaynak: 1
Çocuklarını koruma içgüdüsüyle hareket eden ebeveynler, onları nazarın olumsuz etkilerinden muhafaza etmek için çeşitli önlemler alır. Benzer şekilde yeni bir eşya edinen kişiler de nazarın potansiyel zararlarından korunmayı amaçlar.
Hayırseverlik eylemi olan sadaka verme, doğal bitkilerin tütsüsü olarak kullanılan adaçayı ve çörek otu yakma, çeşitli sembolik nesnelerin kullanımı ve belirli surelerin sürekli tekrarlanması, bu konudaki en belirgin uygulamalar arasında yer alır.
Ancak, günümüzde nazar inancına en çok bağlılık gösteren toplulukların başında Türkler gelmektedir. Nazar inancının kökleri, Antik Mısır'dan Antik Yunan'a kadar uzanan geniş bir tarihi kapsar.
Tüm bunlara rağmen İslam kültüründe nazara karşı kullanılan muska gibi uygulamaların onay görmediğini ve bu uygulamalar ile ilgilenenlerin de kınandığını görebiliriz. İslam kültüründe muska gibi uygulamalar yerine Felak ve Nas surelerinin okunması daha uygun görüldüğü de bilinenler arasındadır.
Yani bu inanışa göre nazar yalnızca sizi sevmeyenlerden dolayı değil sizi çok seven kişilerden dolayı da gerçekleşebiliyor. Nazara karşı önlem almak için ise nazar boncuğu ve 'maşallah' ifadesi kullanılıyor.
'Monçuk' olarak adlandırılan bu koruyucu tılsım Türkler tarafından en değerli varlıkları olan yeni doğan bebeklerine ve atlara sıklıkla takılırdı.
Nazarın bilerek ve bir muska yapıldığını düşünen kişiler ise genellikle yardım almayı tercih ederler. Bu yardımın en bilinen ve kabul gören örneği ise kurşun döktürmektir.
Var olan nazarı bozmak için kullanılan yöntemlerden bir tanesi de tütsü yakmaktır. Birçok farklı kokuya sahip olan tütsüler yakılıp evin içerisinde dolaştırılır ve bu uygulamanın kişileri nazardan koruduğuna inanılır.
Örneğin Fransızlar nazar yerine 'mauvais oeil' ifadesini kullanırlar. Almanlar ise nazarı ifade ederken 'böser blick' kelimesini tercih ederler. Sıklıkla karşımıza çıkan 'evil eye' ifadesi de nazar inancı için kullanılan bir tabirdir.
Nazar inancı Türk toplumunun her bir köşesinde yer edinmeyi başarmıştır. Bu inanış ilk görünüşte her ne kadar masum dursa da ailelerin parçalanmasından cinayetlere kadar birçok kötü olaya da sebebiyet vermektedir.