Antik medeniyetlerin hastalıklara olan yaklaşımı ilginçti ve kullandıkları tedavi yöntemleri her zaman en mantıklı olanlar değildi. Kısırlığı tedavi etmek için kullandıkları yöntemlerse en garipleriydi. Neden mi? Gelin beraber bakalım.
Antik medeniyetlerin hastalıklara olan yaklaşımı ilginçti ve kullandıkları tedavi yöntemleri her zaman en mantıklı olanlar değildi. Kısırlığı tedavi etmek için kullandıkları yöntemlerse en garipleriydi. Neden mi? Gelin beraber bakalım.
Tıpın öncüsü olarak bilinen Hipokrat'ın kısırlığı tedavi etmek için ilginç bir yöntemi vardı. O da yeni doğum yapmış bir kadının sütü ve tereyağından oluşan özel bir içeceğin kadına içirilmesiydi. Eğer kadın kusarsa çocuğu olacak demekti. Normal olarak birçok kadın bu karışımı içince kusuyordu...
Hipokrat tarafından önerilen bir diğer karışım ise öğütülmüş bir kurşun ile bir kadının sütünü karıştırmaktı. Bu sefer içmek yerine bu karışımı bir kıyafet parçasına batırıp vajinanıza sokmanız gerekiyordu. Hipokrat'a göre bu spermi tutmak için gerekli vitamin ve mineralleri toplamanın bir yoluydu.
Italya'nın Toskana bölgesinde yapılan arkeolojik kazılar gösteriyor ki Etrüsk dönemindeki bir inançta küçük bebek heykellerini kaplıcalara atmak kısırlığı tedavi etmek için kesin bir yöntemdi.
Araştırmalara göre Mars Festivali'nde Antik Romalı rahipler şehirde kırbaçlarla dolaşır ve kısırlığı tedavi etmek için kadınların göbeklerini kırbaçlardı. Kesinlikle tarihteki en ilginç denemelerden birisi.
13'üncü yüzyılda, Gilbertus Anglicus isimli bir İngilizin yazdığı kitaba göre kısırlığı tedavi etmenin en kesin yolu günün belirli saatlerinde düzenli olarak Tanrı'ya dua etmekti. Bu yöntem günümüze kadar çok değişmemiş gibi duruyor.
Kısırlığı tedavi etmeye gelince Antik Aztek dönemindeki yöntemler en çılgını gibi duruyor. Bunlardan birisi bakireleri feda etmeyi içeriyordu. Görünüşe göre öncelikle Tanrıça Xochiquetzal'ı oynaması için bir bakire seçer ve daha sonrasında onu kurban ederek derisini soyarlardı!
Ortaçağ İngiltere'sindeki yöntemler de o kadar farklı durmuyor. Bulunan yazıtlara göre kısırlığı tedavi etmenin en hızlı yolu kedi nanesi ve şarabı karıştırarak 3 gün aç karna içmekti.
Bir diğer yöntem ise bir domuzun testislerini kesip kurutmaktan geçiyordu. Kurutulan testisler önce öğütülür ve şarap ile karıştırılırdı. Kedi nanesi ile benzer olarak bu karışımın 3 gün boyunca içilmesi gerekiyordu.
Endonezya'daki ilginç bir yöntem ise evin altına göbek kordonu bırakmaktan geçiyordu. Her ne kadar içilmesi veya yenmesi gerekmese de sıcak yaz günlerinde bu kokunun hoş olmadığından eminiz.
Antik Roma döneminde birçok bilgin bulunsa da Yaşlı Plinius gibi öneriler vereni çok bulunmuyordu. Yaşlı Plinius'a göre kısırlığın tedavisi hadım edilmiş birisinin idrarını içmekten geçiyordu. Ayrıca at, boğa ve ayı idrarının cinsel istek ve enerji için çok iyi olduğunu da yazdı. Belki de kendisi RedBull'u tahmin eden ilk Romalı bilgindi.