Antik Kent Üstüne TOKİ Evleri!

İstanbul'da Hitit izlerinin bulunduğu Bathonea Antik Kenti'ni bakanlık ören yerine dönüştürmeyi hedeflerken TOKİ konut yapmak için başvurdu. TOKİ, 1. derece SİT olan bölgeyi de istiyor.

Radikal gazetesinden Ömer Erbil’in haberine göre, İstanbul ’da ilk defa Hitit izlerinin bulunduğu Küçükçekmece Gölü kenarındaki Bathonea Antik Kenti kazılarının yapıldığı araziye TOKİ’nin konut yapmak istediği ortaya çıktı. Kültür ve Turizm Bakanlığı 2013 yılındaki Bathonea kazı sonuçlarını görünce araziyi kamulaştırarak ören yeri statüsüne almak istedi. Bu yönde raporlar hazırlandı, bilimsel gerekçeler belirlendi. Bakanlık, İstanbul’un ilk ören yeri için İstanbul Üniversitesi’ne de görüşünü sordu. Üniversite arazinin elinden çıkacağını anlayınca apar topar TOKİ ile anlaşma yolunu seçti. 9 Ocak’ta yapılan protokole göre, TOKİ üniversitenin Çapa ve Cerrahpaşa’daki binalarını yenileyecek, Avcılar’daki kampüste sosyal tesisler yapacak, bunun karşılığında da üniversiteye ait 7 parsele konut inşa edecek. TOKİ, 1. derece arkeolojik SİT alanında konut yapmak için İstanbul 1 Nolu Koruma Kurulu’na geçen hafta resmen başvurdu. Şimdi kurulun kararı merakla bekleniyor.

Neolitik çağ izleri

Kocaeli Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Şengül Aydıngün , 2006 yılında Küçükçekmece Gölü havzası içinde Kültür ve Turizm Bakanlığı izni ile 2 yıl yüzey araştırması yaptı. Buluntular oldukça ilginçti. Neolitik Dönem hatta Paleolitik Dönem buluntularına bile rastlayınca 2009 yılında bilimsel arkeolojik kazı için bakanlıktan izin aldı. Bu sırada da arazinin SİT dereceleri belirlendi. İlk iki yılık kazılarda önemli buluntular elde edildi. Bölgede sürdürülen yüzey araştırmaları ve kazı çalışmalarında 800.000 yıl öncesinden itibaren tarımın başladığı Neolitik Dönem, Tunç, Demir ve Antik Çağları (Helen, Roma ve Bizans) kapsayıp Osmanlı Dönemi sonlarına ulaşan kesintisiz bir zaman dilimine ait önemli arkeolojik verilerle karşılaşıldı. Bunlar arasında M.Ö. 7000’lerde Avrupa ’ya tarımın İstanbul üzerinden ulaştığını kanıtlayan çakmak taşından tarım aletleri, günümüzden 2700-2600 yıl öncesine ait iki antik liman ve dünyada keşfi yapılan üçüncü antik fener, Hititlere ait olduğu düşünülen 2 adet yapı adak heykelciği ile yine Hitit dönemi pişmiş toprak eserler, antik Roma yolları, Bizans sarnıcı, bazilika kalıntıları, yeraltı su kanalları bölgenin önemini ortaya çıkardı.

Kazı, her geçen yıl daha da iyi sonuçlar vermeye başladı. Dünyanın en önemli 10 kazısı arasına giren Bathonea kazıları özellikle 2013 yılı kazı sezonunda arkeoloji dünyasının tüm dikkatlerini üzerine çekmeyi başardı.Öte yandan, Arazide İstanbul Üniversitesi bilimsel tarım uygulamaları yapıyordu. Üniversite kendisine ait 3. derece arkeolojik SİT alanında tekno-park yapmak istedi. Bu nedenle 1 No’lu Koruma Kurulu’na müracaat edilerek yaklaşık 200 hektarlık 4434, 4435, 5955, 5951 numaralı parseller 2010 yılında SİT’ten çıkarıldı. Çünkü arazinin bir tarafı 3. derece SİT alanıyken diğer tarafı 1. derece SİT alanıydı. Şimdi bu araziler konut yapımı için TOKİ’ye devredildi.

İstanbul tarihine ayna

2013 yılı kazılarında ortaya çıkan bilimsel veriler Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İstanbul Valiliği’ni de heyecanlandırdı. Bakanlık bölgenin ören yeri olması için uzmanlara rapor hazırlattı. İstanbul’un ikinci tarihi yarımadası olarak yeni bir turizm çekim merkezi olması planlandı. Efes, Troya, Bergama gibi ören yeri statüsü kazandırılarak bir yandan turistlerin bu bölgeyi ziyaret etmesi düşünülürken diğer yandan İstanbul’un karanlıkta kalmış dönemlerini açığa çıkarmak amacıyla bilimsel arkeolojik kazıların sürdürülmesi hedeflendi.

İÜ apar topar devretti

Bakanlık kamulaştırma yapmak için İstanbul Üniversitesi’ne geçen yıl sonunda görüşünü sordu. İstanbul Üniversitesi arazinin elinden çıkacağını anlayınca görüş bildirmek yerine apar topar TOKİ ile anlaşma yoluna gitti. 9 Ocak 2014’te üniversite ile TOKİ arasında protokol imzalandı. Bu protokole göre ‘‘İstanbul Üniversitesi’nin faaliyetlerini yürüttüğü Cerrahpaşa, Çapa ve Avcılar yerleşkelerindeki eğitim-öğretim ve hizmet binaları ile tescilli yapıların olası deprem risklerinin ortadan kaldırılması, modern tesislerde eğitim-öğretim hizmetleri ile diğer hizmetlerini sürdürebilmesinin temini için bu alanlarda eğitim-öğretim, sağlık, araştırma ve çevre düzenlemesinin yapılması ve inşa edilecek bu tesislerin finansmanının da üniversitenin atıl durumda olan Halkalı ve Avcılar’daki taşınmazları üzerinde proje gerçekleştirilmesi suretiyle mahsuplaşılmıştır.’’

Yerleşime uygun değil

Yüzyıllardır göl kıyısı ve havza içinde yerleşen birçok medeniyete ait yapıların, yaklaşık 300 yılda bir depremlerle birçok kere yıkıldığı ve bölgenin bu nedenle terk edildiği arkeolojik kazı çalışmalarında bilimsel olarak ortaya konmuştu. Jeolojik açıdan yerleşmeye uygun olmayan bu alanın TOKİ tarafından yerleşime açılmak istenmesi de başka bir tezat oluşturdu. Diğer yandan TOKİ’nin konut yapmak istediği 4440, 4441 ve 4450 numaralı parseller ise 1. derece arkeolojik SİT alanı içinde kalıyor. 2863 sayılı yasa SİT alanlarında inşaat izni vermiyor. Aynı zamanda bu parsellerde Bathonea bilimsel kazıları devam ediyor. Ancak TOKİ tüm bunlar yokmuşçasına bu parsellerde konut yapmak için İstanbul 1 Nolu Kültür Varlıkları Koruma Kurulu’na müracaat etti. Aynı zamanda da Küçükçekmece ve Avcılar Belediyesi ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yazı gönderip görüşlerini sordu. Üniversite ile yapılan protokolün hatırlatıldığı yazıda şöyle denildi:

‘‘İstanbul Üniversitesi mülkiyetinde bulunan Avcılar ilçesi Tahtakale Mahallesi 4434, 4435, 4440, 4441, 4450, 5951 ve 5955 nolu parseller ile Küçükçekmece Halkalı Mahallesi 4651 nolu parselleri kapsayan alanlara yönelik hazırlanacak imar planı çalışmalarına altlık teşkil etmek üzere meri imar planları ile görüşlerinizi, projelerinizi, ileriye dönük planlarımızı idaremize bildirin.”

Ömer Erbil | Radikal

Kaynak: T24

Küçükçekmece'deki Bathonea antik kenti, Amerikan Arkeoloji Enstitüsünün yayınında, 2009'un dünyadaki en önemli keşifleri sıralamasında ilk 15 içinde yer aldı.

İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamaya göre, konuya ilişkin, söz konusu enstitüden gelerek incelemeler yapan Dr. Mark Rose bir yazı kaleme aldı.

Rose, yazısında, Kocaeli Üniversitesinden Doç. Dr. Şengül Aydıngün başkanlığında gerçekleştirilen kazılarda, Türk ve uluslararası üniversitelerden pek çok bilim adamının yer aldığını belirtti.

Mark Rose, yazısında şu görüşlere yer verdi

'Küçükçekmece lagün gölünün hem kıyılarında hem de bizzat içinde kalıntılar var. Klasik dönem kalıntıları iki adet liman ve kilometrelerce uzanan sahil duvarlarını da içeriyor. Büyük olan liman, uzun dalgakıranı ve feneriyle milattan önce 4. yüzyıla tarihlenebilir. Önemli bir liman olduğu açık bir şekilde görülüyor. Daha sonraya tarihlenen kalıntılar arasında Helenistik çanak-çömlek parçaları da var. Milattan önce 2. yüzyıla ait Korint sütun başlığı ise bu döneme ait önemli bir binanın varlığına işaret ediyor. Çok etkileyici, geniş ve çok iyi döşenmiş bir Roma yolu da bulundu. Arkeologlar yolun, Roma imparatorluk yollarından 'Via Egnetia', yani imparatorluğun önemli arterlerinden biri olduğuna inanıyorlar.'

Yazısında, alanın şu anda tarım arazisi olarak kullanıldığını da belirten ve 'belki de bütün bölgenin bir arkeolojik parka çevrilmesinin düşünülmesi gerektiğine' vurgu yapan Rose, 'Böyle yapılırsa çok büyük öncü bir çalışma olacaktır' ifadesini kullandı.

İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Emre Bilgili de konuya ilişkin açıklamasında şunları kaydetti: 'Dünyanın arkeoloji alanında en saygın Amerikan Arkeoloji Dergisince (Amerikan Arkeoloji Enstitüsünün yayını) Ocak/Şubat 2010 sayısında, tüm dünyada yapılan on binlerce arkeolojik çalışma içinde, Kocaeli Üniversitesi başkanlığında yürüttüğümüz İstanbul Küçükçekmece kazılarımızın ilk 15 içinde gösterilmesi, İstanbul açısından son derece önemlidir.

Bu kazı çalışmalarının devamı için kaynak arayışları devam etmektedir. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansına proje sunulmuş olup, ajansın bu doğrultuda karar almasını umuyor ve çalışmaların tekrar başlamasını arzuluyoruz.'

Popüler İçerikler

Narin Cinayetinde İlk Duruşma Başladı! Sanıklar Hakim Karşısında: Baba Arif Güran Fenalaştı
Köylü Fenomenlerin İçerik Kavgası Tartışma Yarattı
Yarışmaya Katıldıktan Sonra Başından Vurulan Mutlu Kaya'nın "Başardım" Paylaşımı Duygulandırdı!