Mutluluk aslında çok yakın ama sadece onu gerçekten anlayabilene...
Mutluluk aslında çok yakın ama sadece onu gerçekten anlayabilene...
Epiküros'a göre evren kendiliğinden hareket eden sonsuz sayıda cansız atomun hareketinden oluşur. Bu yüzden evrende küçük de olsa sapmalar olabilir ve bu sapmaları ölçmeye imkan yoktur.
Yapması gereken şey ise ölüm karşısında ilgisiz kalması ve akıllıca davranarak çevresindeki bir yığın şeyden mutluluk verenleri ayırt etmesidir. Böylece insan hem özgür olduğunun farkına varacak hem de acıdan kaçarak hazza ulaşmayı becerebilecektir.
Bu da ancak şu akıl yürütme ile kanıksanabilir: 'Yaşadığım sürece ölüm yoktur. Ölünce de artık ben var değilim.' Zaten ölümü düşünmeye ne gerek var? Yaşadıkça ölüm yok, ölünce de öldüğümüzün farkına varmayacağız.
Çünkü din insanı Tanrı'dan, ölümden, öteki dünyadan sürekli korkutur. Bunun için de din ile ilişkiyi kesmek gerekir. Aslında Epiküros tam bir Tanrıtanımaz değildir, ona göre hiç deneyimleyemeyecek olsak da Tanrılar vardır fakat onlar o kadar mutlu varlıklardır ki dünya ve insan işleri ile ilgileri yoktur.
Bu soruya cevap vermeden önce Epiküros insanın mutluluk konusunda üç yanılgısından söz eder:
Mutluluk romantik ya da cinsel ilişkide değildir.
Mutluluk çok fazla paraya sahip olmak değildir.
Mutluluk lükse sahip olmak değildir.
Romantik ve sekse dayalı ilişkilerin altındaki neden insanın dost arayışıdır.
Para kazanma arzumuzun nedeni ise bir şeyleri değiştirmek çabasıdır.
Lükse düşkünlüğümüz ise kaostan kaçmak ve düşüncelerimizi özgürleştirmeye çalışmak ile ilgilidir.
Romantizmi, seksi hayatından çıkaran insan arkadaşlarıyla beraber olmalı hatta onlarla yaşamalı!
Bu yaşantıda kimse başkası için çalışmamalı, herkes elinden ne geliyorsa ötekiler için yapmalı!
Komünde insan gerektiğinde kendi zihnine dönüp bireyselleşmeli ve huzuru düşünmekte, yazmakta, okumakta yani kendinde bulmalı!
Bununla birlikte dostlar Epiküros ve ondan sonraki takipçileri filozofun bu komün düşüncesini uygulamaya geçirerek özellikle Akdeniz'in farklı yerlerinde neredeyse 8 yüzyıl ayakta tutmayı başarırlar. Anlatılanlara göre gerçekten mutluluğu yakalamışlardır çünkü.
'Aç kalmamak, susamamak, üşümemek! Vücudun istedikleri, özledikleri bunlar. Bu durumda olan ve ileride bu durumda olacağını umabilen kimse, mutlulukta Zeus ile, Tanrıların bu en yücesiyle bile yarışabilir.'
Bu dayıyla ilgili bir kitap önerebilir misiniz. Hoşa gitti