Antik Çağlarda İlk Demokratik Uygarlıklar ve Seçimler Nasıl Doğdu?

Antik çağlar düşündüğünüzden çok daha demokratikti. İlk demokratik uygarlıklardan birisi olan Atinalıların ve Romalıların oldukça demokratik oylama yöntemleri vardı. Gelin beraber keşfedelim.

Tarih boyunca, insanlık hep daha adil ve eşit bir toplum arayışı içinde oldu.

Bu arayış, zaman zaman çeşitli biçimlerde ortaya çıktı ve en dikkat çekici örneklerinden biri, Antik Yunan ve Roma dönemlerinde yaşandı. Bu iki medeniyet, demokrasi, özgürlük ve adaletin ilk temellerini attı.

Böylece günümüz demokrasi anlayışının da temelini atmış oldular.

Tarihin bu eski dönemlerinde, Atinalılar ve Romalılar aracılığıyla demokrasi, eşitlik ve adalet ilkeleri yepyeni bir anlam kazandı ve toplumların yönetime aktif katılımını sağlayan ilk sistemler ortaya çıktı.

Antik Yunan ve Roma'nın demokratik uygulamaları ve ilkeleri, bugün demokratik değerlerin ve uygulamaların anlaşılmasında ve geliştirilmesinde hala önemli bir rol oynamaktadır.

Antik dünyanın bu uygulamları, demokrasi ve halkın yönetimine katılımı konusunda tartışmalara izin vermiş değerli ve zengin bir kaynaktır. Bu, hem politik bilimlerde hem de genel olarak toplumda, demokrasinin ne olduğu ve nasıl geliştiği konusunda daha fazla anlayış ve farkındalık sağlar.

Peki, bu antik uygarlıklardaki demokrasi anlayışı günümüzdeki demokrasi anlayışı ile ne kadar benzerdi?

Aslında iki çağ arasındaki farkı görünce demokrasi düşüncesinin geçmiş çağlardan bügüne kadar değişimini, benzerlik ve farklılıklarını daha iyi anlayacaksınız.

1. Temsilciler bir makine yardımı ile rastgele seçilirdi.

Atina'da çok fazla seçim olmazdı çünkü demokrasinin seçim ile yüdüğünü düşünmüyorlardı. Bunun yerine halkın temsilcilerinin seçimi için daha farklı bir yaklaşımları vardı. Atina'da 10 farklı kabile bulunurdu ve bu kabilelerin her biri temsilcileri olması için 50 kişi sunardı. Bu 50 kişiye birer token verir ve bu tokenler antik bir makinadan geçirilerek rastgele temsilciler seçilmiş olurdu.

2. Atina'da tüm yasalar ve davalar, her erkek vatandaşın söz sahibi olduğu devasa bir demokratik yapı olan Meclis (ekklēsia) tarafından verilirdi

Atina'nın 30 bin ila 60 binlik popülasyonundan yaklaşık 6 bini düzenli olarak Meclis toplantılarına katılırdı. Meclis, Pnyx adlı bir tepenin üzerindeki amfitiyatroda toplanırdı ve bu amfitiyatro yaklaşık 6 bin ila 16 bin kişiyi bulundurabiliyordu.

3. Meclisin günlük gündemi 500 Konseyi tarafından belirlendi, ancak ardından tüm konular ve hükümet politikaları oylamaya sunulurdu.

Bu oylama süreci el kaldırılarak yapılırdı ve dokuz “başkan” (proedroi) tarafından gözetlenirdi. Atinalılar, hile karıştırılması ihtimalinden kaçınmak için de çok dikkatliydi. Örneğin dokuz başkan, meclis toplanmadan hemen önce sabah rastgele seçilirdi.

4. Meclis, yasaların çıkarılmasına ek olarak, Atina'daki tüm ceza ve hukuk davalarında da etkiliydi.

Atina jürileri 200 ila 5 bin kişiden oluşuyordu ve jüri üyelerinden biri rastgele yargıç olarak seçilirdi. Ancak yargıç karar vermek için değil, kurallara ve prosedürlere uyulduğundan emin olmak için vardı. Diğer oylama türleri halka açık yapılırken, Atinalı jüriler oylarını taşlar ile yapardı ve böylece kimin ne tür bir oy verdiği bilinemezdi.

5. Atina'da bir kişi mecliste bulunmak için yeterli değil veya fazla popüler hale geldiyse dışarı sürülürdü.

Eğer bir kişi fazla güç sahibi olmuşsa veya yetersiz ise 10 yıl boyunca özel bir “dışlanma” (ostraka) seçimiyle sürgüne gönderilebilirdi. Ostraka eski Yunanca'da çömlek parçası anlamına gelen bir kelimedir. Bu kelimenin kullanılmasının sebebi meclis üyelerine bir çanak parçası verilerek sürgün edilmesini istedikleri kişinin ismini yazmaları gerekmesiydi.

Eğer en az 6 bin kişi birisinin ismini yazarsa o kişi 10 yıl boyunca sürgün edilirdi.

Örneğin Themistokles isimli bir kişi sürgün edilmiş ve bu süreçte ölmüştü. Themistokles'in siyasi düşmanlarının adını yüzlerce ile binlerce çömlek parçasına önceden kazıdıklarına ve bunları okuma yazma bilmeyen Meclis üyelerine dağıttıklarına dair kanıtlar da var.

6. Sparta da ise kalabalığın sesi dinlenerek karar verilirdi.

Sparta demokrasik bir toplum olmasa da demokrasiden özenlenmiş parçaları vardı. Sparta'nın en yüksek yönetim organlarından biri olan Yaşlılar Konseyi (gerousia), iki Spartalı kraldan ve tamamı 60 yaşın üzerinde kişilerden seçilmiş 28 kişilik konseyden oluşuyordu.

Spartalılar bu konseyin üyelerini seçmek için insanların tepkilerini ölçerdi.

Her üye büyük bir toplanma odasına yürür ve kalabalığın önünde dururdu. İnsanların bağırma ve tezahüratlarına göre arkadaki juri notlar alır ve konseye katılacak kişileri belirlerdi.

7. Roma ise seçimlerinde zenginlere öncelik verirdi.

Romalılar da demokratik sayılabilecek bir sisteme sahipti ama seçmenler sınıfa ayrılır ve bu da zenginlere avantaj sağlardı.

Romalıların üç meclisi vardı. Birincisine ise Asırlık Meclis adı verilen bu meclis Konsoloslar, Praetorlar ve Sansürler de dahil olmak üzere Roma'daki en yüksek makamları seçerdi ve savaş ilan etmekten de sorumluydu.

Asırlık Meclis'de oylama en zengin sınıfla başlardı ve 193 kişinin içerisinde çoğunluğa ulaşılır ulaşılmaz oy sayımı dururdu.

Bu nedenle, tüm zenginler bir tasarının geçmesini veya belirli bir Konsülün seçilmesini istediklerinde beraber oy kullanabilir ve alt sınıflara karşı avantaj sahibi olurdu.

8. Kabile Meclisi ve Pleb Konseyi olarak adlandırılan diğer iki Roma meclisinde ise oy kullanma düzeni kura ile belirlenirdi.

Hem Atina hem de Roma'daki 'kabileler' kana veya etnik kökene değil, yaşadıkları coğrafi bölgeye dayanıyordu. Bu açıdan antik Romalıların oylama sistemi Amerika'nın sahip olduğu düzene benziyordu.

9. Oylama sürecini düzeltmeleri gerektiğini fark eden Romalılar antik oy pusulaları oluşturdu.

Yöntemlerine hile karıştırmanın oldukça kolay olduğunu fark eden Romalılar, olasıkları en aza düşürmek için antik oy pusulaları oluşturdu. İnsanlar oy vermek için tahta bir tabletin üzerine oylarını yazar ve oy kutusuna atardı. Bu sistemin günümüzde hala kullanılmaya devam edildiğini düşünürsek oldukça başarılı olsa gerek.

İlginizi çekebilir:

Tezhip Sanatı: Tarihi Kökenleri ve İslam Kültüründe Önemi
Tarsus'un Gizemli Rotası: Danyal Peygamberin Makamı'na Mistik Bir Yolculuk
Anadolu Selçuklu Devleti'nin Tarihi: Kökeni, Yükselişi ve Yıkılışı

Popüler İçerikler

Fernando Muslera, Jose Mourinho'yu Hedef Aldı: "İstemiyorsa Gidebilir"
18 Yaşındaki Şampiyon Balerin Eylül Sıla Ilgaz, Aile Evindeki Odasında Ölü Bulundu
Narin Güran'ın Babası Arif Güran İlk Mahkeme Sonrası Konuştu: "Kızımı Nevzat Bahtiyar Katletti"