Günümüzde anksiyete bozukluğu ile ilgili birçok şey duyuyor, birçok şey konuşuyoruz. Özellikle internet artık yepyeni ruhsal bozuklukların bas bas bağırılmasıyla doldu. Fakat bu gerçekte bu sorunu yaşayan kişilere karşı herhangi bir duyarlılık getirememişe benziyor.
Bu sebepledir ki makyaj sanatçısı Brittany Nichole Morefield'in bu içten ve yürekli paylaşımı hem sosyal medyanın hem de medyanın ilgisini çekti.
Anksiyete sadece nefesinizi düzenleyememek değildir. Anksiyete gecenin 3'ünde kalp atışlarınızın hızlanmasıyla aniden ölü gibi uyuduğunuz uykudan uyanmaktır. Anksiyete hiçbir sebep yokken vücudunuzda tahriş yaraları çıkmasıdır. Anksiyete gerçek olabilecek ya da olmayacak şeyler yüzünden strese girmektir. Anksiyete inancınızı sorgulamaktır, 'beni yaratan kişi nasıl böyle hissetmeme izin verebilir?' diye sorgulamaktır!? Anksiyete kız kardeşinizi işe gitmek için uyanmasından 3 saat önce arayıp, aklınızdan bu atağı atmanız için size yardım etmesi için telefona bakmasını ummaktır.
Anksiyete sabaha karşı 2'de alınan duştur. Anksiyete modumuzun dakikalar içinde değişmesidir. Anskiyete kontrol edilemeyen titremeler ve irkilmelerdir. Anskiyete gerçek ve acı veren gözyaşları dökmektir. Anksiyete mide bulantısı ve baş dönmesidir. Anskiyete elinizi ayağınızı bağlar. Anksiyete karanlıktır. Anksiyete davranışlarınız için bahane üzerine bahane üretmektir. Anksiyete korkudur. Anksiyete endişedir. Ankisyete duygusal ve fiziksel olarak bezdiricidir. Anksiyete hassastır, gerçektir.
Anksiyete eşinizle, ona karşı sinirli olmasanız bile kavga etmektir. Anksiyete geçmişten gelen karelerdir. Anskiyete 'ya şöyle olsaydı'lardır. Anksiyetede birçok 'ne oluyor?' ve 'bilmiyorum' olur.
Ama duygularınız önemli. Başkalarının kafaya takmadığı bir şeyleri kafaya takıyorsunuz diye, siz deli ya da değersiz değilsiniz. Hayatta karşınıza çıkan başarılı insanların birçoğunda anksiyete var. Bu sizin hatanız değil. Bu yolun sonu değil. Siz güçlüsünüz. Siz zekisiniz. Siz cesursunuz. Siz kıymetlisiniz.
Eğer konuşacak birine ihtiyaç duyarsanız, o gece saat 2'de gelen aramalar beni hiçbir zaman kızdırmaz.
'Bunu okumak bile beni anksiyete yapıyor. Gerçekten hiç komik değil, hatta belli bir noktaya geldikten sonra oldukça korkutucu.'
'Ben de anksiyete bozukluğu yaşıyorum. Bazı insanların düşündüğü gibi komik ya da eğlenceli değil. Yalnız başına kalınca insan korkuyor ve yaşamaya değmez gibi geliyor. Herkes hayatın tadını çıkarırken siz ben neden böyleyim diye düşünüyorsunuz. Ben kendi rahatsızlığım için günde 3 kere 2 ayrı ilaç içiyorum... Hayat boyu süren bir mücadele... Yalnız olmadığımı biliyorum... Sadece paylaşmak istedim...'
türkiye de psikolojik bir rahatsızlığın varsa bunu sen uyduruyorsundur kimsenin umrunda olmaz ergenlerin popülerite aracı olmaktan daha öteye gitmez
paylaşsam ne olacak? Koskocaman bi 'boşver ya' yanıtı alacağım. hiç aklıma gelmemişti zaten benim de boşvermek.
Paylaştığım da ailemden bile anladığım yanıt belli. Abartma gökberk ya kendi kendine aşarsın. Uzaktan davulun sesi hoş geliyor ama yardım edebilecek ve gerçekten değerli hissettiren biri yok