Anomaly Agent İnceleme Dosyası: Anomali Sopalarınızı Hazırlayın, Dalıyoruz!

Geldi! Anomali zabıtamız (tamam espri kötü olabilir ama biz Ajan 70'e böyle seslenmeye bayıldık!) nihayet ortama giriş yaptı ve önden spoiler isteyecek olursanız bizce tozu dumana katıyor! İyisi mi sizi daha fazla bekletmeyelim ve Phew Phew Games imzalı Anomaly Agent'ın incelemesine bir an önce paldır küldür dalalım!

Kalitenin bir numaralı adresine hoşgeldiniz.

Bu cümleyi sahibinin sesiyle okuduğunuzu biliyoruz. Anomaly Agent biz oyuncuların yakından tanıdığı Enis Kirazoğlu ve ekibinin ellerinden, Phew Phew Games imzasıyla çıktı. Sanıyoruz ki bu satırları okuyan hemen herkes kendilerini zaten tanıyordur ve oyunu da bekliyordur. 2D aksiyon-platformer türündeki oyunumuz Xbox, Nintendo Switch ve PC için çıkış yaptı. Ayrıca Steam Deck desteğine de sahip olan Anomaly Agent'ı bizler ise PC'de deneyimledik. Peki oyun nasıl mı? Buyurun bu ufak ısınma turunun ardından incelememize geçelim.

Gelin oyunun hikayesi ile başlayalım.

Oyunu inceleme şansı elde etmiş bendeniz editörünüz oyunlara (e bi' zahmet) bayılmakla birlikte ufak da olsa bir hikayesi olan oyunlara daha da bayılıyorum. Anomaly Agent tam da bunu sunuyor bize. Oyun cyberpunk temasının hakim olduğu garipliklerle dolu bir dünyaya götürüyor bizleri. Bu dünya ise Ajan 70'in mensubu olduğu TDAY'in uğraştığı ve farklı özelliklere sahip olan anomaliler ile dolu. Ajanımız da tam da terfisini alacağı gün (hem de doğum gününde!) bu zamana dek uğraşması gereken en büyük problemle karşı karşıya kalıp başlıyor zaman anomalisi yaratan garipliklerin peşine düşmeye. Oyunun hikayesi, mizahi dili ve atmosferi beni fazlasıyla eğlendirdi. Elbette elimizde devasa bir evren ve müthiş geniş bir hikaye yok ancak kesinlikle bu skaladaki bir oyundan bekleyebileceğiniz kadar yeterli hatta zaman zaman onun da ötesinde. Az önce de bahsettiğim gibi özellikle oyunun mizahi dili pek bir hoş. Çoğu kez hafiften gülümseten, bazen ise ciddi ciddi kahkaha attıran diyaloglar ve karakterler beni fazlasıyla eğlendirdi. İşinde iyi olduğu her halinden belli olmasına karşın bıkkınlığını hiç gizlemeyen Ajan 70'in dışında aynı büroda çalıştığımız iş arkadaşlarımızdan tutun da pataklamaktan (hatta bazen biraz fazla ve keyfi pataklamaktan) hiç geri durmadığımız kötü adamlar dahil diyalog kurabildiğimiz her karakter epey eğlenceli konuşmalar saklıyor. Fakat bu diyaloglar ve seçimlerinizin oyunu pek de şekillendirmediğini de aktarmak gerek. Diyaloglarınız sonunda karakterlerden pozitif ve negatif duygular kazanıyorsunuz ki bunların ne işe yaradığına sonraki bölümlerde değineceğim.

İşimiz anomali dövmek ve biz bunda gerçekten iyiyiz.

Gelelim dövüş mekaniklerine. Sevgili okur bu oyunda adam dövmüyoruz, adeta yağ gibi kayıyoruz! Anomaly Agent öylesine keyifli, öylesine akıcı dövüşler sunuyor ki insan her düşman grubuna yandan bir gülümseme ile yaklaşıyor. Ayrıca bu akıcı mekanikler oyun ilerledikçe yepyeni yönlere de evriliyor. Ajan 70 macerasına ilk atıldığında elimizde olan temel yeteneklerimiz oyun ilerledikçe bambaşka hareketlerin ve komboların da kapısını açacak biçimde gelişiyor. Ayrıca özel farklı özel güçler kazanarak bunları da dövüşlere rahatça yedirebiliyorsunuz. Oyunda komboları arka arkaya patlatmak eliniz alıştığında son derece kolay ve epey etkili. Oyun özellikle dövüşler noktasında kendini tekrar etmekten çok uzak zira her bölümde farklı silahlarla donanıyor, kilidini açtığımız farklı geliştirmeler ile Ajan 70'in adım adım güçlendiğini hissedebiliyoruz. Çevresel ögeleri de dövüş tarzınız ile birleştirerek düşman pataklamanın tadı damakta kalıyor. Tam bu noktada oyunun New Game+ özelliği de barındırdığını belirtmekte fayda var zira oyunu bitirdikten sonra hemen içine atılabildiğiniz New Game+ ile kendinizi yenilmez hissedip anomalileri kağıttan bebeklermiş gibi dümdüz edip geçerek biraz güç fantazisi yapabilirsiniz. 

Oynanışın yanında platform ögelerine de değinmeden geçmek olmaz zira dövüş mekanikleri kadar olmasa da platform ögeleri de kendini yeniliyor. Karşımıza zaman zaman çözmemiz gereken ufak tefek, insanı fazla zorlamayan bulmacalar da çıkıyor. Oyun ilerledikçe yapacağınız kimi geliştirmeler de platformlar boyunca ilerlemenizde size yardımcı olacak.

Nasıl istiyorsanız öyle dövüşün.

Az önce de bahsettiğim gibi oyunda neredeyse her bölümde bambaşka güçler ve silahlar kazanıyoruz. Bu güç ve silahlarımızı ise oyun içerisinde kazandığımız para ve duygularla geliştirebiliyoruz. Evet duygular, zira oyuna eklenen diyalog sistemi her NPC'den farklı duygular kazanmanızı sağlıyor. Dost, düşman fark etmeksizin diyaloğa girdiğiniz her karakter sizin yanıtlarınıza göre üzülüyor veya seviniyor. Pozitif ve negatif duygular ise size para veya sağlık güçlendirmesi olarak geri dönüyor. Kısacası oyunda neye ihtiyacınız varsa NPC'lere o şekilde yaklaşmanız akıllıca olabilir. Geliştirme menüsüne geri dönecek olursak silahlarımızı  ve yeteneklerimizi oyun tarzımıza göre şekillendirmek büyük avantaj sağlıyor. Örnek vermek gerekirse ateşli silahınızın hasarını arttırabilir, sopanızı farklı kombolarda bir kılıç edasıyla kullanmanıza olanak veren geliştirmenin kilidini açarak hali hazırda akıcı olan dövüşlerinizin yağ gibi akmasını sağlayabilirsiniz. Seçim tamamen size ve oyun tarzınıza kalmış ki bence burası hayli önemli.

Herkes elbette ki değişir, düşmanlarımız ise bu işi son derece ciddiye alıyorlar.

Oyundaki düşman çeşitliliğinin tatmin edici seviyede olduğunu söyleyerek başlamak gerek. Bunun yanında düşmanlarımızın bir özelliği daha var ki olayları daha bir civcivli hale getiriyor ve dövüşürken her an tetikte olmayı gerektiriyor. Düşmanlarımız adeta 'birlikten kuvvet doğar' dercesine birleşiyorlar. Diyelim ki önünüzde pataklamanız gereken beş düşman var ve bunların ikisi aynı türde. Siz kalan üçünü pataklarken aynı türdeki iki düşman yanda sinsi sinsi birleşerek daha güçlü bir forma evriliyorlar ve bunun sonucunda farklı, daha gelişmiş bir düşman tipine evriliyorlar. Kısacası uzaktan bakıp 'ben bunları döverim' diye düşünüp kendinizce geliştirdiğiniz stratejinizi dövüşün içine girdiğiniz anda bambaşka bir şekilde değiştirmeniz gerekebilir.

Gelelim boss savaşlarına.

Tıpkı düşman çeşitliliği gibi oyundaki boss çeşitliliği de hayli tatmin edici seviyede. Yaklaşık olarak beş buçuk veya altı saatlik bir oynanış vadeden Anomaly Agent maceranız boyunca pataklamanız gereken 4 ana boss ve farklı mini bosslar var. Bossların genel olarak ise (en azından benim için 🥲) pek de kolay olmadığını söylemekte fayda var fakat iş biraz pattern ezberlemek ve kombolarınızı etkin kullanmaya bakıyor. Zamanı eğip büken ve ajanımızı hayli terleten farklı özelliklere sahip bu bossların her birinden dövüş sonlarında kazanacağınız özellikler de ilerleyen maceranızda size hayli yardımcı olacak. Öte yandan kafaları da hepimiz gibi karışık bosslarla gireceğiniz diyalogların çok eğlenceli olduğunu da minik bir dipnot olarak belirtmeden geçemeyeceğim.

Grafikler ve müziklerden bahsetmeden geçmek olmaz.

Dehşet gerçekçi grafikler oyun dünyasının neredeyse standartı haline gelmeye başlamışken piksel grafiklerin hakkını yedirmemeye kararlıyız! Anomaly Agent benimsediği görsel tarz ile de benden geçer not almayı başardı. Değişen her mekanda karşımıza çıkan görsel dil hem mekanın karakteristiğini hem de bu garipliklerle dolu cyber punk dünyanın temellerini anlatıp oyuncuyu atmosfere dahil etmek konusunda gayet başarılı. Oyunun müziklerine ise apayrı bir parantez açmak gerekiyor. Müzikler şa-ha-ne! Oyunu kapattıktan dakikalar sonra dahi kafamda çaldıklarını söylemem gerek. Cyber punk türü ile özeşleşmiş synthwave janrası temponun yükseldiği anlarda dövüşlere apayrı bir tat katıyor.

Gelelim son sözlere.

Anomaly Agent bana kalırsa türü içinde dünya standartlarında bir oynanış sunuyor. Yerli oyunlar karşısında çoğumuz milli duygularla hareket edip olaya biraz duygusal yaklaşabiliyorken Anomaly Agent'ın buna hiç mi hiç ihtiyacı yok zira önümüzdeki iş zaten dünya standartlarında. Elbette eksikleri var ancak  kalibresine kıyasla Ajan 70 ile atıldığım her macera, her dövüş ve girdiğim her ortam beni fazlasıyla memnun etmeyi başardı. Oynanış çeşitliliği, sunduğu hafif ancak merak uyandıran hikaye ve devam yapımına göz kırpan sonu beni şimdiden (lütfen!) sıradaki oyunu beklemeye itiyor. Sahibinin sesiyle okunan bir cümle ile başladığım bu incelemeyi yine sahibinin sesiyle beyinde yankılanan bir cümle ile bitirmek istiyorum, 'sana puanım 9 kanka!'.

İlginizi Çekebilir

Steam Türkiye'de Haftanın En Çok Satanları: CS2 Büyük Düşüşte, Zirvede O Oyun Var!
Cinselliğinden Utanmayan Oyuncudan Şükürsüz Köylülere Haftanın En Komik Steam Yorumları
Pokemon'a Biraz Fazla Benzeyen Palworld'te Hangi Yaratığın Hangi Pokemon ile Eşleştiğini Söylüyoruz

Popüler İçerikler

Türkiye'de 9.05'te Hayat Durdu! Atatürk'e Saygı Duruşu!
"Bana Bilmediğim Bir Şey Söyle" Akımına Gelen Tıkanan Muhabbeti Açmalık Bilgiler
Eski Bakan Işın Çelebi'den Fenerbahçe'ye Sert Yanıt: ''Devletin İmkanlarını Kullanıp ‘Yapı’ Diyemezsin''