Annesini Dinlemeyen Ebru Gündeş'in Kendi Kafasına Yumruk Attığı Klibi: Sevme Yanarsın

23.02.2017 - 18:31

Sevilen serinin yeni içeriği karşınızda! Sırada Ebru Gündeş'in ibretlik bir aşk öyküsüne tanık olduğumuz 'Sevme Yanarsın' klibi var. Ana karakterler Ebru Gündeş, taksici çocuk, anne ve simit. Olayın detaylarını öğrenmek isteyenleri aşağıya alalım:

1. Ebru ve annesi, çarşamba günü kurulan semt pazarından kabak, domates ve dereotu almış olarak dönüyor. Annesi Ebru'ya "Karpuzu yalnız taşıyamıyorum, sen de gel" demiş anlaşılan çünkü filede karpuz var.

2. Ebru taksi durağından geçerken, keltoş bir şoförle bakışıyor. Ama ne bakmak? Ebru henüz tehlikenin farkında değil tabi...

3. Bu bakışmayı gören Ebru'nun annesi, öncelikle keltoş şoföre okkalı bir laf ediyor ama tam ağzını okuyamadım. Ebru'ya da sağlam bir depik aracılığıyla "Kalk kız soğan hazırla" uyarısında bulunuyor.

4. Ebru ve sevgilisi belediyenin parkında gizli gizli buluşuyor. "Biz şimdi neyiz?" sorusunu yönelttiği her halinden belli olan Ebru'ya, sevgilisi "Daha arabanın taksitleri bitmedi" gibisinden bir el hareketi yapıyor.

5. Akşam ezanından önce eve girmeyi başaramayan Ebru'ya anne şoku! Evet, anne hanım çeşitli öğütler ve elbette tatlı depiklerle dolu kızına laf anlatmaya çalışıyor. Çünkü o çocuğu hiç gözü tutmamış!

6. Hiçbir şekilde annesinin lafını dinlemeyen Ebru, ısrarla o çocukla buluşuyor. Sevgililer, bu sefer de taksinin kilometrede kaç kuruş yaktığından ve yeni çıkan vergi affından bahsediyor. Şu duruştan başka bi şey çıkmaz!

7. "Gel seni yemeğe çıkartayım prenses" diyen çocuk, Ebru'yu mahallenin en çıtır simitlerini satan tezgahına götürüyor. Ebru yanında peynir meynir olmayan tek simidi, sevgilisine de ısırtmasın mı? Kızım ye işte kendin, sanki adam ıstakoz ısmarladı ya!

8. Yarınlar yokmuşçasına çay içip simit yiyen ikilinin unuttukları en önemli detay ne olabilir sizce? Evet, Ebru'nun annesi! Tam annesinin geçtiği güzergahta oturan ikilinin dışarı çıkan akıllarını, anne hanım çanta vasıtası ile yerine sokuyor.

9. Bunları durdurmak mümkün değil. Uçarı çiftimiz bu sefer de kültürel bir etkinlik yapıp "Aaa aşkım Aşk-ı Memnu'nun kitabı çıkmış, alalım mı?" diye birbirlerine soruyor.

10. Daha dün bir simidin iki yarısı, bir çayın kıtlama şekeri olan ikilinin şu geldiği duruma bakın! Keltoş, Ebru'yu sarışın bir bireyle aldatıyor, hem de ona da çay ısmarlamış. Ebru aldatılmış olsa da sosyetesini bozmadan transit ilerliyor!

11. Ebru eve giderken "Salak, gerizekalı, sana mı kaldım? Pis!" diye söylenerek sinirini çıkartıyor ve annesinin başından beri haklı olduğunu acı bir tecrübe ile öğreniyor.

Burdan çıkardığımız ders: Annenizin sözünü dinleyin, o çocukla bir daha görüşmeyin!

Annesinin sözünü dinlemeyen Ebru Gündeş'in tam klibi için böyle buyrun:

YORUMLAR

KOVALA NEJDET

23.02.2017

İyi ki sevme demiş, hatun uche'sinden tut ta zarrab'ına kadar baya bir portföy oluşturdu -.-

-619

24.02.2017

nedense tümü zengin ve ya besteci

Beyza

23.02.2017

"gel seni yemeğe çıkartayım prenses" cümlesini okudukça gülüyorum ya

lxx

23.02.2017

Bu analiz de önceki kadar iyi olmuş :D

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ

Annesini Dinlemeyen Ebru Gündeş'in Kendi Kafasına Yumruk Attığı Klibi: Sevme Yanarsın

1. Ebru ve annesi, çarşamba günü kurulan semt pazarından kabak, domates ve dereotu almış olarak dönüyor. Annesi Ebru'ya "Karpuzu yalnız taşıyamıyorum, sen de gel" demiş anlaşılan çünkü filede karpuz var.

2. Ebru taksi durağından geçerken, keltoş bir şoförle bakışıyor. Ama ne bakmak? Ebru henüz tehlikenin farkında değil tabi...

3. Bu bakışmayı gören Ebru'nun annesi, öncelikle keltoş şoföre okkalı bir laf ediyor ama tam ağzını okuyamadım. Ebru'ya da sağlam bir depik aracılığıyla "Kalk kız soğan hazırla" uyarısında bulunuyor.

4. Ebru ve sevgilisi belediyenin parkında gizli gizli buluşuyor. "Biz şimdi neyiz?" sorusunu yönelttiği her halinden belli olan Ebru'ya, sevgilisi "Daha arabanın taksitleri bitmedi" gibisinden bir el hareketi yapıyor.

5. Akşam ezanından önce eve girmeyi başaramayan Ebru'ya anne şoku! Evet, anne hanım çeşitli öğütler ve elbette tatlı depiklerle dolu kızına laf anlatmaya çalışıyor. Çünkü o çocuğu hiç gözü tutmamış!

6. Hiçbir şekilde annesinin lafını dinlemeyen Ebru, ısrarla o çocukla buluşuyor. Sevgililer, bu sefer de taksinin kilometrede kaç kuruş yaktığından ve yeni çıkan vergi affından bahsediyor. Şu duruştan başka bi şey çıkmaz!

7. "Gel seni yemeğe çıkartayım prenses" diyen çocuk, Ebru'yu mahallenin en çıtır simitlerini satan tezgahına götürüyor. Ebru yanında peynir meynir olmayan tek simidi, sevgilisine de ısırtmasın mı? Kızım ye işte kendin, sanki adam ıstakoz ısmarladı ya!

8. Yarınlar yokmuşçasına çay içip simit yiyen ikilinin unuttukları en önemli detay ne olabilir sizce? Evet, Ebru'nun annesi! Tam annesinin geçtiği güzergahta oturan ikilinin dışarı çıkan akıllarını, anne hanım çanta vasıtası ile yerine sokuyor.

9. Bunları durdurmak mümkün değil. Uçarı çiftimiz bu sefer de kültürel bir etkinlik yapıp "Aaa aşkım Aşk-ı Memnu'nun kitabı çıkmış, alalım mı?" diye birbirlerine soruyor.

10. Daha dün bir simidin iki yarısı, bir çayın kıtlama şekeri olan ikilinin şu geldiği duruma bakın! Keltoş, Ebru'yu sarışın bir bireyle aldatıyor, hem de ona da çay ısmarlamış. Ebru aldatılmış olsa da sosyetesini bozmadan transit ilerliyor!

11. Ebru eve giderken "Salak, gerizekalı, sana mı kaldım? Pis!" diye söylenerek sinirini çıkartıyor ve annesinin başından beri haklı olduğunu acı bir tecrübe ile öğreniyor.

Annesinin sözünü dinlemeyen Ebru Gündeş'in tam klibi için böyle buyrun:

Popüler İçerikler