Valla olsa da gitsek!
Valla olsa da gitsek!
Bir an önce selam sabah faslı geçse de yiyeceğe dalsak diye hangimiz heyecanla beklemedik?
Yemek istiyorum anne rahat bırak beni!
Bazılarını sevsek de bu hepsi ile oynayacağımız anlamına gelmiyor!
Sıkıntıdan o perdeler oyuncağımız olurdu. Kızlar gelinlik yapardı.
Sabun kokan elleriyle yanaklarımızı sıkar zorla severlerdi. Valla bezdik.
Sanki kahve içsek dünyanın sonu gelecekmiş gibi tepkiler alıyorduk. Sahi neden öyle yapıyordunuz?
Az önce istediğim oyuncağı almamıştın ama!?
Şu an bile tanırım o kokuyu...
Peki ya annemizin 'sen neden böyle değilsin' dercesine sorgular bakışları...
Hayır biri haber verse bari!
Bir de annemiz o ayakkabıları dizme görevi verdiyse kaçacak delik arardık.
Ama ne süslenmek?
Siz çocukluğumuzun vazgeçilmezi altın günleri hakkında neler hatırlıyorsunuz?
Yorumlarda buluşalım...
Yaşı biraz daha büyük olanlar ayıp olmasın diye eve giremezdi, gidene kadar evin civarında oyalanılırdı :))
Güzel günlerdi ama be. Samimiyet vardı. Çoluk çocuk bir odaya kapanıp bol bol oyunlar oynayıp konuşurduk. 'Shrek'in bir PC oyunu vardı zamanında. Belki hatırlanır. Onu oynuyorduk sırayla. Çekinip annesi ile salonda teyzelerle oturanlar da vardı. Büyükler ile küçükler arasında bazen zıtlaşma, mızıkçılık ve cephe savaşları falan olurdu :) Güzeldi lan o zamanlar.
burnuma göbek atıldıktan sonraki ter kokusu geldi