Cezaevinde olan yazar Aslı Erdoğan’ın annesi Mine Aydostlu 11 gün sonra kızı ile camın arkasından görüşebildi. Anne Aydostlu, “Ellerimizi cama dayadık. Dokunamamanın acısı vardı” dedi.
Cezaevinde olan yazar Aslı Erdoğan’ın annesi Mine Aydostlu 11 gün sonra kızı ile camın arkasından görüşebildi. Anne Aydostlu, “Ellerimizi cama dayadık. Dokunamamanın acısı vardı” dedi.
Kızının çocukluğunda oyuncaklardan çok kitaplara meraklı olduğunu ifade eden anne Aydostlu, “Kitap sayfalarını çevirmeyi severdi. Sürekli yalnız kalıp, kitap sayfalarını çevirirdi. Kitaplar resimler olunca daha çok severdi. Bale yapmayı çok sever. Küçüklüğünden başladı bale yapmaya. Tek başına her gün bale yapar. Bundan ayrı bir zevk alıyor” dedi.
Cumhuriyet'ten Seyhan Avşar'ın Mine Aydostlu ile yaptığı söyleşinin bir kısmı şu şekilde
Aslı çok güzel bir çocuktu yolda gören herkes dönüp dönüp bakardı. Ayrıca çok da zekiydi. Onu ilk olarak ilkokul öğretmeni keşfetti. İlkokulun ardından kolej imtihanlarını da başarı ile geçti. Türkiye birinciliği olan bir çocuk. Robert Koleji ve Boğaziçi Üniversitesi... Aslı oyuncak isteyen bir çocuk hiç olmadı. Ne bir oyuncak, ne bir araba istemedi. Kitap sayfalarını çevirmeyi severdi. Sürekli yalnız kalıp, kitap sayfalarını çevirirdi. Kitaplar resimler olunca daha çok severdi. Bale yapmayı çok sever. Küçüklüğünden başladı bale yapmaya. Tek başına hergün bale yapar. Bundan ayrı bir zevk alıyor. Ayrıca hayvanları çok sever. Sokakta bir hayvan görsün koynuna alıp gelirdi. Halen böyleydi. Aslı’m çok kırılgan, çok çabuk üzülen, dışa çok açık bir çocuktur. Herkese hemen içini dökebilir.
Kızımı iyi görünce bende çok iyi oldum. Kapalı görüştü. Camın arkasından telefon ile görüşebildik. Ellerimizi cama dayayıp, öpücük göndererek bir yerde temas etmiş olduk. Dokunamamanın acısı vardı.
45 dakika görüşebildik. Telefonda bana bazı ihtiyaçları olduğunu söyledi. (Ayakkabı, havlu, hırka) Bugün onları temin edip göndermek niyetindeyim. Beni çok özlediğini ve sevdiğini söyledi. Biliyorsunuz Aslı benim tek kızım. Verilen sürede çok şey konuşsak dahi hiçbir saat dilimi anne ile evladına yetmez.
Hoş değil tabiki... Konuşacak çok şey vardı. Konuşma birden kesiliyor. O kadar gün geçmişti. Cam olmasaydı aramızda, açık görüş olsaydı daha iyi olurdu. Açık görüşte insan kendini daha iyi hissediyor.
Dışarıda kızıma yardım edenlerin yanında olarak, onlara destek olmaya çalışıyorum. Özgürlük Nöbetlerine katılıyorum. Gerektiği zaman konuşmalara katılıyorum. Kızım için mücadele ediyorum.
Tek temennim kızımın bir an önce serbest bırakılması. Aslı çok masum, hep barış isteyen biridir. Şiddet hem hayatında, hem satırlarında kesinlikle yoktur. O bir barış rüzgarı, özgürlük şarkısıdır. Böyle bir yazarın şiddet ile suçlanmasını yanlış ve imkansız geliyor.
Aslı Erdoğan'ın fotoğrafını paylaşan Fazıl Say, 'Demokrasinin özü farklı seslerdir, çok sesliliktir' diye yazdı.
Say yaptığı yaptığı paylaşımda 'Demokrasinin özü farklı seslerdir, çok sesliliktir. Düşünce bu devirde artık 'suç 'olmamalıdır. 'Kalem' cezalandırılmamalıdır. İnsanlar, birbirimizi anlamak için biraz gayret edelim.
Aslı Erdoğan yetenekli ve iyi bir romancıdır. Hapisten çıkartılması gerekir. Yüreğimiz bu sanatçı insanın yanındadır' ifadelerine yer verdi.
Söyleşinin tamamı için buraya alalım
Aydın insanmış cezaevinde olmamalıymışta bilmem ne. İsterse nobel ödüllü olsun amk terörist teröristtir müebbeti yer umarım
Bale yapan terörist sigarayı yere atmayan çevreci terörist kırmızı fularlı nur yüzlü güleç terörist... Bunları kendi koyunlarınıza yutturursunuz ancak biz artık yemiyoruz
bir kripto fetöcü var birde kripto pkklı,özgürlük anne hasreti üzerinden duygu sömürüsüyle duyar çekiyorsunuz.ÖZGÜR GÜNDEM pkknın yanın organı değildi diyebilecek babayiğit lazım.kripto pkklılar sizi