Annemizle Evden Çıkıp Çarşı Çarşı Gezdiğimiz Dönemler Hakkında 14 İç Isıtan Anı

Annenin elini tutup çarşı pazar gezdiğimiz o sımsıcacık günler... Herkes o dönemlerini az çok hatırlıyordur, eminim ki. İşte o günlere dair iç ısıtan 12 anıyı listeliyoruz.

**Siz de kendi anılarınızı yorumlarda bizimle paylaşabilirsiniz!**

1. Her şeyden önce elini tutup anneyle dışarı çıkmak ve onunla birlikte zaman geçirmek başlı başına sıcacık, içimizi ısıtan bir eylemdir.

Geriye dönüp o günlerini düşündüğümüzde kaçımızın yüzünde gülümsemeler oluşmuyordur ki!

2. Annelerimiz her şeyin en iyisini almak isterdi, bu yüzden de çarşılar pazarlar adeta karış karış gezilirdi.

Dolaşmadık tezgah, girmedik dükkan kalmaz; almak istediği ürünün en iyisini bulana kadar karışlardık her yeri annelerimizle.

3. Tabii ki onun yanı sıra en ucuzu olması da önemliydi onun için.

Dolayısıyla en iyisini ararken onun en ucuzunu da bulurdu. Çünkü ev ekonomisi ondan sorulur. 💪

4. Gezmek bir çocuk için belki de oyundan sonra en keyifli şeydir ama anneyle alışveriş yapmak bazen de hâlâ unutamadığımız o tatlı yorgunluklarla sonuçlanırdı.

Ee her yeri karış karış gezip dururken nasıl yorulmasın o küçücük bedenler!

5. Ama bazen bu yorgunlukların bir de mükafatı olurdu: En sevdiğimiz atıştırmalıklar!

Mevsimine göre belki bir dondurma, belki kestane... Annelerimiz yolun yarısında mutlaka gönlümüzü alırdı sevdiğimiz bir atıştırmalıkla.

6. Aynı anda pek çok işi bir arada halledebilmesine, bunu nasıl yapabildiğine ufak çaplı şaşırır, biraz da hayranlık duyardık.

Hem bizim keyifli ve eğlenceli vakit geçirmemizi sağlar hem de kendi ihtiyacı olan ve yapması gereken işlerini halledebilirdi. Tıpkı süper kahramanlar gibi!

7. Yine de kimi zaman görüp almak istediklerimizde fazlaca ısrarcı olup onu biraz kızdırırdık.

Çocuktuk işte, her gördüğümüzü istemek gibi bir huyumuz vardı...

8. Taşımamız için elimize küçük bir poşet tutuşturur ama kendisi dünyaları taşırdı.

Anne yüreği tabii kıyamaz, bize minicik poşetler taşıttırırdı.

9. Kalabalık bir çarşıda elini bıraktığımız sırada çok kısa bir anlık da olsa onu kaybettiğimizi sanıp küçük kalplerimizin yerinden çıkacakmışçasına çarpmasına neden olurduk.

Böyle yerlerde anneyi kaybetmek korkunç bir deneyimdi; ancak ne mutlu ki çoğu zaman sadece kaybettiğimizi sanıp onu yine yanı başımızda bulurduk.

10. Esnafla, satıcıyla, herkesle her daim sohbet edebilme gibi bir yeteneği vardır annelerimizin, her o uzun muhabbetlerde bakar kalırdık öylece.

Esnafla muhabbet eder, yolda komşu görür onunla muhabbet eder, kendi gibi müşteri bulur onunla muhabbet eder... Alışveriş gezmelerinin o kadar uzun sürmesi kısmen de bundandır.

11. Sohbet, muhabbet yeteceğinden bahsetmişken asla ama asla pazarlıksız alışveriş yapmadığını da unutmadık.

Üç beş kuruş da olsa o fiyatı indirtir, ondan sonra satın alırdı.

12. Denemenize bile gerek kalmadan tam üstünüze olan bedeni eliyle koymuş gibi bulur ama size onu yine de denettirmek ister.

Ve bu genelde ulu orta olur... O kazağı bulduğu gibi kafanızdan geçiriverir.

13. Sadece kıyafetleri değil aynı zamanda sebzesini ve meyvesini de tatmadan almazdı.

En güzel meyveleri de o çarşılarda dolaşırken yemedik mi zaten?

14. Ve nihayetinde günü bitirip annelerimizle birlikte eve döndüğümüzde kendimizi koltuğa atmanın verdiği o his!

Günün tüm yorgunluğunu birlikte o kanepe uzanıp atmaya çalışmak, bütün günün en iç ısıtan anı olabilir işte o! 🙏❤️

Popüler İçerikler

İstanbul Fikirtepe’deki Kentsel Dönüşüm Binaları Tepki Toplamaya Devam Ediyor
Esra Erol'da "Tek Suçum Güzel Olmak" Sözüyle Tanınan Yazgül Estetikle Başka Biri Oldu!
Kayserili Damat Adayı Gelinin Düğünden Önce Talep Ettiklerini Duyunca Arkasına Bakmadan Kaçtı
YORUMLAR
16.02.2022

Küçücük poşetmi bütün poşetleri ben taşıyorum

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ