Annelik Duygularını Korkuyla Harmanlayarak Vahşi Bir Kadını Anlatan 'Barbarian' Filmini İnceliyoruz

Merhaba. Sinemada korku unsuru her zaman ilgi çekici olmuştur. Çoğunlukla kötü sonla bitse de iyi bitenler de yok değil. Bu yazıda size 2022 yılında çekilen Amerikan korku ve gerilim türündeki 'Barbarian' filmini inceledim. Klasik korku filmi çizgisinden epey bir uzaklaşan bu filmi siz de gördüyseniz buyrun incelemeyi okumaya başlayalım!

⛔︎⛔︎⛔︎ Not: Aşırı spoiler içerir; izlemeyenleri uyaralım. ⛔︎⛔︎⛔︎

Öncelikle filmin bilgilerine bir bakalım.

Barbarian, Zach Cregger'in hikayesini yazdığı ve yönetmenliğini yaptığı 2022 yılı Amerikan yapımı bir korku filmi. Film, klişe korku filmlerini aratmayan sahneleriyle başlasa da ortalarına doğru klasik korku filmi çizgisinden epey uzaklaşıyor. Mekânın verdiği his ve absürd mizah duygusunu iç içe katan film kendi türünde farklı bir yer almış diyebilirim.

Oyunculara gelince...

Filmde Tess rolünde Georgina Campbell, Keith rolünde Bill Skarsgård ve AJ Gilbride rolünde de Justin Long rol alıyor. Barbar rolündeyse Matthew Patrick Davis.

Filmin ana karakteri Tess Marshall.

Tess Marshall, Detroit'te bir iş görüşmesi için Aİrbnb ile korkunç görünen ve yıkık bir mahallede, şehirden uzak bir ev tutar. Evin, farklı bir uygulama aracılığıyla mülk kiralayan Keith adında genç bir adam tarafından kiralandığını görünce şaşırır. Dışarıda şiddetli bir fırtına ve bir tıp kongresi yüzünden otellerde boş yer kalmaması nedeniyle Tess, geceyi evde geçirmekten başka seçeneği olmadığını fark eder.

Evde Tess'ten başka bir de hiç tanımadığı bir adam vardır.

Başlangıçta Keith'in beceriksizliğinden ve görünüşünden rahatsız olan Tess, sonunda ona ısınır. Tess ilk gece uyurken yatak odasının kapısının açıldığını fark eder ve evin içinde birinin hareket ettiğini duyar. Kimseyi bulamaz; sadece Keith uykusunda konuşuyordur o kadar. Ertesi sabah, Tess iş görüşmesine gider ve görüştüğü kişi kaldığı mahallenin güvensiz olduğu konusunda onu uyarır. Tess bu uyarıya çok fazla aldırış etmez. Eve geri döndüğünde evden ayrılmasını talep eden evsiz bir adam tarafından kovalanır. Filmin bu noktasına kadar gerilim kat kat artsa da ortada korkacak henüz bir şey yoktur.

Asıl hikaye, asıl korku buradan sonra başlıyor.

Banyoyu kullanması gereken Tess, evde bir rulo tuvalet kağıdı arar. Bodruma girer ve gizli bir koridora açılan gizli bir kapıya rastlar. Ancak o esnada bodrumun kapısı arkasından kapanır ve orada kilitli kalır Tess. Şanssızlık eseri telefonu da yukarıda kalmıştır. Tess etrafı incelerken orada, birinin esir tutulduğuna ve filme alındığına dair kanıtlar bulur. Bir odada pis bir yatak, kamera ve kova vardır; duvarda da kanlı el izleri. Tess oradan çıkmaya çalışırken bodrum katın penceresinden Keith'i görür ve bu sayede özgürlüğüne kavuşur.

Evin bodrumunda barbar bir kadın vardır.

Tess, Keith'e gördüklerini anlatır ve Keith araştırmak için bodruma iner. Geri dönmediğinde, Tess onun peşinden aşağı iner ve evin altından geçen başka bir yeraltı tüneli keşfeder. Tess, Keith'i bulur ancak ikisi aniden büyük, çıplak ve vahşi görünümlü bir kadın tarafından saldırıya uğrar. Barbar kadın, Keith'in kafasını defalarca tünelin duvarlarına vurur ve onu öldürür. Tess ise orada mahsur kalmıştır.

Buraya kadar filmin ilk bölümü diyebiliriz; şimdi ikinci bölümü başlıyor.

Filmin devamında bambaşka bir yer ve bambaşka bir hikaye karşımıza çıkıyor. Bu olaylardan yaklaşık iki hafta sonra bir sitcom oyuncusu AJ, bir başrol oyuncusunun tecavüz iddiaları nedeniyle programından kovulduğunu öğreniyor. Avukat, dava ve yasal masraflarını ödemek için varlıklarını satması için baskı altında olan adam Detroit'teki kiralık mülklerinden birine gidiyor. Filmde fark ediyoruz ki AJ'nin evi aslında Keith'in öldüğü ve Tess'in mahsur kaldığı ev. AJ evde kalırken orada birilerinin yaşadığını fark ediyor ve  bodrumu inceliyor. AJ'nin bir amacı da bodrumu da evle birlikte satabileceği düşüncesi.

AJ de barbar kadın tarafından hapsediliyor ve bebek muamelesi görüyor; tıpkı Tess gibi.

AJ burada iple çekilip açılan gizli kapıyı ve tüneli keşfediyor. Barbar kadın tarafından kovalanmadan önce yeni doğan çocukları emzirmekle ilgili bir video oynatan bir televizyonun olduğu odayı buluyor. AJ kaçarken bir çukurun içine düşüyor ve Tess de o kafesin içinde. Tess, AJ'den, barbar kadının onların 'annesi gibi' davrandığını ve onların da onun bebeği gibi davranması gerektiğini, öfkeli hareketler yapmaması konusunda uyarıyor. Barbar kadın biberon uzatıp onları beslerken Tess sütü içiyor ama AJ istemiyor. AJ, barbar annenin biberonundan süt içmeyi reddedince, kadın onu televizyon odasına sürüklüyor ve emzirmeye zorluyor.

Tess o çukurdan kurtuluyor ama gördüklerini polise inandıramıyor.

Tess bu esnada bodrumdan kaçma fırsatını yakalıyor ve daha önce kovalandığı evsiz Andre'nin yardımıyla evden kıl payı kurtuluyor. Andre, barbar kadının geceleri ava çıktığını ve akşam olmadan mahalleyi terk etmesi konusunda onu uyarıyor. Tess yerel bir benzin istasyonu buluyor ve polisi yardım için arıyor ancak bodrum penceresini kırdığı için onu tutuklamakla tehdit eden polisler tarafından ilginç ve sinir bozucu bir şekilde ciddiye alınmıyor.

Filmin üçüncü bölümü de diyebileceğim sahnede 1980'lere hızlı bir geri dönüş yapıyoruz.

1980'li yıllar ve yer Detroit. Bu korkunç olayların 40 sene öncesi 476 numaralı evin olduğu mahalle oldukça bakımlı, temiz ve insan dolu. 1980'lerde evin asıl sahibi Frank'in genç kadınları takip edip kaçırdığını ve onları tünellerde tutsak ettiğini, onlara tecavüz ettiğini ve sonraki çocukları yetiştirdiğini gösteriyor. AJ ise şimdiki zamanda, evden kaçmaya çalışırken barbar kadının görünüşte korktuğu bir oda buluyor. İçeride, bitkisel bir hayattaymış gibi yaşayan yaşlı Frank'i ve onun kadınlara tecavüz ettiğini gösteren düzinelerce video kaseti buluyor.

Tess, AJ'yi kurtarmaya çalışırken vuruluyor.

AJ,Frank'in kendini öldürmek için kullandığı bir silahla evden çıkmaya çalışır. Barbar anne ise Tess'i avlamak için evi terk eder. Tess arabasıyla kaçarken onu ezer, eve sıkıştırır ve görünüşe göre onu öldürür. Daha sonra Tess, AJ'yi kurtarmak için bodrum tüneline geri döner ancak yanlışlıkla Tess'i vahşi kadın zanneder ve silahla vurur. Aj, Tess'i de alarak evden uzaklaşır ancak vahşi kadın arabayla sıkıştığı yerde yoktur.

Filmin son dakikalarında gerilim üst düzeye çıkıyor.

İkili son sahnede onları sığınağına götüren evsiz Andre'yi bulur ve barbar kadının onlarca yıllık tecavüz ve ensestin bir ürünü olduğunu açıklar. Bu esnada kadın Tess ile AJ'nin saklandığı sığınağı bulur; Andre'yi öldürür ve diğerlerini kovalamaya başlar. Barbar anne, Tess ve AJ'yi bir su kulesine kadar kovalar. AJ, vahşinin dikkatini dağıtmak için Tess'i kuleden aşağı iter. Anne Tess'in arkasından atlayarak onu düşmekten korur. AJ, ağır yaralı olan Tess'ten özür dilemeye çalışırken, barbar kadının bilinci yerine gelir ve AJ'nin gözlerini oyup kafatasını ayırarak onu öldürür. Tess'i eve geri getirmeye ve onu emzirmeye çalışır, ancak Tess, Frank'in silahıyla onu kafasından vurur. Anne sonunda ölünce Tess sendeler ve perde kapanır.

Filmin eleştirisine gelince;

Film, 476 Barbary St'de geçiyor. 476 yılı ise barbarların Roma'yı işgal ettiği yıldı. Filmin tek tarihi atfı bu. Film parçalara ayrılmış bir yapıdaydı aslında. Keith'in hikayesizliğini bir kenara bırakıyorum; çünkü ondan daha fazla hikaye bekliyordum. AJ'nin filme dahil olmasına kadar klişe bir korku filmiyken AJ ile birlikte tecavüz, rıza, iyilik ve kötülük kavramları üzerinde işlenen bir hikayesi var filmin. Geriye dönük hikaye sunması klasik korku unsuru olsa da korkudan ziyade bir polisiye filmi konusu olsa daha iyi olurdu. Bunun tam tersi filmde polisler bile olaya aşırı ilgisizdi. Filmin iyi sonla bitmesini tek sağlayan şey vahşi kadının 'anne' olmasıydı, kadının öyle bir içgüdüsü olmasaydı klasik bir korku filmi izlerdik; yani kötü biten.

Sizin film hakkındaki düşünceleriniz neler? Yorumlarınızı bekliyorum.

Bu da İlgini Çekebilir

Anthony Hopkins'in Hannibal Rolüne Nasıl Hazırlandığını Öğrenince Filme Bir Kere Daha Hayran Kalacaksınız!
Hiç Beklenmedik Vurucu Sahneleriyle Seyirciyi Şaşırtıp Tüm Zamanların En İyi Finalini Yapan Filmler
Bazen Senaryolar Birbirine Benzer Bazen Sahneler! Sinemada Birbirinden İlham Alan Filmler

Popüler İçerikler

Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
Boks Tarihinin En Pahalı Maçı Öncesi Mike Tyson, Jake Paul'a Tokat Attı!
İki Torunlu Mücevher Kralı 30 Yıllık Eşinden Genç Sevgilisi İçin Tek Celsede Boşandı
YORUMLAR
27.10.2022

Aşırı değil resmen anlatmışsınız filmi yahu.

27.10.2022

izledim, evet gerilim var, gizem var ama konusuz amacsiz sacma sapan diyaloglari olan , cerezlik bir film!

11.01.2023

daha 2 gün önce izledim.... ben pek beğenmedim..... oyunculardan biri bizim meşhur palyaço değilmi ...Pennywise

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ