Kendileri için en zor sürecin ise Hakan’ın durumunun anne ve babasına söylenmesi olduğunu belirtiyor Ali Dağdeviren.
‘’Böyle bir şeyi telefonda söyleyemezdik. Kapalı görüşe gittik önce oğluma söyledik. Yıkıldı zaten kaldı öylece. Ardından bir hafta sonra annesine açıkladık. Annesi kapalı görüşe sevinç içinde geldi ama kendinden geçti duyunca. Nasıl yıkılmasınlar ki? Sözün bittiği yer artık ne söylenebilir şu duruma. Bebeklerden çocuklardan ne istiyorlar. Meriç’te ölen çocuğa da iyi ki öldü dediler, terörist olacaktı zaten dediler. Biz daha ne bekleyelim?’’
11 yaşındaki Hakan’ın kendisi ile ilgili yapılan haberlere de üzüldüğünü belirten Ali Dağdeviren, ‘’Hastaneye yattıktan sonra sosyal medyada kendi durumunu görünce çok üzüldü. Neden konuştular, neden fotoğrafım var diye çok üzüldü. Çok ketum bir çocuk zaten, kendisine acınmasını istemiyor. Hatta biraz da arkadaşları anne ve babasının cezaevinde olduğunu öğrenmesinden çekindi’’ dedi.
Torunu Hakan’ın taşıdığı bu kaygının sebebini de 15 Temmuz sonrası okulda çocuklara dağıtılan broşürler olduğu görüşünde Ali Dağdeviren.
‘’Bir süre 'Dede kimseye söyleme bize okulda babanız terörist derler' diye ikazlarda bulundu. Malum biliyorsunuz, 15 Temmuz sonrası afişler asıldı okullarda, ufacık çocukların ellerine broşürler verdiler. Onun endişesini çok taşıdı hala da taşıyor. Artık bir umudumuz kalmadı. Hukuk da kalmadı ki kimden ne isteyelim. Adalet ve hukuk en önemli etkendir insan için. Bu sadece iktidar meselesi değil, muhalefet ve sivil toplum kuruluşları da aynı yerde. Tarihte görülmemiş bir şey yaşıyoruz. Bu yargılama süreci de o nedenle beni şaşırtmadı. Her şey ortada ama kimse bunu ikrar edemiyor. Darbe öncesinde herkes televizyonlarda söyledi ama kimse darbe olacağını bilemedi. Esas sorumlular yargılanmadı, ceza almadı.’’
Çok yakından tanırım bu aileyi. İnsanın adalet sistemine inancını bırakmayacak kadar ucuz sebeplerden dolayı fetöcü damgası yediler. Annesi %80 görme kaybı yaşıyor, daha neler neler yaşadı da ben burada anlatamam. Gergerlioğlu daha önce çok dile getirdi tweetler attı. Kör, sağır, dilsiz bir yönetimin ellerine bir çocuğun kaderini daha bıraktık. Hükümet değişse bile bıraktığı izlerin geri dönüşü olmayacak. Bari bu çocuğun geç olmadan sesini duyun!
Bu hükümettekiler yaşattıklarını yaşamadan gebermesinler inşallah
Annesiz babasız olmanın ne kadar kötü bir durum olduğunu en iyi bilenlerdenim. Şuan yazmakta zorlanıyorum gözümden akan yaşlar yüzünden. Anne babasının ne suç işlemiş olursa olsun, bu çocuğun yanında olması gerekiyordu çünkü bu çocuk masum, bu çocuk hasta, bu çocuk ölümle pençeleşiyor! Egolarınızı, koltuk savaşlarınızı, çıkar çatışmalarınızı vs. çocuklardan uzak tutun! İnançsız biriyim ama mevzu çocuklar olunca işi şansa bırakmam ve ne kadar tanrı varsa hepsinden ona yardımcı olmasını isterim çünkü kahretsin ki elimden sadece bu geliyor!. Allah yardımcısı olsun, acil şifa versin, Allah bu çocuğu yalnız bırakanları ondan bin beter etsin!