Anne Karnındaki Bebeğin Bile Kanında Var: İşte Tüm Dünyayı Gizlice Zehirleyen O Şirket

Hemen hemen gezegendeki her insanın kanında, hatta anne karnındaki bebeklerde bile bulunan bir zehir hayal edin. Bu zehir, bir kez dünyaya salındıktan sonra geri dönüşü olmayan ve gittikçe vücutta birikmeye devam eden özel bir madde. Maalesef bu bir felaket senaryosu değil; şuanda içimizde bir saatli bomba gibi işleyen, PFAS ve PFOS olarak bilinen sonsuz kimyasallar gerçeği. Peki nedir bu kimyasallar?

Detaylar 👇

Bu insan yapımı zehir olan PFOA, bize yapışmaz yüzeylerin büyüsü ve leke/su tutmaz ürünlerin rahatlığı ile satıldı.

Bu kimyasal ve kuzeni PFOS (Yüzey koruma spreyi ve bazı yangın söndürme köpüklerinde kullanılır), inanılmaz derecede kalıcı özelliklere sahip. O kadar kalıcılardır ki kanımızda ve çevremizde neredeyse sonsuza dek kalırlar. Bu yüzden de onlara 'sonsuz kimyasallar' deniyor.

Damarlarımızda dolaşan bu zehrin etkileri canlılar için baya kötü. Bilim insanları PFOA maruziyeti ile böbrek ve testis kanseri, tiroid hastalığı ve ülseratif kolit gibi ciddi hastalıklar arasında bağlantılar olduğunu bildiriyor. Daha yeni araştırmalar ise bu kimyasalların üreme sistemi ve bağışıklık sistemimiz üzerinde olumsuz etkileri olabileceği endişesini doğuruyor.

Bu tehlikeli kimyasalların kasıtlı olarak üretilip çevreye salınmasından kimlerin sorumlu olduğunu biliyoruz.

Uzun süre boyunca güçlü şirket çıkarları bu korkunç tehlikeyi hem bilim insanlarından hem de halktan gizlemeyi başarmıştı. Ancak şimdi, bu kişilerin insan hayatına yönelik verdikleri zararlar ve tehlikeyi bilmelerine rağmen operasyonlarına devam ettikleri gerçeği kamu kayıtlarında yer alıyor. Bu tehlikeleri herkesten saklayan şirketler DuPont and 3M olarak bilinen kimyasal madde üreticileri.

Bu korkunç sır perdesi, 1998 yılında hayvanları toplu halde ölen bir çiftçi sayesinde aralanıyor. Earl Tennant'ın yılmadan devam ettirdiği çabaları sayesinde bu tehlike gün yüzüne çıkmaya başladı. Earl'ün konunun peşini bırakmaması sayesinde, sadece onun çiftliğine değil, binlerce komşusunun içme suyuna ve gizlice ülkenin dört bir yanına yayılan bir zehrin varlığını ortaya çıkarıldı.

Kullandığınız bir ürünün PFAS içerip içermediğini öğrenmenin en iyi yolu, öncelikle o markanın web sitesini kontrol etmektir.

Markalar genellikle ürünlerinden PFAS'ı çıkardıklarını duyururlar. Eğer web sitesinde bu konuda bir bilgi bulamazsanız, doğrudan müşteri hizmetleriyle iletişime geçerek sormanız gerekir.

Ancak, her ürünün etiketlerine de aldanmayın. Bu iki özel PFAS kimyasalı zaten üretimden büyük ölçüde çıkarıldı. Ancak bazı üreticiler bunların yerine, aynı derecede kalıcı ve tehlikeli olabilen, yaygın olarak kullanılan PFAS içeren birçok başka ikame maddeyi kullanabiliyor. 

Bu kimyasalların artık içtiğimiz sudan yediğimiz yemeğe kadar her yerde olduğu gerçeçi ne kadar korkutucu olsa da aldığınız ürünü ve markayı iyi tanımanız bu zararlı bileşenlerden korunmaya devam etmeniz için faydalı olur.

İlginizi çekebilir;

Mutasyon mu Geçiriyorlar? Çernobil'de Görülen Mavi Köpeklerin Sırrı Çözüldü
Babayla Zor Yarışırlar: Uykuya, Sindirime ve Beyne Yardımcı Olan Mucizevi Takviye
Malum Tartışmaya Son Veriyoruz: Tuvalet Kağıdı Tuvalete mi, Çöpe mi Atılır?
İçeriğin Devamı İçin Tıklayın

Popüler İçerikler

Sahte İsimle 7 Kitap Yazıp Konferanslar Veren Sosyal Medya Fenomeni Cinayet Hükümlüsü Çıktı
Listede Kimler Yok ki: Türkiye'den Pılını Pırtını Toplayarak Seri Şekilde Yurt Dışına Taşınan 15 Ünlü
Asın Bayrakları: Türk Tasarımcı Dilara Fındıkoğlu, British Fashion Awards Gecesinde Vanguard Ödülü Aldı!
YORUMLAR
30.10.2025

Geçmişte bunlardan bahsedildiğinde siyonist medyanın icat ettiği "komplo teorisi" cümlesinin arkasına saklanılıp önemsenmesinin önüne geçilmişti. Bu oyun binden fazla kere uygulandı. Bugün sağlığımızı bundan çok daha ciddi şekilde etkileyen sayısız ürünü severek kullanıyoruz ve bahsedildiğinde bazı beyin engelliler komplo teorisi demekten kendini alamıyor.

Bunun belgeseli yapıldı! Youtube kanalları videolar çekti, içerikler oluşturdu. Makaleleri yazıldı. Üstüne doktora tezleri yazıldı. Hala amerikada hukuk fakültelerinde de anlatılır. Abartısız bi çeyrek asır geriden geliyorsunuz. Herşeyi geçtim internetin her eve girdiği zamandan bu yana bile en az on yıl geridem bi içerik bu

30.10.2025

amaaaaan cokta iskimde sanki boşverin bu boş işleri ya

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ