Yavruları için kelimenin tam anlamıyla ölümü göze alan, koca yürekli anne ahtapotların 4 senelik inanılmaz mücadelesini sizler için derledik...
Yavruları için kelimenin tam anlamıyla ölümü göze alan, koca yürekli anne ahtapotların 4 senelik inanılmaz mücadelesini sizler için derledik...
Bu içerik hazırlanırken Gaia Dergi ve NPR sitelerinden yararlanılmıştır.
Bu zorlu süreç yaklaşık 4 - 4,5 yıl arasında değişen bir süreç boyunca yavrularını korumak için, bir kaya parçasına sığınarak kuluçkaya yatmaları ile başlıyor.
Dişi ahtapotların hayatlarındaki en büyük mücadele, her biri zeytin büyüklüğünde olan 1000'den fazla yumurtasını korumak. Hani biz bir tanesi ile idare edemiyoruz derken, 1000 tane yavruyu hayal bile edemiyoruz.
Doğumdan sonra bebeklerinin başından ayrılmamak için beslenmesini azaltır, hatta kendi kollarını yiyerek besin ihtiyacını giderme noktasına geliyorlar. Avlanmadığı için de çok az hareket eden annenin gücü yavaş yavaş azalmaya başlar.
Anne ahtapotlar kayada sabit dururken, hayatını devam ettirebilmesi için gerekli oksijeni sağlamak adına yavaşlayan vücudunu yararına kullanarak daha az oksijen tüketimi yapar. Bebeklerine de suyu yavaş bir biçimde hareket ettirerek oksijen sağlar.
Anne ahtapot yavrularının yumurtalarını okşayarak üzerlerinde alglerin oluşmasını sağlar. Bunu her yavrusu için tek tek yaparken, kuluçka döneminde şeffaf zarlarına zarar vermemek için büyük bir titizlikle hareket eder. Ayrıca 1000 tane yumurta olduğunu düşünürsek, sarf edilen emeğin haddi hesabı yok!
Bütün anneler yavrularını korumak için her şeyi göze alırlar. Anne ahtapot da onlardan biri, yavrularını korumak için olası bir tehlike anında kendi canını ortaya koyan koca yürekli canlılardan biri.
Deniz suyunun soğuk olması, ahtapotun metabolizmasını yavaşlatarak ve enerji ihtiyacını azaltır ve ahtapotun hayatta kalmasına olanak sağlar.
Ahtapotlar olası tehlikelere karşı, oldukça profesyonel bir şekilde gizlenebilen canlılar. Olası tehlikelere karşı renklerine benzer alanlarda kamufle oluyorlar ve mekanı oldukça çok yönlü kullanabiliyorlar.
Anne ahtapotlar sadece kendilerini değil aynı zamanda oradan oraya taşıyamadığı yüzlerce yavrusunu korumak için tüm bunları önceden düşünerek her türlü önlemi yavruları doğmadan önce alıyor.
Tüm koşulları tek tek uygulayan ahtapot anne, kuluçka dönemi bittikten sonra son görevini de tamamlayarak, kendini feda eder. Yavru ahtapotların hayata başladığı gün, anne ahtapot kuluçka döneminde kendi kolunu yiyecek noktaya geldiği için yuvadan sağ ayrılamaz.
Anne ahtapot öldükten sonra bile, yavrularına son bir faydası daha dokunur ve ölü bedenini, yavrularına yem yapar. Dişi ahtapotların üremesi, hayatlarının son evresi olur.
Her canlı da görülen anne - bebek arasındaki kuvvetli bağ bilinen bir gerçek, anne ahtapotların da bu acıklı serüveninden sonra yavrularıyla kuvvetli bir bağı olduğunu söylememize bile gerek yok.
Peki anne ahtapotların hakkını kim ödeyecek?
sübhanallah kardeş, ibretlik paylaşım.
Ama Ateistim
Bir an içeriği yapan kişiye dönüp baktım. STV yaptı zannettim. Farklı bir bakış açısı olmuş.