Anne Adayları Tarafından Gün Geçtikçe Daha Çok Tercih Edilen Yöntem: Suda Doğum

Ülkemizde kadınların belgesellerden izlediği; hayallerini kurduğu bu yöntem son yıllarda ülkemizde de giderek yaygınlaşıyor. Suda doğum deneyimleyen aileler giderek artıyor. Tıpkı burada gördüğünüz fotoğraflar gibi. Çünkü bu görseller yurt dışından değil bizim doğumlarımızdan.

Kökeni yüzyıllar öncesine dayanan bu doğal yöntem Hawaii yerlilerinden, Nil nehri kıyısında yaşayan Mısırlılara kadar pek çok kadın tarafından kullanılmış.

Doğumu başlayan Hawaiili yerli kadınlar yürüyerek volkanik dağın zirvesine yakın sıcak krater göllerine gider; bebeklerini orada karşılarmış.

Aslında bizim toplumumuza da uzak değil suyu doğum yapan kadınların kullanması. Geçen yıl sonlarında Ani’deki bir arkeolojik çalışmada bir hamam içerinde suda doğum için kullanılan taş bir küvet bulunması da bunun bir kanıtı.

Modern tıpta suyun kullanılması ise 1980’lerde Fransa’da başlıyor.

Aslında bilimsel camialar tarafından uzun süre şüphe ile yaklaşılsa da sadece Avrupa’da milyonlarca kadın bebeğini karşılamak için bu yöntemi tercih etti son 40 yılda.

Ve son olarak Amerikan Jinekoloji ve Obstetri Cemiyeti 2016 yılında yayınladığı bülten ile ‘Suda doğum seçeceği 37-42 hafta arası doğum yapan sağlıklı her gebeye önerilebilir’ şeklinde görüş bildirmesi ile yararları bilimsel olarak onay almış oldu.

Peki yararları neler?

  • Doğum ağrısının azalması ve epidural anestezi gibi gibi medikal ağrı kesici yöntemlere ihtiyacın azalması

  • Doğumun ikinci fazının dolayisiyla doğum süresinin kısalması

  • Vajinal yırtık oranını ve vajinal kesi (epizyotomi) gereksinimini azaltması

  • Annenin hareket özgürlüğünü arttırırken mahremiyetini sağlar

  • Kadınların doğum sonrası memnuniyet oranlarını arttırır

Bunca yarara rağmen enfeksiyon, su yutma gibi riskler aklına gelebiliyor anne adaylarının. Bu konuda ise Cochrane veritabanı 'Anne ve bebek üzerine olumsuz etkisi bulunmamaktadır' diyor. (Cluett, Burns 2018)

Tabii burada en önemli nokta doğum ekibinin tecrübesi...

Suda doğum ile gelen bir diğer fayda, günümüzde değeri giderek artan ve birçok hastalığın tedavisinde umut vadeden kök hücre toplanabilmesi. Çocukluk çağı lösemi, lenfoma gibi hastalıkların ve anemilerin tedavisinde kök hücreler günümüzde başarıyla kullanılıyor. Kordon kanı ise vücudumudaki en zengin kök hücre kaynağı. Otizm, serebral palsi, Parkinson, Alzheimer gibi pek çok hastalığın kök hücre ile tedavisi için umut veren çalışmalar da çoğalmaktadır. Güzel olan ise -190 derecede saklanan bu hücrelerin 20-30 yıl canlılığını koruması ve tedavi için kullanılabilir olmasıdır. Bu bakımdan kordon kanı bir ailenin çocuğuna verebileceği en değerli doğum hediyesidir.

Kordon kanı ve kök hücre ile ilgili kordonkanibankasi.com internet adresi 0850 302 80 20 numaralı telefondan detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.

Yazan

Dr.Yusuf Olgaç

Popüler İçerikler

10 Kasım 1938’de Hayatını Kaybeden Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Son Sözü "Aleykümesselam" Oldu
Galatasaray'ın Yıldızı Osimhen İçin Fenerbahçe Napoli ile Temasa Geçti
Eski Bakan Işın Çelebi'den Fenerbahçe'ye Sert Yanıt: ''Devletin İmkanlarını Kullanıp ‘Yapı’ Diyemezsin''