Başbakan Ahmet Davutoğlu, karayollarında çalışan 6 bin 417 taşeron işçiye kadro müjdesi verdi. Davutoğlu, 'Bugün sizlerle hem bir bayram kutlaması hem bir müjde için bir aradayız. 6 bin 417 karayolları işçisinin kadrosu hayırlı olsun' dedi. Davutoğlu, Taksim'de 1 Mayıs kutlamasına ilişkin ise 'Taksim’de anmak için gidecek sembolik nitelikteki gruplar karanfillerini koysunlar. Sonra yasal olarak gösterilen meydanlarda özgürce 1 Mayıs emek ve dayanışma gününü kutlasınlar' açıklamasında bulundu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ankara'da karayolu işçileri ile bir araya geldi.
Davutoğlu, 'Meydanlara çıkacak kardeşlerime sesleniyorum, yarını bir düğün gibi kutlayalım. Sakın ola marjinal grupların, bir takım provokatörlerin oyununa gelmeyelim' dedi.
Davutoğlu’nun konuşmadan satır başları:
Yarın 1 Mayıs. 6417 karayolu işçisinin kadrosu hayırlı olsun. Bir bayram ve müjde dedim. Bugün 30 Nisan, yarın 1 Mayıs.
Sizler de emeklerinizle Türkiye'nin dört bir yanını birleştiren karayolları işçilerisiniz, onurun en büyüğünü yaşıyorsunuz.
Devletin asli görevi insan onurunun parçası olan emeğin hakkını vermektir. Bütün emekçi kardeşlerime sesleniyorum, alın terlerinizin hakkı alın teriniz kurumadan verilecektir.
'Sayın Cumhurbaşkanımızın işçilere en güzel hediyelerinden biri'
Bir çatışma gerilim alanı değil, birlikte Türkiye'yi inşa etme alanı olarak görüyoruz. Bu çerçevede her şeyden önce tekrar sizlerin şahsınızda Türkiye'deki bütün emekçilerimizin 1 Mayıs emek ve dayanışma gününü tebrik ediyorum. Ak Parti olarak, sayın Cumhurbaşkanımızın işçilere en güzel hediyelerinden biri 1 Mayıs'ı tekrar işçi bayramı yapmasıdır. 1 Mayıs bundan sonra 12 Eylül darbelerinin yasaklamalarından bir daha etkilenmeyecek ve ebediyete kadar emek günü dayanışma günü olacaktır.
'Yarını bir düğün gibi kutlayalım'
Buradan bütün işçi kardeşlerime, yarın alanlara çıkacak olan, yarın Türk-İş gibi meydanlara çıkacak kardeşlerime sesleniyorum, yarını bir düğün gibi kutlayalım. Sakın ola marjinal grupların, bir takım provokatörlerin oyununa gelmeyelim.
'O kara bir gündü'
Ben bir kez daha 1977'de Taksim'de hayatını kaybeden vatandaşlarımız için buradan taziyelerimi sunuyorum. O kara bir gündü. O zaman ben lise son sınıftaydım, İstanbul'da nasıl bir karabulutun o güzel şehrin üstüne çöktüğünü hatırlarım.
O gün provokatörler devreye girdiler ve kanlı bir pazarın yaşanmasına sebep verdiler. 38 yıl sonra orada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet diliyoruz.
'Provokatörler bu kutuplaşmanın önünü açtılar'
3 yıl içinde vatan evlatları sağcı ve solcu diye bölündü. Ocu bucu diye cepheler kuruldu. Çatışmalar yaşandı. Benim okuduğum lisede, bir o taraftan bir bu taraftan, Levent’in ve Kenan’ın ölümlerini hala hatırlarım. Onlar taşıdıkları ideallerle ülkeyi inşa edebilir miyiz diye düşünüyorlardı. Ama provokatörler bu kutuplaşmanın önünü açtılar.
Yarın meydana çıkacak bütün işçilerimize, gençlerimize, hangi siyasi düşüncede olursa olsun bu acı hatıraları da hatırlayarak, bir daha bu ülkenin kutuplaşmalara sahne olmaması için omuz omuza vermeye davet ediyorum. Gelin o hayatını kaybeden kardeşlerimizi de birlikte analım, sağcı solcu diye kutuplara ayrılarak gençlerimizi de bir arada analım. Tekrar bir daha bu tür kutuplaşmalara fırsat verecek olan davranışlardan uzak duralım.
'Kaos çıkarmak isteyenlere fırsat vermeyelim'
Taksim’e yarın bu vatandaşlarımızı anmak için gelecek olan, herkese Taksim açıktır. Gelsinler karanfillerini koysunlar. İlk fırsatta ben de gidip orada bir karanfille vatandaşlarımı anacağım inşallah. Hem onları anacağım, hem de tekrar tekrar çağrıda bulunacağım. Seçime giderken bu ülkede kaos çıkarmak isteyenlere fırsat vermeyelim. Bütün kaybettiğimiz dostlarımızın emekçilerin, dostlarımızın hatıralarını analım.