Başbakan Davutoğlu, gazetecilerin Artvin Cerattepe ile ilgili, 'Maden yapımına ilişkin bir tartışma var, halkın da bir tepkisi var. Olaylar hakkında ne düşünüyorsunuz?' sorusuna verdiği yanıtta ise şunları söyledi:
'Dünyanın en güzel coğrafyalarından biri'
Gelişmeleri yakından takip ettik. Bir kere daha ifade etmek isterim. Türkiye’nin havası, suyu, taşı, toprağı, güneşi, hepsi, hepimize emanettir. Türkiye’nin her köşesindeki çevrenin korunması bizim en asli görevlerimiz arasındadır. Bu konuda da Artvin’e iki sene önce gittiğimde dağlarını, yaylarını gezdim. Dünyanın en güzel coğrafyalarından biridir. Onların korunması bizim için asli bir görevdir. Aynı şekilde Türkiye doğal kaynak bakımından çok zengin imkanlara sahip bir ülke değil. Yani doğalgazımız, kaynağımız.
'Hepimizin üzerinde anlaşması gereken iki prensip olmalı'
Ama maden bakımından zengin bir ülkeyiz. Çoğu zaman da bu zenginliği yeterince kullanmadığımız konusunda eleştiriye muhatap oluyoruz. Maden kaynakları zengin olan bir ülke olarak bu kaynakları değerlendirmek de ekonomik zenginliğimiz bağlamında görevimizdir. Mesele bu iki görevi birbiriyle çelişmeden yapabilmek. Yani hepimizin üzerinde anlaşması gereken iki prensip olmalı, ister çevreci ister enerji kaynaklarını kullanmaya dönük bir yaklaşım içinde olalım. Gelin şu iki meselede anlaşalım: Bu ülkenin havasını, suyunu, taşını, toprağını hep beraber koruyacağız. Aynı şekilde bu ülkenin doğal kaynaklarının da ekonomiye bir katkı olarak gelmesi için hep beraber çalışacağız. İlla birini diğerine karşı tercih etmek zorunda değiliz.
'Hepsiyle konuşmaya hazırız'
Artık birçok şey çevreye zarar vermeden de yapılabiliyor. Artvin’deki tüm yerel aktörlere de sesleniyorum, Türkiye genelindekilere de. Hepsiyle konuşmaya hazırız. Bu projenin 2013’te başlayan ilk çalışmalarından bu güne kadar ciddi mesafeler alındı. Perşembe günü Genelkurmay’daki toplantının ardından ilgili bakanlarımızla ve bürokratlarımızla toplantı yaptım. Etraflı bir şekilde projenin takdimini istedim. Çevre ve Şehircilik Bakanımıza ‘sizin göreviniz çevre ile ilgili her türlü tedbiri almaktır’ diye ifade ettim. Enerji Bakanımıza da ‘çevreye zarar vermeden bu doğal kaynağın kullanılması için gerekli tedbirleri almaktır’ dedim. İlgili firma ihaleyle burayı almış. Hukuken tamamlanmış bir işlemden bahsediyorum. Bir takım itirazlar gelmiş, bunlar çerçevesinde projede Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ikinci ÇED raporuyla bazı düzeltmeler yapılmış. O kadar detaylı dinledim ki, mesela açık galeri diye planlamış başta. Çevreye vereceği zarar dolayısıyla kapalı galeriye geçilmiş. Yerin altından bunu çıkartacağız ama yerin üstüne zarar gelmeyecek. Açık galeri olsaydı zarar verecekti, bunu görüyorum. Kapalıya dönüştürülmesiyle zararlar bertaraf edilmiş. Yine ikinci önemli tedbir olarak, orada işletilmemesine karar veriliyor. Cerattepe’de işletilmeyecek. Üçüncü bir tedbir, eğer yol açılarak götürülse, çok ciddi ağaç kaybına yol açacak. Bu sefer yola kadar teleferikle aktarılmasına karar veriliyor ki bir doku kaybı olmasın. Bu üç tedbir de alınmış bir şekilde çevre zararı yok edilmiş durumda.
'Artvin’in o güzelliklerini korumak bizim borcumuz'
Her zaman Artvinlilere söylüyorum, şeçilmiş bir şehirsiniz. Artvin’in o güzelliklerini korumak bizim borcumuz. Artvinlilere de sesleniyorum, bütün çevreci ya da sivil toplum kuruluşlarına da. Bu iki prensipte anlaşalım, çevreyi koruyacağız, yer altı zenginliğimizi de ekonomimize katkı olarak sunacağız. Birlikte gerçekleştireceğimiz inanıyorum.
Ajanslar
Şu saldırıyı işid yapsa agızlarını açmazlardı...
abd,ypg ye desteği kessin diye kendi milletini öldürüp bak bu terör örgütü demek için neler yapıyorlar asalaklar topluluğu,
Bu kadar çırpınıyor olmanız bile ypg nin yapmadığına iknadır benim için.