Ankara Katliamı Sonrası Sıradan Bir Vatandaşın Sorması Gereken 12 Soru

10.10.2015 Cumartesi günü, Ankara'da binlerce kişi DİSK, KESK, TMMOB ile TTB’nin günler önce yapmış olduğu çağrıyla 'Emek, Barış ve Demokrasi' mitingi için buluştu. Mitingin toplanma yeri olan tren garı önünde iki patlama meydana geldi. İki canlı bomba, birbirine 9 metre mesafede ve 3 saniye aralıkla kendini patlattı. Gerçekleştirilen bu bombalı saldırı, Türkiye tarihinde yaşanan en büyük terör saldırısı olarak kayıtlara geçti...

Naif bir şekilde soruyoruz ve bir sene sonra bu listeye tekrar baktığımızda cevap bulmuş olmaları dileğiyle buraya bırakıyoruz.

Reuters'a konuşan üst düzey 2 Türk güvenlik yetkilisi, saldırıdaki ilk belirlemelerin IŞİD'i işaret ettiğini söyledi

Polis, olay yerinde yaptığı incelemede bomba düzeneğinin Suruç Katliamı'nda kullanılan düzenekle aynı olduğunu tespit etti.

Başbakan Davutoğlu ise Ankara'daki terör saldırısında IŞİD'in öncelikli araştırıldığını söyledi. 

 Uyguladığı vahşet ile insan aklını zorlayan bir cihad hareketi olan IŞİD hakkında 'barbar meczuplar' algısı hakim olsa da Ortadoğu analizlerinde göreceğimiz üzere örgüt aslında üzerinde düşünülmüş bir siyasal ve askeri strateji izliyor.

Şiddetinin görünür olması, yayılması ve psikolojik savaş aracı haline getirilmesi de bu stratejinin bir parçası.  

Eylemin IŞİD’e tabi bir hücre tarafından gerçekleştirilmiş olması pek çok soruyu beraberinde getiriyor... Ama ilk soru şu:

Sosyal platformlarda yapılan ve bu katliamı 'coşkuyla' karşılayan tüyler ürperten yorumları görmüşsünüzdür... Ankara Katliamı ülkemiz tarihinde yaşanan en büyük terör saldırısı olarak kayıtlara geçti. Bir bilenin cevaplaması umudu ile soralım: 

İşlenmiş olan bir suçu veya işlemiş olduğu suçtan dolayı bir kişiyi alenen övmek; terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek, övecek veya teşvik edecek şekilde propagandasını yapmak suç değil midir? 

Yazı veya sözler;

• Şiddet, bir araç olarak öngörülüyorsa,

• Kişileri hedef gösterip kanlı bir intikam istiyorsa,

• Benimsenen düşünceler için şiddete başvurmanın meşru olduğu ileri sürülüyorsa,

• İnsanda saldırgan duygular uyandıracak biçimde anlamsız bir nefret yaratarak şiddetin doğmasına uygun bir ortamı kışkırtıyorsa,

Bu ifade hürriyeti midir?

Terörün ana stratejilerinden biri toplumsal kutuplaşmayı kışkırtmak ve halkı “biz” ve “onlar” olmak üzere kamplara bölmek iken onun karşısına birlik olmak yerine neden birbirimize düşüyoruz?