Başbakan Davutoğlu Suruç'ta yaşanan saldırı ile ilgili bir basın toplantısı düzenledi. Dört partiye 'deklerasyon' çağrısı yapan Davutoğlu saldırının ardında DEAŞ'ın olabileceğine dair bulgular olduğunu ifade etti.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde 30 kişinin öldüğü ve 100'den fazla kişinin yaralandığı saldırı sonrası emniyet birimleriyle yaptığı toplantının ardından Çankaya Köşkü'nde basın açıklaması yaptı.
Adıyaman'da bir askerin şehit olduğu PKK saldırısını da, Suruç'taki bombalı saldırıyı da kınayan Başbakan, hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı diledi.
'30 ölü, 104 yaralı'
Saldırının saat 11.50 civarında yapıldığını söyleyen Başbakan, 30 kişinin hayatını kaybettiğini ve 104 kişinin de yaralandığını belirtti. Hastaneye kaldırılan 74 yaralının 31'inin taburcu edildiğini belirten Davutoğlu, 'Yaralılarımızın 10'u ameliyat halinde, 9'u yoğun bakımda' dedi.
Saat 12.02’de ilk ambulans çağrısının geldiğini belirten Davutoğlu, 33 ambulans ve 3 helikopter ambulansın olay yerine sevkedildiğini söyledi.
'Büyük ihtimalle canlı bomba'
Başbakan, saldırının büyük ihtimalle canlı bomba saldırısı olduğunu, ilk bulguların bunu işaret ettiğini söyledi. Saldırganın kimliğinin henüz tespit edilemediğini söyleyen Davutoğlu, 'Büyük ihtimalle canlı bomba. DEAŞ dahil bütün ihtimaller üzerinde duruyoruz' dedi.
Patlama sonrası cenazelerin vücut bütünlüğünü büyük ölçüde koruduklarını belirten Başbakan, cesetlerden birinin uzuvlarının dağıldığını, bu kişinin canlı bomba olabileceği ihtimali üzerinde durduklarını ifade etti.
'Saldırı tüm Türkiye'ye'
Hem Suruç'taki saldırının hem de Adıyaman'daki saldırının tüm Türkiye'ye yönelik olduğunu ifade eden Başbakan, 'Türkiye’ye dönük bir çok sabotaj eylemi yapan örgütlerin hedefi Türkiye'dir. Bu saldırı Türkiye'yedir; huzura, demokrasiye, kamu düzenine ve halkımızın huzur ve refahınadır. Bu saldırı hepimizedir. Saldırı karşısında bütün halkın omuz omuza, aynı yönde, güçlü irade sergilemesi önem taşır' diye konuştu.
Saldırının tam bayram sonrası ve koalisyon arayışları esnasında geldiğine dikkat çeken Başbakan, '7 Haziran sonrası ortaya çıkan tablo çerçevesinde hükümet ortaklığı faaliyetleri başlamışken, saldırının bütün ülkeye dönük olduğu açıktır' dedi.
Ortak deklarasyon çağrısını yineledi
Başbakan Davutooğlu, kısa süre önce meclisteki üç parti liderine yaptığı yaptığı 'teröre karşı ortak deklarasyon' çağrısını yineledi.
Davutoğlu, 'Tüm terör örgütlerine karşı ortak bir irade sergilemenin tam vaktidir. DEAŞ'ın Paris saldırısında nasıl herkes birlik olmuşsa, kimse kimseyi suçlamadan bir araya gelmişse, bu saldırı karşısında da bütün bir toplumun, herkesin omuz omuza vermesi gereken bir durumdayız' dedi.
'Dört partiye çağrıda bulunuyorum' diyen Davutoğlu, Tam da böyle bir ortak akıl yürütme çabasına girmiş olduğumuz günlerde, şimdi dört genel başkanın da bir araya gelerek ortak bir deklarasyona imza atması gerekir' diye konuştu.
AK Parti Grup Başkanvekillerinin diğer partilerdeki mevkidaşlarıyla görüştüğünü söyleyen Başbakan, 'Olumlu cevap alırlarsa, yarın bu deklarasyona imza atarız' dedi.
'Bu çağrıyı netice alana kadar sergilemeye kararlı olduğunu belirten Başbakan, 'Gerekiyorsa her gün bu çağrıyı yapacağız. Ta ki bütün uluslararası kamuoyu, Türkiye'nin siyasi liderlerinin ortak duruşunu görene kadar' dedi.
Başbakan, HDP liderlerinin Suruç'taki saldırıya verdikleri tepkinin aynısını Adıyaman'da şehit olan askere de vermesini istedi.
'Üzerine gidip sorumluları çıkaracağız'
'Hükümetimize ve partimize yönelik DEAŞ işbirliği yönünde ithamlar var' diyen Başbakan, halka provakatif çağrılara kapılmama çağrısı yaptı.
Davutoğlu, 'Bu tür istismarlarla halkımızı sokağa çıkmaya davet edenler ya da halkımızı provake edenler, aslında bunlar terör örgütüyle işbirliği yapanlardır. Onların istediğini yapmış olurlar' diye konuştu.
Güvenlik açığı sorusu
Başbakan Davutoğlu, saldırının ardından HDP cephesinden gelen 'güvenlik açığı' eleştirisine ve kurumların kendi kendini koruması yönünde çağrıya sert tepki gösterdi.
'Eğer bir güvenlik ve istihbarat zaafı varsa, Türkiye bir hukuk devletidir, gereken işlemler yapılır' diyen Başbakan, 'Olayı yapanları, saldırganları değil de hükümeti suçlamak saldırıyı yapanların ekmeğine yağ sürmektir' diye konuştu.
Basın toplantısı öncesi askeri birimler ve MİT ile görüşme yaptığını anımsatan Başbakan, HDP'ye şu sözlerle tepki gösterdi:
'Türkiyede özel güvenlik diye bir emniyet birimi yoktur. Kim kendisinden menkul bir güvenlik tedbiri almaya kalkarsa, emniyete güçlerini karşısında bulur. Türkiye ne Suriye'dir, ne Ukrayna'dır. Türkiye muktedirdir. Her santimetrekarede ederi ne olursa olsun güvenlik birimleri tedbir alır. Kişinin mezhebine, siyasi kimliğine bakmaz.
Bütün vatandaşlarımızın canı kutsaldır. Orada kaybettiğimiz her bir vatandaşımız bizim için kutsaldır. Siyasi görüşlerini benimsemiyor olabiliriz. 78 milyonun canı, malı, onuru devlete ve bize emanettir.'
Gözaltılara misilleme mi?
Başbakan Davutoğlu'na, Suruç saldırısının kısa süre önce 4 ilde IŞİD üyesi olduğu iddia edilen 27 kişinin gözaltına alınmasına karşı misilleme mi olduğu soruldu.
Saldırının faillerinin henüz bilinmediğini tekrarlayan Başbakan, sınır tedbirlerinin artırılarak devam edileceğini söyledi.
Kaynak: Al Jazeera ve Ajanslar