Ankara'da İlköğretim Okulunda Tecavüz Skandalı

Ankara'da bir ilköğretim okulunda 4 erkek öğrenci bir erkek öğrenciye tecavüz etti. Tecavüze karışan öğrencilerden biri olayı tecavüz anını cep telefonunun kamerasıyla görüntüledi. Öğrenciler cep telefonundaki görüntüleri izlerken bir öğretmenin telefonu almasıyla korkunç gerçek ortaya çıktı...

Habertürk'ün haberine göre, Altındağ'da bir ilköğretim okuluna devam eden 12 yaşındaki 4 erkek öğrenci, yine 12 yaşındaki bir erkek öğrenciye okul binasında tecavüz etti. Tecavüze karışan öğrencilerden biri olayı cep telefonuyla kaydetti. Tecavüz mağduru çocuk yaşadığı olayı kimseye anlatamadı.

Ailesi durgun hallerinden şüphelendi

Aile çocuklarının üzgün ve durgun hallerinden şüphelendi. Öğretmenleri ve arkadaşlarıyla temasa geçip son günlerde okulda kötü bir olayın yaşanıp yaşanmadığını sordu. Ancak ne okul yönetimi ne de arkadaşları yaşananlardan haberdardı. Aileye çocuklarıyla ilgili olumsuz bir durumun olmadığı söylendi.

Telefonu alan öğretmen şoke oldu

Skandal olay bir kaç gün önce bir öğretmenin 4 kişilik öğrenci grubundan şüphelenmesiyle ortaya çıktı. Öğrenciler cep telefonundan bir görüntü izliyorlardı. Öğretmenin kendilerini gördüğünü fark ettiklerinde cep telefonunu saklamaya çalıştılar. Ancak telefonu almayı başaran öğretmen kan donduran tecavüz görüntüleriyle karşılaştı.

Yaşadıklarını öğretmenine anlattı

Ne olup bittiğini anlamak için hemen tecavüz mağduru çocuğun yanına gitti. Mağdur öğrenci yaşadıklarını öğretmenine anlattı. Durum polise bildirildi. Arkadaşlarına tecavüz eden çocuklar ifadelerinin alınması için Ankara Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü'ne götürüldü. Çocukların ifadelerinin psikolog eşliğinde alınacağı bildirildi.

Çocuk çocuğa neden tecavüz eder?

Psikolog Serap Duygulu bu durumun nedenlerini ve çocuklara cinselliği anlatırken dikkat edilmesi gerekenleri Hürriyet gazetesine anlattı. 

Geçmişte yani bundan 15-20 yıl kadar önce çocukluk çağları dediğimizde 16-17 yaşlara kadar olan süreci anlardık. Sonrasında ergenlikve genç erişkinlik diye bilirdik. Ancak son yıllarda çevresel etkenler ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak ergenlik 9-10 yaşlara kadar düştü. Hatta 7 yaşında erken ergenlik nedeniyle tedavi gören çocuklar var. Baktığınızda bu çocuklar yine çocuk ama hormonal ve duygusal açıdan ergenlikteler. Bu da cinsel hormonların da faaliyete geçtiği anlamına geliyor. Bu süreçte çevresel faktörleri de dikkate almak gerekiyor elbette. Eskiden çocukların masumiyetini korumak ve onları yetişkinlerin sapkın cinsel dürtülerinden sakınmak gibi bir sorunla baş etmeye çalışırken şimdi çocuğu çocuktan korumak zorunda kalıyoruz. Bu iki kat artan tehlike demek aslında. Çünkü çocuklar okulda, sokakta, evde ve arkadaş ortamında beraberler.

Akran çocuklar arası veya yaşı biraz daha büyük çocuk ve ergenlerin daha küçük yaştaki çocuklara yönelik cinsel eylemleri oldukça tehlikeli bir hale geldi. Çocuklar arası cinsel merak ve ilgi; değişen, gelişen hormonal yapıları nedeniyle doğal karşılanmalı. Ancak bu merak arkadaşına yönelik eyleme döküldüğünde durum taciz olarak tanımlanabiliyor.

  • Neden çocuklar arkadaşlarına karşı cinsel eylemlere yöneliyorlar?

Çocuklar bizim anlamadığımız kadar hızlı bir değişim geçiriyorlar aslında. Özellikle son yıllardaki hormonlu gıdaların ve giderek bozulan çevresel şartların da bunda payı var. Bunun dışında anne baba ilişkisi ve aile tutumları çok önemli. Arkadaşını taciz eden her çocuk kişilik bozukluğu yaşayan ya da olumsuz aile koşullarında büyümüş çocuk değildir. Çocuklar için çevrelerinde gördükleri ve duydukları şeylerin onlar için model oluşturacağını bilmek gerekiyor. O nedenle doğru anne-baba tutumları, sağlıklı aile ortamı ve çocukla açık iletişim diye ısrarla vurguluyoruz. Çocuklara mahremiyet duygusunu erken yaşlarda vermek, hem onun mahremiyetine saygı duymak hem de kendi mahremiyetimizi korumak zorundayız.

  • Sağlıklı cinsel eğitim verilmiyor

Toplum olarak cinselliğe bakış açımızın da ikiyüzlü olduğunu kabul etmek gerekiyor. Genellikle çocuklara ve gençlere sağlıklı bir cinsel eğitim verilmiyor. Cinsellikbizim gibi içe kapalı toplumlarda hala bir tabu olarak görülüyor; ayıp, yasak, günah kavramları ile etiketleniyorken yazılı ve görsel medyada durum böyle değil. Neredeyse her dizide yakın akrabalar arasında bile yaşanan karışık ilişkiler, bizi biz yapan akrabalık ve aile kavramlarımıza ciddi zarar verdi.

  • Çocuklar ekranlarda gördüklerini arkadaşlaraıyla denemek isteyebiliyorlar

Çocuklar sağlıksız, saldırgan, olumsuz örneklerle özdeşim kurdular. Üstelik yetişkinlerin cinsel taciz ve tecavüz haberleri her gün gündemi oluşturan en önemli olaylar arasında yer aldı. Çocuklar bu görüntüleri izleyerek büyüdüler. Kaldı ki gelişmiş cep telefonları, tablet bilgisayarlar ve sosyal ağlar olarak bilinen paylaşım platformları yoluyla her an her türlü bilgiye ulaşabildiler. Aile içinde şiddet gören ya da tacize uğrayan çocukların bu tür bir eyleme yönelebileceğini göz önünde bulundurmak gerek. Hepsinden öte asıl bilinmesi gereken şu ki, çocuklar bazı şeyleri erkenden öğrenebilirler ama bu öğrendiklerinin ahlaki muhakemesini yapacak düzeyde bir gelişim düzeyinde olamayabilirler. 

  • Çocuklar öfke ve cinsellik gibi dürtülerini kontrol altına alamıyorlar

Çocuk ekranlarda gördüğünü, duyduğunu arkadaşıyla denemek isteyebilir, zor kullanarak uygulayabilir de ama bu eylemin nelere yol açabileceğine dair kesin bir yargısı oluşmamıştır. Bilişsel anlamda o olgunluğa henüz ulaşmamıştır. Onun için yaptığı şey sadece hormonlarının etkisiyle harekete geçmektir. Çocuklar öfke ve cinsellik gibi duygularını kontrol altına alamazlar, genellikle dürtüleriyle harekete geçerler. Dolayısıyla çocuğun çocuğa yönelik cinsel tacizini sapkınlık olarak nitelemeden önce ortam şartlarını değerlendirmek ve çocuğun henüz bilişsel gelişimini tamamlamamış bir birey olduğunu unutmamak gerekiyor. 

Kaynak: Habertürk ve Hürriyet Aile

Popüler İçerikler

Tolunay Kafkas, "El Sıkmama" Olayına Müdahil Oldu: Hedefinde Volkan Demirel Var
Ali Koç, Fenerbahçe Tesislerinde Sıkıyönetim İlan Etti
Cübbeli Ahmet Çakarlı Araçla Geldiği Etkinlikte Şeriatı Savundu: Skandal Sözlere Tepki Yağdı!