Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin Yenimahalle Semt Polikliniği'nde meydana gelen olayda Feray Y., Nöroloji Uzmanı Dr. Ebru Ergin Bakar'a ilaç yazdırmak istedi. Dr. Bakar, rapor olmadan ilacı yazamayacağını söyledi. Feray Y. de raporu olduğunu ve eve gidip alacağını söyleyerek, odadan çıktıktan kısa süre sonra geri dönüp, Bakar'a saldırdı. Dr. Bakar, hastası tarafından başı masaya ve duvara vurularak, daha sonra üzerine oturularak, darbedildi. Hastane personeli tarafından kurtarılan Dr. Bakar, çalıştığı hastanede tedaviye alındı.
Hastanede tedavisi devam eden Dr. Ebru Ergin Bakar, sağlık durumunun iyi olduğunu belirtti. Bakar, yaşadığı saldırıyı şöyle anlattı:
'Saldırgan bana bunu sistematik bir şekilde yaptı. Öyle 'Öfkeyle vurayım, saçını çekeyim' olayı değil bu. Aslında tartışmanın çıkabilecek önemli bir konusu da yoktu ki içeride zaten güvenlik vardı. Daha önceden de bize girişi hiç yapılmamış bir hastaydı. Psikiyatri ilacı yazdırmak istedi. Hastaya gerekli açıklamaları yaptım; fakat sonra bana 'Psikiyatri raporum var' dedi ama raporu yanında yoktu. Ben de raporu getirmesini istedim. Ardından eşiyle birlikte raporunu getirmek için odadan çıktılar. O arada da içerideki güvenlik dışarı çıktı. Bu da güvenliğin dışarı çıkmasını fırsat bilip içeri girip, beni darbetti.'
Saldırı nedeniyle ciddi kafa travması yaşadığını anlatan Bakar, 'Masaya, duvara her yere vurdu beni. 5 dakika boyunca saldırdı. Üzerime oturdu ve beni boğmaya çalıştı. Nefes alamadım. Nefes alamadığım için ölüyordum zaten. Kadını üzerimden kaldırdılar. Yüzümün, karnımın üzerine ayrı ayrı oturup durdu. Güvenlikleri çağırdıktan sonra da beni tehdit etti' diye konuştu.
Olayın ardından Dr. Bakar ile Feray Y.'nin, hastane polisine, birbirlerinden şikayetçi oldukları öğrenildi.
Yani doktorun seninle kişisel ne gibi bi problemi olabilir? Hiç inandırıcı gelmedi.
Resme biraz daha genişten bakarak yine söylüyorum. Bizim halkımızda genel bir kuyrukta sıra çalma çabası var. Özellikle sıranın net olmadığı ve sağlık için beklenilen hastane ortamlarında bu çok büyük sıkıntı. Geçen yeni yapılmış bir üni. hastanesine gittim. Güzelce numaratör koymuşlar ama sadece ön kayıt için. Sonra kimin içeriye gireceğini kapıyı açıp sesleniyorlar. Dolayısıyla 50 kişi tek bir kapı önünde bekleşiyor. 10 metre ötede diğer doktorun önü de aynı şekilde. Arada hiçbir şey söylemeden pat diye doktorun odasına giren sırada olmayan hastalar da olunca insan iyice sinir krizine giriyor.
Bir gününü devlet hastanesinde geçiren biri kolayca sağlık çalışanlarıyla empati yapabilir. Bir göz doktorunun öğle arasına kadar 80 hastaya baktığını gördüm, sağlık sistemi zaten çarpık üstüne insanımızla uğraşmak zor. Sağlık bakanı yasal düzenlemelere değinmiş ama tek başına çözüm olacağını sanmıyorum, hastaneler de ki yığılmalar nasıl engellenir, öfke kontrolü olmayan kuralsızlığı kendine hak gören bu toplumun insanları nasıl eğitebilir, sadece meslek gruplarına veya statüye saygıyı değil insana saygıyı nasıl artırabiliriz diye düşünmekte gerek. Bir kesimin yıllardır maddi manevi pofpoflanması okumuş kesimin sistematik cezalandırılmasının sonucu oldu. Dolayısıyla bireyi eğitemediğiniz zaman, istediğiniz kadar önlem alın şiddeti bitiremezsiniz. Medeniyet dediğin budur zaten. Birey eğitilirse toplum eğitilir, toplum eğitilirse bu tarz mevzulardan arınmış olursun.