Ankara Etimesgut’ta 20 yaşındaki Barış Çakan isimli bir genç, dün akşam saatlerinde çıkan bir tartışma sonrası göğsünden bıçaklanarak öldürüldü. Bugün bazı haber sitelerinde Barış Çakan'ın Kürtçe müzik dinlediği için öldürüldüğü yönünde iddialar ortaya atıldı. Olay Twitter gündeminin ilk sıralarına oturdu. Ankara Valiliği ve İçişleri Bakanlığı Sözcüsü iddiaların gerçeği yansıtmadığını açıkladı.
Baba Nihat Çakan ise olayı şöyle anlattı: 'Bunlar dışardayken, aracın içerisinde 3 kişi müzik dinliyormuş, o esnada da ezan okunuyormuş. Oğlumun arkadaşı, 'Ezan okunuyor şunun sesini biraz kısın, ezan bitsin' diyor. Karşı taraf da diyor ki 'Sen bana İslamiyeti mi öğreteceksin?' Kavga ediyorlar, arkadaşı kaçıyor, bizim çocuk ellerinde kalıyor.'
2014 yılında askerlik yaptım. 36 asker 7 rütbelinin olduğu karakolda 10 tane kürt kökenli asker arkadaşım vardı. Gazinoda bazen televizyonda kürtçe müzik çalan kanallar açıyorlardı. Ne bir komutan ne bir asker çıkıp da hayır siz bu dilde şarkı dinleyemezsiniz diye bir ifade kullanmadı. Bugün taksimde sokak müzisyenleri kürtçe şarkılar söylüyor, eminönü vb yerlerde kürtçe şarkılar çalınabiliyor, yada arnavutköy gibi Kürt asıllı vatandaşlarımızın yoğunlukta oturduğu bölgelerde sokak düğünlerinde kürtçe şarkılar çalınıyor. Daha bundan kaynaklı tek bir olay çıktığını ne gördüm ne duydum. Sözün özü modası artık geçti bu yalanların. Artık kimsenin çıkıp da inanacağını sanmıyorum.
Bir insanı 20 yaşına getirmek kolay mı Allah belanızı versin sizin. Bunu gündem değiştirmek için malzeme olarak gören medyanın da Allah belasını versin. Aynı zamanda ideolojilerini destekleyecek malzeme olarak gören siyasetçilerin ve din tüccarlarının da Allah belasını versin. Kimse Barış'ın canını düşünmemiş, ailesinin acısını düşünmemiş, neresinden tutsak da kendi işimize göre anlatsak demişler.
Şu Kürtleri mazlum ve mağdur göstermekten ne zaman vazgeçeceksiniz? Araştırmayan Sorgulayamayan ve linç etmeye meraklı cahil ortadoğu zihniyetli halkımızı galeyana getirmek için yapılmış birşey. Kaç defa Otobüste Yolda böğüre böğüre kürtçe konuşan insanlara şahit oldum hiç birinin linç edildiğini görmedim medyada sürekli Kürtleri mağdur mazlum ezilen olarak gösteriyor Türkleri ise güllük gülüstanlık içinde yaşayan barlardan çıkmayan durumu iyi olarak lanse ediyor. O öve öve bitiremediğiniz yere göğe sığdıramadığınız İzmir'in iç köylerine gidin bir bakın. Elektrik yok Su yok Yolları çamurlu bakkal yok dışardan çalı toplayıp onları yakarak yemek pişirebiliyorlar. Yaptıkları yöresel ürünleri satarak geçimlerini sağlıyorlar. Ama bu insanlar hiç bir zaman çıkıp bizi eziyorlar demediler.