Küçükten büyüğe herkesin bayılarak izlediği animasyonlar bazen eğlendiren bazen de duygulandıran konularıyla çok keyifli bir sinema türü. Herkesin sevdiği bu yapımların kimisi çok seviliyor kimisi de ne kadar güzel olursa olsun gözden kaçabiliyor. Başarılı olmasına rağmen hak ettiği değeri göremeyen 15 animasyonu derledik. İşte severek izleyeceğiniz, izlerken çok keyif alacağınız o yapımlar!
Robots isimli animasyonda genç bir mucit olan Rodney’in hayali, robotların hayatlarını kolaylaştıracak icatlar yapmak. Bunu gerçekleştirmek için Robot şehrine doğru yola koyulur. Ancak olaylar pek Rodney’in beklentileri doğrultusunda gerçekleşmez. Hayallerini gerçekleştirmek için oldukça zorlu yollardan geçmesi gerekir. Zaman zaman güldüren bazen de duygulandıran film, hayatta karşılaştığınız zorlukları aşacağınıza olan inancınızı hiçbir zaman kaybetmemeniz gerektiğini hatırlatacak.
Smallfoot animasyon filmi, bir yetinin efsane olduğu söylenen insanlardan birini görmesiyle başlıyor. Yeti, küçük ayakların yani insanların varlığını kimseye inandıramaz. Ona inanmayanların aksine doğrularının peşinden gider ve herkesi küçük ayakların varlığına inandırmaya çalışır. Güzel mesajları da içerisinde bulunduran animasyon, başarılı müzikleriyle de izleyenlerin beğenisini topluyor. Bir solukta izleyeceğiniz eğlenceli animasyona mutlaka şans verin.
Home isimli animasyon, halkından kaçıp dünyaya gelen Of isimli uzaylının yaşadıklarını anlatıyor. Peki, Of dünyada güvende olacak mı? Mizahın ve aksiyonun eksik olmadığı animasyonda iki ayrı türdeki canlının tüm farklılıklarına rağmen kurdukları güçlü arkadaşlık sizi de etkisine alacak. Başarılı görsel efektleri, etkileyici konusuyla 'Neden daha önce izlemedim ki?' diyeceğiniz animasyonu seveceğinize eminiz.
Ballerina isimli animasyonda yetim Félicie Milliner, balerin olma hayalini gerçekleştirmek üzere Paris’e doğru yola koyulur. Burada karşılaştığı kişi sayesinde Büyük Opera binasının öğrenci kontenjanına girebilir. Peki, Félicie hayallerine kavuşabilecek mi? Asla hayallerinden vazgeçmemek gerektiğini başarılı bir şekilde ekrana aktaran animasyonun koreografı ise çok sevilen “Siyah Kuğu” isimli filminin koreografilerini yapan Benjamin Millepied. Tüm zorluklara rağmen tutkuyla bağlı olduğunuz tüm hayalleri başarabileceğinizi bir kez daha hatırlatacak olan animasyonu izlerken zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız.
Brother Bear isimli animasyonda Kenai, yavrusunu korumak isteyen bir ayı tarafından öldürülen abisinin intikamını almaya çalışırken kendisini bir anda ayı olarak bulur. Empati yapması için ayı vücuduna koyulan Kenai eğer eski insan hâline dönmek istiyorsa Kuzey Işıkları'na ulaşması gerekir. Yolculuğu sırasında evine dönen Koda adındaki ayıyla yol arkadaşlığı yapar ve bu ikili bir maceraya başlar. Bu efsanevi macera Kenai için dünyasını değiştiren, yepyeni bir bakış açısı kazandığı unutulmaz bir hatıra anlamına gelir. İzledikten sonra size de çok farklı bakış açıları kazandıracak animasyonu mutlaka izlemelisiniz.
Kahkahalarla güleceğiniz bir animasyon izlemeye ne dersiniz? Normalde klasik bir hikâye gibi gözükse de içerisinde farklı detayların da olduğu Storks isimli animasyonu izleyince filmin hak ettiği değerin altında bir puana sahip olduğunu göreceksiniz. Yıllardır bebekleri ailelerine taşıyan leylekler bir süre sonra şirketi kapatmaya ve normal kuryelik yapmaya başlar. Ancak Junior, bir bebeği ailesine teslim etmeyi unutur. Peki bu çocuk onlarla kalıp büyürse neler olur? Eğer siz de bu sorunun cevabını merak ediyorsanız keyifli animasyonu bir an önce izleme listenize ekleyebilirsiniz.
Bir şeyler izlerken macerayı yaşamayı ve serüvene atılmayı sevenlerden misiniz? Cevabınız 'Evet.' ise; Atlantis: The Lost Empire filmi tam size göre diyebiliriz. Bu animasyonda büyükbabasının izinden gitmek istediği için kâşif grubuna katılan genç Milo’nun serüveni anlatılıyor. Bir mit olan Atlantis’i bulmaya çok yaklaşan büyükbabasının yarım kalan işini tamamlamak için yola çıkan Milo’nun serüveni her zaman beklediği gibi geçmiyor. Peki, bu serüvende Milo başına geleceklerin altından kalkıp Atlantis'i bulabilecek mi?
Bazı eleştirmenlerin yaptığı olumsuz yorumlardan etkilenerek göz ardı edilen The Road to El Dorado isimli animasyon, macera ve aksiyon dolu bir seyir keyfi sunuyor. Filmde iki kafadar arkadaşın Mayalıların efsanevi Altın Şehir El Dorado’yu bulmaları için yola koyulmalarını ve bu yolculukta yaşadıkları maceraları ele alıyor.
Galaksiler arası define avı kulağa ne kadar da farklı ve muhteşem geliyor, değil mi? Treasure Planet isimli animasyonda uzay maceralarına meraklı olan Jim Hawkins, bir yandan da kayıp defineler için ilgilenir. Bu maceraperest genç, bir gün topladığı mürettebatla uzayın derinliklerine dalar ve define gezegenine doğru yola çıkar. Jim’in sürekli düşlediği bu yolculuk hayallerinin bile ötesinde olabilir.
1999 yılında vizyona giren animasyon filmi The Prince of Egypt, Nil Nehri’ne bir sepet içerisine bırakılmış olarak bulunan Musa’nın hikâyesini anlatıyor. Musa, firavun ailesinin bir bireyi olarak yetiştirilir. Ancak büyüdükçe köleliğe ve yapılan işkencelere baş kaldırır ve firavunun yanından kaçar. Daha sonra kendi ailesi hakkında gerçekleri ve yaşananları öğrenir. Bu kavmin ve ailesinin kurtarıcısı artık Musa olur.
Büyük bir hayal gücünün eseri olan Mune, le Gardien de la Lune, Ay'ı korumaktan sorumlu Mune’nin hikâyesini konu ediniyor. İzleyenlere oldukça güzel mesajlar bırakan animasyonda birlik ve beraberlik duygusu, izleyicileri etkisine alıyor. Masalsı anlatımla sizi büyüleyecek yapım, başarılı grafikleriyle de beğeninizi kazanacak.
Yunan mitolojisi, pek çok kişinin ilgisini çektiği için animasyonlarda da sık işleniyor. Yeraltı tanrısı olan Hades, Zeus ve Hera’nın oğlu Herkül’ün peşine düşer. Fırsatını bulduğu bir anda Herkül’ün aklına girerek ona hazırladığı iksiri içirir. Böylece Herkül ölümlü olur. Ancak Herkül iksirin yarısını içtiğinden insani özelliklerinin yanında tanrısal güçlerini de kullanabilir. Peki, bundan sonra Herkül’e neler olacak? Eğer konu ilginizi çektiyse tüm Yunan mitolojisi hayranlarının keyifle izleyeceği Hercules isimli animasyonu mutlaka film listenize ekleyin.
Aklı bir karış havada, şaşkın bir imparatorun başına gelenleri eğlenceli bir dille anlatan The Emperor’s New Groove isimli animasyonla eğlencenin tadını çıkarmaya ne dersiniz? Sadece kendini düşündüğü kararlar almak konusunda oldukça başarılı olan imparator sürekli kendisini övüp canı ne istiyorsa onu yaparak halkını zora sokar. Bu bencilliği ise lamaya çevrilmesine neden olur. Acaba lama olduğunda neleri yanlış yaptığının farkına varacak mı?
Song of the Sea, izlerken sizlere pek çok duygusal an yaşatabilir; mendillerinizi şimdiden hazırlasanız iyi olur. Saoirse, şarkısıyla büyülü varlıkları serbest bırakabilecek bir deniz perisi olduğunu fark eder. Sonrasında ise maceralar peşini bırakmaz. Hem hayal dünyanızı genişletecek hem duygularınızı doruklara çıkaracak animasyonu beğenerek izleyeceğinizi tahmin ediyoruz.
Ailenizle birlikte izleyebileceğiniz harika bir animasyon olan The Iron Giant, uzayın neresinden düştüğü bilinmeyen dev bir robot ve ona yardım etmeye çalışan bir çocuğun hikâyesini anlatıyor. Çocukların insanlık, cömertlik ve arkadaşlık gibi kavramları öğretebilecek animasyonla herkesin bir gün mutlaka tanışması gerekiyor.
Robotlar içlerinde en iyisi gerisi zaman kaybı…