Aniden Gelen Temizlik Yapma Hissi Neden Gelir?

Bazen, ortada hiçbir neden yokken birden bire içimizde inanılmaz bir temizlik yapma isteği belirir. Kimi zaman stresin ortasında, kimi zaman enerjimiz tavan yapmışken elimize süpürgeyi alır, evin dört bir yanını temizlemeye başlarız. Peki, bu ani temizlik dürtüsü nereden gelir? Bu ani gelen temizlik yapma dürtüsünün ardında yatan pek çok neden var aslında! Gel, birlikte biraz irdeleyelim…

Öncelikle stres, en büyük tetikleyicilerden biri olarak karşımıza çıkar.

Hayatın temposu, iş veya okul stresi, ilişkiler… Hepsi bazen üst üste biner ve insanı bunaltır. Böyle anlarda kontrolü yeniden elimize almak isteriz ve bu kontrol arayışı da bizi temizlik yapmaya itebilir. Ortamı düzenlemek, bir yandan zihni toparlamamıza da yardımcı olur. Çünkü etrafımızdaki karmaşayı kontrol altına aldıkça, aslında içsel olarak kendimizi de kontrol altına aldığımızı hissederiz. Temizliğin, özellikle stresli anlarda bir terapi gibi rahatlatıcı etki yaratması hiç de tesadüf değil.

Bir diğer etken ise erteleme isteğimiz olabilir.

Bazı günler vardır ki yapılacak işler bir dağ gibi birikmiştir. Ancak başlamak için ne enerjimiz ne de motivasyonumuz vardır. Bu gibi durumlarda, ertelemenin “en temiz” yolunu bulur ve başka bir işe yöneliriz: Temizlik! “Önce şuraları bir toparlayayım, sonra başlarım” diyerek bir bakmışız ki evin her köşesi elden geçmiş. Aslında burada işlerimizi ertelememize bir bahane yarattığımız gibi, temizlik yaparak zihnimizi de o işlerden biraz uzaklaştırıyoruz.

Bu noktada, kontrol duygusunu yeniden kazanmaya olan ihtiyacımız da devreye girebilir.

Günlük hayatımızdaki kaos ya da beklenmedik olaylar, bazen hayatı elimizden kayıp gidiyormuş gibi hissettirir. İşte tam bu anlarda temizlik yapmak, kaybolan kontrol duygusunu geri kazanma çabamızın bir parçası olur. Etrafı düzenlerken aslında kendi içsel dünyamızı da bir düzene sokmaya çalışırız. Üstelik bu çaba, kendimizi daha iyi ve sakin hissetmemizi sağlar; hayatın karmaşası arasında küçük de olsa bir düzen yaratmak, hem ruhumuzu hem de zihnimizi rahatlatır.

Bir başka etken olarak mevsim geçişleri ve yenilenme isteğini de düşünebiliriz.

Bahar ayları geldiğinde, doğanın yenilenmesi gibi bizim de içimizde bir temizlenme ve yenilenme isteği doğar. İlkbaharda o canlanma hissiyle ya da sonbaharın gelmesiyle eski eşyalardan kurtulma düşüncesi bir araya gelir ve evde büyük bir temizliğe girişiriz. Bu dönemde yapılan temizlik, sadece tozları silmek değil; aynı zamanda ruhumuzu da tazelemek gibi. Yani, dış dünyada değişim başlarken, biz de kendi içimizde bu değişime ayak uydurmak isteriz.

Tabii, bu temizlik isteğinin arkasında duygusal dengeyi yeniden sağlama ihtiyacı da bulunabilir.

Bazen duygusal açıdan zorlayıcı süreçlerden geçeriz. Hayal kırıklıkları, üzüntüler veya öfkeler bizi yorar ve bunları yönetmek zorlaşır. Bu gibi durumlarda, temizlik yapmak hem bir rahatlama yöntemi hem de duygusal yüklerimizi hafifletme yoludur. Evi toparladıkça, sanki kendi içsel karmaşamızı da temizliyormuş gibi hissederiz. Özellikle dağınıklığın ortasında düzenli bir alan yaratmak, zihinsel olarak da daha hafif ve huzurlu hissetmemize yardımcı olur.

Diğer yandan, “ya misafir gelirse” düşüncesi de bizi harekete geçirebilir.

Bazen misafir geleceği için temizleriz, bazen de hiç gelmeyecek bir misafir ihtimali için! Belki çocukluktan kalma bir alışkanlık, belki de annelerimizin öğütleri… Her an bir misafir gelebilir düşüncesi, evin her daim temiz olması gerektiği hissini yaratır. Aslında kimse gelmese bile, evin hazır ve düzenli olması bize bir rahatlama sağlar. Temizlik sayesinde o “güvenli ve düzenli” alanı kendimiz için yaratmış oluruz.

Bazı durumlarda ise sadece bir toz tanesi gözümüze çarpar ve iş çığırından çıkar!

Bir köşede gördüğümüz minicik bir toz, temizlik için bir başlangıç noktası olur ve bir bakmışız ki tüm evi süpürüp silmişiz. O küçücük detay, gözümüze battıkça adeta dürtü haline gelir ve o an orayı temizlemeden duramayız. Bu durum, temizlik yaparken kontrol duygusunun bizi ne kadar etkilediğini de gösterir aslında; bazen en ufak bir toz bile büyük bir temizliğin başlangıcı olabilir.

Enerji patlaması yaşadığımızda ise bu enerjiyi boşaltmanın en pratik yolu yine temizlik.

Kimi zaman fazla enerjik oluruz ve bu enerjiyi olumlu bir yere yönlendirme ihtiyacı hissederiz. Böyle anlarda, temizlik yapmak hem fazla enerjiyi atmanın harika bir yolu olur hem de sonrasında evimizin tertemiz olmasının verdiği mutluluğu yaşarız. Evi temizledikçe enerjimizin yavaş yavaş azaldığını hissetmek bile insana iyi gelir; böylece zihinsel olarak da rahatlarız.

Bir de işin sosyal medya boyutu var ki o da bize ekstra bir ilham kaynağı olur.

Sosyal medyada pırıl pırıl evler, düzenli mutfaklar gördükçe “benim evim de böyle olsun” isteği içimize işler. Sosyal medya, düzenli ve tertemiz görüntülerle dolup taştığı için bize de bu görüntülere ulaşma arzusu verir. Evin tüm köşelerini temizleyip düzenleyerek, biz de o ideal görüntülere ulaşmak isteriz. Sonuçta, sosyal medyanın bu etkileme gücü, bizi harekete geçirir ve temizliğe bir başlarsak, durmak zor olur.

Son olarak, içsel yenilenme ve hayatımıza yeni bir sayfa açma isteği de bu temizlik dürtüsünü tetikleyebilir.

Bazen hayatımızda değişim arayışına gireriz ve bir şeyleri değiştirme ihtiyacı duyarız. Bu yeni başlangıcı evimizi temizleyerek başlatmak, sembolik olarak da bize iyi gelir. Evi temizledikçe sanki geçmişin izlerinden kurtuluyormuş gibi hissederiz; kendimize yeni, taze bir alan yaratırız. Yeni bir sayfa açma isteğiyle içsel bir temizlik yaparken, evimizi de bu sürece dahil ederiz.

Popüler İçerikler

Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
TSK'dan Atatürkçü Teğmenlerin Kılıçlı Yemini İçin Açıklama: "Mesele Kılıç Değil, Emre Uyulmaması"
Sevgilisine Atacağı Fantezi Mesajını Yanlışlıkla Karısına Atan Ünlü Patron İcralık Oldu