Anayasa Mahkemesi, dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili anayasa değişikliğinin iptal istemini reddetti.
Anayasa Mahkemesi, dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili anayasa değişikliğinin iptal istemini reddetti.
Anayasa Mahkemesi, HDP ve CHP milletvekillerinin, dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili anayasa değişikliğine ilişkin kanunun iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle yaptığı başvuruyu reddetti.
Yüksek Mahkeme heyeti, bazı CHP ve HDP milletvekillerinin 'dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili anayasa değişikliğine ilişkin kanunun iptali ve yürürlüğün durdurulması' istemiyle yaptıkları başvuruları birleştirerek ele aldı.
Heyet, başvuruları reddetti. Yüksek Mahkemenin ret gerekçesinin, yazımın tamamlanmasının ardından öğleden sonra açıklanacağı öğrenildi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Anayasa Mahkemesinin kararının yerinde olduğunu söyledi.
Kurtulmuş, 'Burada güçler ayrımı prensibine uygun bir şekilde Anayasa Mahkemesinin kararının ortaya çıktığı görülüyor. Bu açıdan Anayasa Mahkemesinin kararı yerindedir.' dedi.
Makedonya'nın başkenti Üsküp'te gazetelerin sorularını yanıtlayan Kurtulmuş, 'Bundan sonra tabii artık dokunulmazlıkların kaldırılması ve tek tek bütün bu fezlekelerin mahkemelere intikali ile ilgili süreç geliyor. Bu süreçte artık söz Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ya da Anayasa Mahkemesi gibi bir üst yargı organının değil, söz bütünüyle her dosyayla ilgili o dosyanın gittiği mahkemeleri ilgilendiren durumdadır, yani söz artık mahkemelerindir.' diye konuştu.
Başvurunun reddedilmesi kararını değerlendiren CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, 'Mahkeme topu taca atmak istemiştir' dedi.
Anayasa Mahkemesi yetkililerinin bile gerekçesi yazılmamış bir kararın nasıl duyulduğuna dair tereddütler yaşadıklarını ifade eden Gök, 'Bir görevsizlik kararı verilmişse eğer Anayasa Mahkemesinin, kendisinin görev alanını çok dar yorumladığını düşünüyorum. Anayasa Mahkemesinin, açıkça Anayasa'ya aykırı olan bu anayasa değişikliği konusunda kendisinin görev alanını daha geniş bir yorumla tarif ederek, incelemesi gereken bir konu olduğunu düşünüyorum.' diye konuştu.
Gerekçeyi görmeden kararı yorumlamanın da doğru olmadığını vurgulayan Gök, şunları kaydetti:
'Anayasa Mahkemesi topu taca atmak istemiştir. Önümüzdeki günlerde, en kısa zamanda gerekçenin tamamlanacağını düşünüyoruz. Bu karar, Anayasa Mahkemesinin özgürlüklere, anayasada yapılan hatalara, kanunlarda yapılan hatalara olan bakış açısının çok daha geniş olmasını gerektiren anlayışla örtüşen bir karar değildir.'
TBMM'de düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulunan HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken ise, 'Anayasa Mahkemesinin bu kadar hızlı karar vermesini, gerekli inceleme süreçlerini tüketmeden alelacele karar vermesini doğrusu son derece manidar buluyoruz' dedi.
Ayrıntılı değerlendirme için mahkemenin gerekçeli kararını bekleyeceklerini dile getiren Baluken, Anayasa Mahkemesinin işlettiği sürecin hızlı olduğunu ve bu süreçte baskı altına alındığını savundu.
Hukuki sürecin bitmediğini, yaptıkları başvurunun Anayasa'nın 85. maddesi kapsamında olduğunu, hukuki süreçle ilgili diğer yöntemleri devreye sokacaklarını belirten Baluken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kanunu onaylaması ve Resmi Gazete yayımından sonra 110 milletvekilinin başvurusu için hazırladıkları metni imzaya açacaklarını anlattı.
Baluken, soruşturma veya yargılama süreçleri devreye girdiğinde Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapacaklarını, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) gideceklerini açıkladı.
TBMM'de 138 milletvekili hakkında fezleke bulunuyor.
Bu milletvekillerinin 27'si AKP, 51, CHP, 50'si HDP, 9'u MHP üyesi. Hakkında fezleke bulunan bir diğer isim ise CHP'den ihraç edilen Bağımsız Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka.
138 milletvekili hakkındaki toplam dosya toplam sayısı ise 667. Bunların 46'sı AKP, 192'si CHP, 405'i HDP, 20'si MHP milletvekillerine, 5'i ise Aylin Nazlıaka'ya ait.
HDP'nin eş başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ hakkında da hazırlanmış fezlekeler var.
AA ve BBC Türkçe
Bütün bunlar, verilen sehidler, yakilan-yikilan sehirler, kasabalar, köyler, terör saldirilarinda hayatini kaybeden yüzlerce masum sivil, örtülü ödenege ayrilan trilyonlar, irzina gecilen adalet-hukuk....Hepsi ama hepsinin nedeni, "seni baskan yaptirmayacagiz" degil mi? Simdi hdp'lileri meclisten atar, tam destekli mhp ile örtülü destekli chp ile kendini baskan yaptirir, sonra da tekrar apo ile pazarliga baslar... Yitip giden canlar, yetim kalan cocuklar, dul kalan esler, havaya savrulan trilyonlar da bu milletin yarisina bonus olur... Aha, ypg "kirmizi cizgilerimizi" morartti, firat'in batisina gecti, membic'e dogru 10-12 km. de yaklasti.. De hadi patlat bir osuruktan toplanti da, al milletin gazini... Hakkini teslim edeyim, hayatta en iyi yaptigi sey de bu..
Anayasa'nın 78. maddesine göre boşalan üyelikler %5'i bulduğu takdirde 3 ay içinde kısmi erken seçim yapılması zorunludur ve bu sayı da 27.5=28'dir. Fezlekesi bulunan 138 milletvekilinin bir çoğunun ceza alması halinde milletvekilliğinin düşme ihtimali çok fazla. Milletvekillikleri düşen üyelerin aldıkları cezaların büyük kısmı terör örgütü üyeliği vs.'den olacağına göre muhtemel bir erken seçim propagandalarını tahmin edin. Bu durumda AKP 350'yi çok rahat geçecektir demektir. Yalnız başka bir nokta: yine 78. maddeye göre bu üyeliklerin düştüğü tarihte genel seçimlere 1 yıl varsa erken seçim olmaz. Son seçim aralık ayında yapıldığına göre 3 yıl içinde erken seçim şartları oluşur ise AKP 350'yi geçebilir, ama anayasayı tek başına değiştirecek sayıya ulaşır mı? Bütün mesele bu!! Bilmem anlatabildim mi? İsterseniz baştan anlatayım. Ama yormayın beni bir daha okuyun, anlarsınız.