İSTANBUL (AA) -NAZMÜL İSLAM- Bangladeş’in Türkiye Büyükelçiliği kompleksinin açılış töreninde Bangladeş Başbakanı Şeyh Hasina’nın yaptığı konuşmada tekrar vurguladığı üzere, Bangladeş ile Türkiye arasındaki gayri resmi ilişkiler 13. yüzyılda “Türk General İhtiyaruddin Muhammed Bahtiyar Halaci’nin Bengal’i fethetmesiyle” başlayıp 1974’ten bu yana resmi diplomatik ilişkilerle devam etmektedir. Türkiye ile Bengal halkları arasında orta çağdan günümüze (Saltanat, Babür ve İngiliz dönemleri) kapsamlı ilişkiler mevcuttur. Babür-Osmanlı ilişkilerinin yanı sıra, Bengalli Müslümanlar Türk Kurtuluş Savaşı’nda (1919-1922) Türkiye’ye destek vermişlerdir. Tarih boyunca etkileşimler ve kültürel değişimler farklı yönleriyle önemli işbirlikleri doğurmuştur. Türk siyasetinin ve dış politikasının Soğuk Savaş’tan sonra dünya çapında stratejik önemi artmıştır. 2002’den bu yana Türkiye’nin iç ve dış politikasının dünyanın her köşesinde muazzam etkileri olmakla birlikte, özellikle “çok boyutlu dış politika” açısından, Türkiye eski müttefikliklerini sürdürmek için ekonomik işbirliği, diplomatik angajmanlar, insani yardım, kültürel ilişkiler veya tarihi bağlar gibi birçok aracı kullanmaktadır.
- Temel işbirliği alanları
5 Ağustos 2019’da Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu çok boyutlu bir dış politika yaklaşımı olan “Yeniden Asya” dahilinde, Türkiye ile Asya ülkeleri arasında ticaret, yatırım, eğitim, savunma sanayi, teknoloji, kültür ve siyaset alanlarında diyaloğun artırılmasının önemini vurguladı. Yeniden Asya yaklaşımı ile Türkiye’nin finansal yatırımlarının coğrafi dağılımını çeşitlendirmesi, özel sektörün ticaret kapasitesinin genişletilmesi, akademik işbirliğinin geliştirilmesi ve sosyal etkileşimin artırılması amaçlanmaktadır. Çavuşoğlu’nun belirttiği gibi “Bangladeş canlı ekonomisi ve genç nüfusu ile Türkiye’nin Yeni Asya Girişimi’ndeki kilit ortaklarından biridir”. Bangladeş ekonomik büyüme oranı ve stratejik önemi açısından bölgedeki kilit aktörlerden biridir.
Recep Tayyip Erdoğan’ın 2010’daki Dakka ziyareti ve Bangladeş Başbakanı Şeyh Hasina’nın 2012 yılında Türkiye ziyareti sonrasında, Türkiye ile Bangladeş arasında ortaklık büyümekte olup Türkiye-Bangladeş İş Konseyi ve işbirliğini çeşitlendirmek için geniş bir gündemin geliştirilmesi hedeflenmektedir.
Türkiye ile Bangladeş arasında yaşanan birkaç yıllık siyasi kriz ve yanlış anlaşılmanın ardından, normalleşme süreci Bangladeş Cumhurbaşkanı Muhammed Abdul Hamid ve dönemin Türk Başbakanı Binali Yıldırım’ın 2017 yılındaki karşılıklı ziyaretleriyle başlamıştı. O zamandan beri, her iki ülke de mevcut ilişkiyi bu iki kardeş devlet arasında bugüne kadar görülmüş en iyi ilişki olarak tanımlamıştı. Bangladeş’in mevcut Dışişleri Bakanı Abul Kalam Abdul Momen Bangladeş’in nüfus büyüklüğü nedeniyle Türkiye için mükemmel bir ekonomik pazar olabileceğini ifade etmiş, Çin ve Hindistan gibi yükselen iki Asyalı güç arasında yer aldığına işaret etmiş, aynı zamanda iki Müslüman ülkenin işbirliğinin barışçıl bir dünya ortak hedefine de hizmet edeceğini vurgulamıştı.
Elbette Bangladeş ekonomik işbirliği ve doğrudan yabancı yatırım konularında Türkiye için ilk hedeflerden biridir. Türkiye ile Bangladeş’in ticaret hacmi 2019’da 936 milyon dolara ulaşmıştı ve burada ticari ilişkileri güçlendiren ana alan hazır giyim sektörü olmuştu. Aşağıdaki tablo Bangladeş’in Hindistan’dan sonra Türkiye’nin Güney Asya’daki ikinci en büyük ticaret ortağı olduğunu göstermektedir:
Tablo: Türkiye’nin 2010’dan beri Bangladeş, Hindistan ve Pakistan ile ticareti (milyon dolar)
2010
2018
2019
2020
(İlk üç ay)
Bangladeş
1,015
858
936
269
Hindistan
4,016
8,657
7.802
1,605
Pakistan
998
793
865
244
İkili ticaret hacmi 2010 yılından bu yana 1 milyar dolar seviyesinde kalmasına rağmen, Türkiye bunun 2 ila 3 milyar dolara çıkmasını istemektedir. Şu anda Bangladeş, Avrupa Birliği’nin (AB) 2012’de daha önceki serbest ticaret anlaşması (FTA) girişimini veto etmesi nedeniyle, ekonomik ortaklığı genişletmek için yeni bir ticaret anlaşması (PTA) bağlamında Türkiye ile masaya oturmuştur.
Türkiye’nin yumuşak güç politikası kapsamında “Diriliş Ertuğrul”, “Payitaht Abdülhamit”, “Mehmetçik”, “Kurtlar Vadisi Filistin” gibi Türk dizileri başta olmak üzere, TRT World, Anadolu Ajansı (AA), Daily Sabah gibi Türk medyası, Türk hükümetinin bursları, TOGG markalı elektronik arabası, Cezeri markalı uçan arabası, İHA’lar gibi bilim ve teknolojideki Türk yenilikleri ve Recep Tayyip Erdoğan’ın karizmatik liderlik rolü, Bangladeş ile Türkiye arasında halklar arası ilişkilerde büyük bir etki oluşturmaktadır.
Son birkaç yılda Türk savunma sanayi Bangladeş için önemli bir cazibe merkezi haline gelmiştir. Nitekim Bangladeş, ordusu için Otokar Kobra hafif zırhlı araçlar satın almıştır. Ardından Bangladeş 2017 yılında bir Türk firması ile 680 hafif zırhlı araç için sözleşme imzalamıştır. Türkiye’nin ROKETSAN şirketi Bangladeş’e orta menzilli güdümlü çoklu roketatar alayı tedarik etmek için sözleşme imzalamıştır. Ayrıca Türkiye’de 3 binden fazla Bangladeş subayı askerî eğitim almıştır.
Bangladeş iki dostu olan Hindistan ve Çin’den gördüğü desteği kaybettiğinde, Türkiye’nin Arakanlı mülteciler konusunda oynadığı rol, Bangladeş ve Türkiye’yi güvenilir bir kardeşlik ilişkisine taşımıştır. Türkiye’nin Arakanlı mülteciler için BM, G20, Meksika-Endonezya-Türkiye-Avustralya (MIKTA) ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) nezdinde sürdürdüğü çok taraflı diplomatik mücadele, Bangladeş ve Arakan’a meşru taleplerini dünyaya sunma konusunda yardımcı olmuştur. En önemlisi, Sayın Emine Erdoğan’ın Türkiye eski başbakanı, mevcut dışişleri bakanı, eski aile ve sosyal politikalar bakanı ile birlikte Bangladeş’teki Arakan mülteci kamplarını ziyaret etmesi, dünya kamuoyuna meselenin insani öneminin duturulmasında çok faydalı olmuştur. Diplomatik ve insani kampanyaların yanı sıra, aralarında Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD), Türk Kızılayı, Türk Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bulunduğu Türk kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları ile Türk hükümeti Arakanlı mülteciler için hastaneler ve kamplar inşa etmiş, yemek programları ihdas etmiştir.
Yeniden Asya yaklaşımı dahilinde, birbirleriyle daha yoğun bir işbirliği arayışında olan Türkiye ve Bangladeş’in ortak inanç, gelenekler ve güvene dayalı, karşılıklı yarar sağlayan ilişkilerini güçlendirmeleri için öncelik vermeleri gereken temel alanlar olarak savunma ve ekonomi ön plana çıkmaktadır.
[Nazmül İslam Boğaziçi Asya Araştırmaları Merkezi (BAAM) ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nde Kıdemli Araştırmacı olarak görev yapmaktadır]