Amsterdam'dan Düke Uzanan Bir Yolculuk: New York Şehrinin Adının İlginç Hikâyesi

Merhabalar. Amerika kıtasının keşfinden sonra ülkenin kuruluş tarihi çok eski olmasa da bir o kadar karışıktır. Kıtadaki yerlilerin yerini oraya -zorla ya da satın alarak- yerleşen Hollandalılar, İngilizler ve sonrasında diğer Avrupalılar almıştır. Bu içerikte ülkenin ticaret ve kültürel merkezi haline gelen New York şehrinin adının nereden geldiği özelinde şehrin tarihini konu aldım. Gelin New York hakkındaki ilginç tarihi detaylara hep birlikte bakalım.

Dük'e geldik New York geliyor, iyi okumalar diliyorum.

Bir zamanlar New York ABD’nin başkentiydi. Ancak günümüzdeki popülerliği sayesinde hâlâ çoğu kişinin burayı ülkenin başkentiymiş gibi düşünür. Ama öyle değil.

Peki siz ülkenin kültürel ve finansal merkezi olan New York adının nereden geldiğini biliyor musunuz? Bilmiyorsanız New York’un yerlilerden Hollandalılara ve İngilizlere uzanan tarihiyle sizi bu yazıyı okumaya davet ediyorum.

İlk yerli New Yorklular, Delaware ve Hudson nehirleri arasındaki bölgede avlanan, balık tutan ve çiftçilik yapan bir Algonquin halkı olan Lenape’ydi. Avrupalılar bölgeyi 16. yüzyılın başında keşfetmeye başlamışlardı. Tarih derslerinden hatırlarsınız ki buraya gelen kaşiflerin amacı hep Hindistan’ı keşfetmekti.

New York’a ilk gelenler Asya'ya giden bir rota bulmak için Atlantik kıyılarında bir aşağı bir yukarı yelken açan gemilerdi ama hiçbiri buraya 1624 yılına kadar yerleşmedi.

Bu tarihlerde Hollanda Batı Hindistan Şirketi bölgeye geldi ve küçük bir yerleşim yerinde yaşamaları ve çalışmaları için yaklaşık 30 aile gönderdi. Bölgeye de New Amsterdam adını verdiler.

1620’li yıllarda New Amsterdam'da hâlâ yerliler yaşıyordu. Yerleşimin valisi Peter Minuit, çok daha büyük olan Manhattan Adası'nı yerlilerden aletler, tarım ekipmanları, kumaş ve kabuk boncuklar gibi ticari malların karşılığında satın aldı.

Yani demem o ki New York’un satışı karşılığında verilen mallar bu kadar ucuzdu. Açıkçası bizim kulağımıza bu ticaret (!) trajikomik geliyor.

Yerleşim yeri Manhattan'a taşındığında New Amsterdam'da 300'den az insan yaşıyordu. Hızla büyüyen şehir, Boston'u geride bırakarak Amerikan kolonileri arasındaki en büyük ikinci şehir oldu.

50 yıl sonra ise 200 bin nüfusuyla Batı Yarımküre'nin en büyük şehri oldu. Bugün şehrin beş ilçesinde 8 milyondan fazla insan yaşıyor.

1664'te İngilizler, New Amsterdam'ı Hollandalıları tehdit ederek ellerinden aldı. Hollandalılar İngilizlerin ne kadar güçlü olduğunu bildikleri için bu zorlamaya boyun eğdi.

İngilizler de New Amsterdam’a yeni bir isim verdi: New York City. Şehrin kontrolünü ele geçiren İngiliz askerlerinin liderinin ismi 'Duke of York' idi ve bu yüzden İngilizler şehrin ismini onun adını anmak için New York olarak değiştirdiler.

1700’lü yıllarda ise New York şehrinin nüfusu daha çeşitli hale geldi: Hollanda, İngiltere, Fransa ve Almanya'dan gelen göçmenler vardı; şehir sözleşmeli hizmetçiler ve Afrikalı kölelerle doluydu.

Şehir stratejik olarak önemliydi ve İngilizler, Amerikalıların devrim savaşı başlar başlamaz şehri ele geçirmeye çalıştı. Ağustos 1776'da, George Washington'ın çabalarına rağmen New York City İngilizlerin eline geçti. 1783 yılına kadar da İngiliz askeri üssü oldu.

... ama Amerikalılar burayı bırakacak değildi. O tarihlerde artık ABD kendi devletini oluşturuyordu ve 1770'ler boyunca şehir, İngiliz karşıtı faaliyetlerin merkeziydi.

Örneğin, İngiliz Parlamentosu 1765'te Pul Yasası’nı kabul ettikten sonra New Yorklular protesto amacıyla işyerlerini kapattılar ve kraliyet valisininin büstünü yaktılar.

New York, savaştan hızla kurtuldu ve yazının başında dediğim gibi 1785'ten 1790'a kadar Amerika Birleşik Devletleri'nin başkentiydi.

Şehir, 1810'da ülkenin en önemli limanlarından biri haline geldi. Pamuk ekonomisinde özellikle önemli bir rol oynadı. 1825 yılında Erie Kanalı yapıldı ve New York, ülkenin ticaret başkenti oldu.

1840'larda Almanya ve İrlanda'dan, ardından Güney ve Doğu Avrupa'dan gelen göçmenler şehrin çehresini değiştirdi. Farklı etnik mahallelere yerleştiler, iş kurdular, sendikalara ve siyasi örgütlere katıldılar, kiliseler ve sosyal kulüpler kurdular.

20. yüzyılın başında, New York bugün bildiğimiz şehir haline geldi. Ancak bu yüzyıl Amerikan şehirleri için büyük bir mücadele dönemiydi ve New York da bir istisna değildi.

2. Dünya Savaşı'ndan sonra eyaletler arası otoyolların ve kenar mahallelerin inşası, varlıklı insanları şehri terk etmeye teşvik etti; bu da sanayisizleşme ve diğer ekonomik değişikliklere neden oldu.

Dış göçün ve özellike beyaz insanların kaçışının artması yüzünden 1965 tarihli Hart-Cellar Göçmenlik ve Vatandaşlık Yasası, Asya, Afrika, Karayipler ve Latin Amerika'dan gelen göçmenlerin Amerika Birleşik Devletleri'ne gelmelerini mümkün kıldı. Bu yeni gelenlerin çoğu New York'a yerleşerek birçok mahalleyi yeniden canlandırdı.

11 Eylül 2001'de New York City, El Kaide teröristlerinin iki ABD uçağını kaçırarak şehrin en yüksek binalarına, yani Dünya Ticaret Merkezi'nin ikiz kulelerine çarpmasıyla Amerika Birleşik Devletleri tarihindeki en ölümcül terör saldırısına maruz kaldı.

Binalar yıkıldı ve yaklaşık 3.000 kişi öldü. Felaketin ardından şehir, her yıl şehri ziyaret eden 40 milyondan fazla turist sayesinde önemli bir finans başkenti ve turist mıknatısı olmaya devam etti.

Bugün şehrin beş ilçesinde 8 milyondan fazla New Yorklu yaşıyor ve bunların üçte birinden fazlası Amerika Birleşik Devletleri dışında doğmuş. Şehrin çeşitliliği ve canlı entelektüel hayatı sayesinde hâlâ ülkenin kültürel başkenti olmaya devam ediyor.

Bonus: İnsanın bazen şehir adı değiştirmek için dük olası geliyor.

Bunlar da İlgini Çekebilir

Ülkelerin Bayraklarından Duyguların Rengine Kadar: Kırmızı Rengin Dünya Çapında Popüler Olma Nedenleri
Buralar Hep Tarlaydı! Hollywood'un Diyarı Los Angeles'ın Köyden Modern Bir Şehre Dönüşme Hikâyesi
Roma İmparatoru Sezar'ı Büyük İskender Heykelinin Önünde Ağlatan Neden: Kim Takar Roma Valisini Diye Düşünmek!

Popüler İçerikler

İki Torunlu Mücevher Kralı 30 Yıllık Eşinden Genç Sevgilisi İçin Tek Celsede Boşandı
Mauro Icardi'den Olay Wanda Nara Paylaşımı: ''Evimde 2 Saat Boyunca Beni Taciz Etti''
"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!