Pek çok kişi, hayatında bir kere bile olsa Amerika'da yaşamanın hayallerini kurmuştur. Fakat bir TikTok kullanıcısı, Amerika'da hiçbir şeyin hayal edildiği gibi olmadığını anlatıyor. Amerika'da üniversiteye giden Miray Konar, hayal kırıklığı yaşadığı konularla ilgili videolar çekip onları takipçileri ile paylaşıyor. Gelin, Miray'ın Amerika'da ne tür zorluklar yaşadığını mercek altına alalım.
Miray'a göre sürekli, Amerika'da yaşamanın iyi yanlarından bahsediliyor. Ancak o Amerika'nın can sıkıcı yanlarını konuşmak istiyor ve bu konuda öncelikle insanların davranışlarına değiniyor. Amerika'da gördüğü herkesin çok sahte olduğunu belirten Miray, Amerika'da samimi bulduğu sadece bir kişiye denk geldiğini onun da yarı Lübnanlı olduğunu söylüyor.
Genç kız, herkesin birbirinin arkasından konuştuğunu söylüyor ve bu durumun diğer ülkelerden çok daha yaygın olduğunu ekliyor. Türkiye'de de dedikodu yapıldığını belirten Miray, Amerika'nın bu konuda tüm ülkelerden kat kat daha yetenekli olduğunu vurguluyor. Ayrıca bunu özellikle kızların yaptığını söylüyor.
Miray'a göre Amerika'da herkes birbirinin ayağını kaydırma peşindeymiş. Başarılı bir sporcu olan Miray, bu konuda çok çektiğini anlatırken karşısındaki kişilerin ona karşı kötü niyet besleyip beslemediğini de fark edemediğini belirtiyor. Ancak birçok kişi Miray'ın bu anlattıklarının herhangi bir zorluk teşkil etmeyeceğini ve genç kızın biraz abarttığını düşünüyor.
Türkiye'dekinin aksine Amerika'da, öğrenciler okula pijama ve parmak arası terlikle gidiyormuş. Bu durumu Amerikalılar çok normal görse de Miray bir hayli garipsemiş. Bunun meteorolojiyle de bir ilgisi olmadığını belirten genç kız, hava çok soğuk olsa bile okula parmak arası terlikle giden arkadaşlarını eleştiriyor. Bazıları Miray'ın çektiği bu video için 'Bunun nesi zorluk?' derken Miray, eleştirilere: 'Fakültede pijama partisi mi verelim?' şeklinde cevap veriyor. Biraz haklı gibi, ne dersiniz?
'Amerika'da okumanın kötü yanları' serisine çektiği son videoda Amerika'da toplu taşıma kültürünün gelişmediğini söyleyen Miray, kampüs bölgesinde sadece bir tane tren olduğunu ve bu trenin günde dört kez çalıştığını belirtiyor. Ayrıca bunu da keyfi olarak yerine getirdiğini vurguluyor. Sürekli bozulan tren bazen üç saat rötar yapıyormuş. Bu durumda öğrenciler de çeşitli zorluklarla karşılaşıyormuş. Bu anları anlatırken gülen Miray, ardı ardına yayınladığı videolarda Amerika'yla ilgili bir hayli sitemde bulunuyor.
Amerika'da okuyanların araba almaya muhtaç bırakıldığını belirten Miray, UBER hizmetinin çok pahalı olmasından da dert yanıyor. Arabası olmayan Miray, arkadaşlarının onu istediği yere götürdüğünü söylüyor ancak sürekli bir yerlere gitmek için birilere muhtaç olmasının onu kötü hissettirdiğini de ekliyor. Bu konuda Türkiye'yi daha çok beğendiğini ve özlediğini anlatan Miray, kampüs hayatı ve şehir içi yaşamda toplu taşımanın önemini tekrar vurguluyor.
Otobüslerin çok keyfi çalıştığı konusuna da değinen genç kız, otobüs şoförlerinin hesapta yokken yemek yemek için bir yerlerde durabildiğini ve istediği kadar oyalanabildiğini söylüyor. Otobüs şoförlerinin bu kadar keyfi hareket etmesini eleştiren Miray, Türkiye'de alıştığı düzenin çok dışında bir hizmet anlayışıyla karşı karşıya olduğunu da belirtiyor. Miray, anlattığı tüm sorunların kendi bulunduğu bölge için geçerli olduğunun da altını çiziyor. New York gibi gelişmiş şehirlerde her şeyin daha sistematik olduğunu söylüyor. Ama o bölgelerde fazla okul olmadığını da belirtiyor.
Oraya giden öğrencilerin de kurulu bir düzen içerisine dahil olduğunu belirtiyor ve bunları Amerika'nın iyi yanlarına örnek gösteriyor.