Amerikan Filmleriyle Hayatımıza Giren Ama Gerçekte Bizde Olmayan 26 Kavram

1. Üçgen Sandviç

Gerek okula giden çocukların öğle yemeği poşetlerinde

ve gerekse de sevgiliyle pikniğe giderken vazgeçilmez lezzet olarak çıktı hep

karşımıza. Yıllar yılı özel üçgen sandviç ekmeği var herhalde diye düşünürken,

aslında bunların kare sandviç ekmeklerinin kesilmesiyle yapıldığını öğrenince

biraz burulsak da ona duyduğumuz hayranlık hiç bitmedi.

2. Zencefilli Gazoz

Başta “Seinfeld” ve “Everybody loves Raymond

dizileri olmak üzere birçok dizide ve filmde gördüğümüz, kahramanlarımızın

dolaplarından eksik etmediği, her gelen konuğa mutlaka “içer misin” diye

sordukları içecek. Şimdilerde doğal içecek sınıfında Türkiye’ye girmiş olsa da

uzun yıllar boyu bu eşsiz lezzetten mahrum kaldık.

3. Plastik şişede devasa süt

Biz hep bir litrelik kağıt ambalajlarda tüketirken,

onların koca koca bidonları ağızlarına dayayıp kana kana süt içmelerine

hangimiz imrenmedik? Hala ülkemizde bu tür ürünleri bulmak zor, imrenmeye

devam.

4. Sürekli kahve servis edilen Amerikan lokantaları

“Yahu o kahve soğuyordur ki?” diye düşünmeyeniniz

var mı? Ama besbelli soğumuyor ki Amerikalılar bu tutkularından bugün bile

vazgeçmiş değiller. Tren vagonu gibi düzenlenmiş lokantalarında, hamburgerin

yanında bile garson kızımızın “kahve?” diyerek servis ettiği kahveden yarım

bardak almadan içleri rahat etmiyor.

5. "Pancake" namı diğer Gözleme

Onların deyişiyle pancake, bizim bildiğimiz adıyla

gözleme. Uzun yıllar gözlemenin nasıl olup da kahvaltıda üstelik üzerine

akçaağaç şurubu dökülerek yendiğine akıl sır erdiremesek de, üzerindeki

tereyağı ve süzülen şurup ile çoğumuz annelerimizi darladık akçaağaç şuruplu

gözleme için.

6. Kamp ateşinde közlenmiş marshmallow

Yıllar yılı, kamp ateşinde, sopanın ucuna takıp

közledikleri, sonra da bayıla bayıla yedikleri şeyin ne olduğunu kimse

çözemedi. Alt yazılarda veya çevirilerde lokum olarak geçen şeyin aslında lokum

olmadığını çoğumuz çokomel sayesinde çözdük. Bugün hala her filmde, dizide

görsek de Türkiye’de ateşte közlenmiş marshmallow yiyenlerin sayısı bir elin

parmaklarını geçmez.

7. Arka bahçedeki trambolin

Amerikalıların olmazsa olmazlarının başında gelir. İzlediğimiz

komik videoların büyük bir kısmını bu trambolin kazaları oluşturur. Evlerinin arka

bahçelerinin çok büyük olduğunu vurgulamak istediklerinden midir yoksa

trambolin sevgileri tarifsiz midir bilemiyoruz ama eğer bahçeli bir eviniz

varsa orada mutlaka bir de trambolin bulunmalı.

8. Ağaca asılı lastik salıncak

İşte bir bahçeli ev vazgeçilmezi daha. Ağacın dalına halan ile asılmış,

araba lastiğinden imal salıncaklar. Çocuğun lastiğin içine girerek keyfini

sürdüğü, korku filmlerinde rüzgarla sallanan bir unsur. Bizde ağacın dalına

bağlanan ipin üzerine minder serme yoluyla yapılan salıncaklar çok tuttuğu için

buna hiç yüz vermedik yıllar içerisinde.

9. Bodrumdan gelen sesler

Bizde genelde apartman daireleri tercih edildiği,

müstakil evlere de bodrum katı koymaya gerek görülmediği için korku filmlerinin

vazgeçilmezi bodrumdan gelen seslere hiç maruz kalmadık. Ama şunu biliyoruz ki

yağmurlu bir gecede, evde tek başınızaysanız ve bodrumdan ses gelirse mutlaka “kim

var orada” diyerek bodruma inmelisiniz.

10. Tavan arası merdiveni

Hadi diyelim tavan arası var evinizde, ama

kesinlikle böyle bir merdiveni yoktur. İpinden çektiğiniz zaman yavaşlatılmış

sistemiyle kuğu gibi açılan, sizi istediğiniz yere ulaştıran harikulade bir

sistem… en azından öyle düşünüyorduk bir zamanlar. Şimdi birçok yapı markette

bulmanız mümkün.

11. Garajdaki "Atölye"

Şimdilerde kullandığımız, hayatımızda vazgeçilmez

bir yer tutan bilgisayardan, çiplere, arama motorlarından, yazılım sistemlerine

kadar birçok şeyin doğduğu yerler olarak bilinirler. İçerisi ortalama bir

sanayi sitesi atölyesindeki alet edevat ile doludur. Bakımdan, imalata, AR-GE

çalışmalarına kadar birçok şey bu ortamlarda yeşerip kök salmıştır. Bizde ise

bu görevi evin önündeki kaldırımlar üstlendiğinden hala bir silikon vadimiz

yok.

12. Ortak çamaşırhaneler

Evleri dar olduğu için mi yoksa evde çamaşır

makinesi bulunmasını sevmediklerinden mi bilinmez Amerikan apartmanlarında 4-5

makinenin bir arada bulunduğu ortak çamaşırhaneler bulunur. Komedi dizilerinden

korku filmlerine kadar birçok yapım için mekan görevi gören bu yerleri hala

uzaktan izlemekteyiz.

13. Okulda sürekli onu bunu döven tipler

Zavallı çocukları okuldan mahrum bırakan, öğle

yemeklerini çalan, ceplerindeki harçlıklara göz koyan bu zorbalara yıllar yılı

kin besledik durduk. Haklarında birçok film, dizi yapıldı ancak koca Amerikan hükümeti

bu kabadayı çocuklara bir çare bulamadı. Ama filmin sonunda kahramanımız her

defasında bunları bir güzel dövdü.

14. Hayali arkadaş

İçine kapanık her Amerikan çocuğunun sahip olduğu,

ailesinin de kabullendiği, hatta birisi de onun için olmak üzere her oyuncaktan

iki tane aldığı arkadaşlardır. Bizim çocuklarımız gerçeklerini tercih ettiği

için bu hayali arkadaşlar bizde pek yaşam alanı bulamadı maalesef.

15. Cheerleader

Liderleri okul Amerikan futbolu takımının kaptanı

ile çıkan, popüler, zalim kızların oluşturduğu bu kız grupları yavaş yavaş

ulusal takımlarımızda kendini göstermeye başlasa da henüz liselerimize kadar

yayılmadığı için hala kendilerini uzaktan izliyoruz.

16. Eve illaki erkek arkadaşını alan bakıcı kız

Bizde bakıcılık görevi anneanne, babaanne, teyze,

vb. akrabalar tarafından yürütüldüğü için, saatliği 8 dolara çalışan liseli,

üniversiteli bakıcı kızlar pek bulunmuyor ülkemizde. Kaldı ki gerek çok seksi

olmaları ve gerekse de eve sürekli gizli saklı erkek arkadaşlarını almalarından

dolayı kadınlarımızın bu uygulamaya çok sıcak bakmayacakları bir gerçek.

17. Beyzbol

İşte yılların efsanesi. Türkiye’ye televizyon

girdiğinden beri sürekli maruz kaldığımız ancak hala kuralları hakkında en ufak

bir bilgi sahibi olmadığımız, ancak hakkında yapılan filmleri heyecanla

izlediğimiz, bebek Ruth’u, RedSocks’ı hepimizin bildiği bir spor. Bunca senedir

nasıl olup da hala Türkiye’ye girmediği, kuralları hakkında en ufak bir fikre

sahip olunmaması şaşırtıcıdır.

18. "Prom" yani yıl sonu balosu

Liseden mezun olan kızların sevincine, beni hala

baloya davet eden çıkmadı telaşlarına, giyecekleri kıyafetlerinin seçimine, babalarının

“kızım tam 11’de evde olsun” tehditlerine, balo sonrası yaşanan istenmeyen

olaylara hep gülerek, heyecanlanarak, şaşırarak baktık. Ama bizim yıl sonu

mezuniyet törenlerimiz asla onların prom’larının havasını oluşturmadı. Kaldı ki

kızı evden alabileceğimiz limuzinlerimiz bile yaygın değil hala.

19. Bozukluk

Yıl olmuş 2014 hala filmlerde ankesörlü telefonla

görüşme yapabilmek için bozukluk peşinde gezinen Amerikalıları gördükçe,

bizdeki kredi kartı ile aramalar yapabildiğimiz telefonlarla gurur duyuyoruz. Ya

filmlerde kolaylık olsun diye böyle yapıyorlar ya da hala bozukluk ile çalışan

ankesörlü telefonlar kullanıyorlar. Bu konuda onlardan ileri olabiliriz.

20. Kapıya gazete fırlatan çocuk

Banliyölerin vazgeçilmezi. Çoğu zaman bize bu

çocukları yaramaz, gıcık, sinir olarak tanıtsalar da aslında tanısak bence iyi

çocuklar.

21. Seri katil yetiştiren anneler

Amerika’da seri katillerin %99’unun

yetiştirilmelerinde baskıcı anneler olduğunu görüyoruz. Nefes aldırmayan, bir

bakışlarıyla çocukları odalarına hapseden, kendilerinden habersiz su içilmesine

dahi bozulan, psikolojik harp tekniklerini çok iyi bilen, derin anneler…annelerimiz.

22. En ufak tıkırtıda tüfeğiyle kapıya dikilen dayı

Amerika’da bir çiftlik evinin kapısını çalacaksanız

iki kere düşünün. Çünkü ıssızın ortasındaki, ön bahçelerinde mısır ekili bu

evlerin kapısını çaldığınızda karşınıza %90 mermiyi namluya vermiş, ağzında

sigarasıyla eli tüfekli bir dayı çıkacaktır. Kendinizi tanıtmanız için size

sadece 5 saniye veren bu dayıların hiç şakası yoktur.

23. Kaslı itfaiyeci

Amerikalı kadınların yıllar yılı neden bir numaralı

fantezilerinin itfaiyeciler olduğunu anlamamıza vesile olmuş abilerdir. Sanırım

amerika’da itfaiyeci olabilmenin ön şartı adonistir. Bizde ise böyle bir kaygı

asla yoktur. Hortum tutabiliyorsanız kafi.

24. Mahkeme jürisi

İşte çok uzaktan izlediğimiz bir başka oluşum. 12

kişiden oluşan, içinde her ırktan, her meslekten insan bulunan, günlerce bir

odaya kapanıp en zorlu cinayet davalarını, vs. tartışan ulvi görev. Hala bir

manavın nasıl olup da en zorlu davaların altından kalktığına inanamıyor olmamız

bizim ayıbımız.

25. Homeless

Ellerinde market arabalarıyla dolaşan, çoğu bu hayatsı

bilinçli olarak seçmiş olan, aslında hepsi zeki insanlar olan homeless’lara

(evsiz) karşı da Türk insanını bir sempatisi ve özlemi vardır. Bizim evsizlerimiz

genellikle tinerci, hapçı olarak görülürken Amerika’nın homeless’ı nedense bize

hep tatlı gelmiştir.

26. Seri Katil

İçimizdeki en büyük ukte. Yıllardır her muhabbet

bir noktada “bizde niye seri katil yok abi?” noktasına gelir takılır. Onların zekice

işledikleri cinayetler, bıraktıkları ipuçları, polisle dalga geçmeleri hepimizi

zevkten dört köşe yapar. Ülke olarak seri katillere duyduğumuz bu açlığı çivici

katil, kolici katil, vb. maalesef giderememiştir.

Popüler İçerikler

Hollanda Hükümeti'nden Örnek Karar: Scottish ve Sphynx Kedilerin Sahiplenilmesi Yasaklandı!
A Millî Takım'ın UEFA Uluslar Ligi'ndeki Play-Off Turu Rakibi Belli Oldu: Macaristan
Babalık Davası Negatif Sonuçlanmıştı: İftiralara Maruz Kalıp Sabrı Taşan Uğur Dündar Hesap Soracak!