Amerika Tarihindeki En Büyük Biyolojik Saldırının Hippiler Tarafından Gerçekleştirildiğini Biliyor muydunuz?

'Biyolojik saldırı' dendiğinde herhâlde hiçbirimizin aklına hippi toplulukları gelmez, zaten adı 'çiçek çocuklar' anlamına gelen ve barışı, cinsel serbestliği, müziği ve canlılar arası eşitlik gibi kavramları hayatın merkezine koyarak yaşayan insan topluluklarından böyle bir eylemi gerçekleştirmelerini beklemeyiz. Ocak bu durum, Amerika tarihindeki en büyük biyolojik saldırıyı bir hippi grubunun gerçekleştirdiği gerçeğini değiştiremiyor. Bu saldırıyı kimin, neden ve nasıl gerçekleştirdiğini merak ediyorsanız içeriğimize buyurun. 👇

Her şey 1970'lerde Bhagwan Shree Rajneesh'in (sonradan bilinen adıyla Osho) Hindistan'da Rajneesh cemaatinin başına geçmesiyle başladı.

Tarikatın cinselliğe (ve çıkarılmak istenen vergi yasasına) karşı tutumu, muhafazakâr (ve vergi yasasını çıkarmak isteyen) Hindistan hükûmetiyle karşı karşıya gelmesine neden oldu. Bundan dolayı cemaatin büyük bölümü 80'lerin başına Amerika'ya göçmek durumunda kaldı.

Göçmenler Oregon'un merkezinde 640 bin dönümlük bir araziye yerleşti.

Cemaatin amacı yerleştikleri bölgeyi 'iyilik dolu' bir şehre dönüştürmekti. Ancak liderleri araziyi satın alırken sözleşmede yazan küçük puntolu yazıları okumamıştı. Toprak onların olsa da istediklerini inşa etme ya da istedikleri sayıda insanı oraya getirme hakları yoktu. Öncelikle yerel makamlardan izin almaları gerekiyordu. Tarikat üyelerinin yerel halka pek de uyum sağlamadığı düşünüldüğünde işler istedikleri gibi gitmedi.

Arazinin bağlı olduğu Wasco County yetkilileriyle yapılan görüşmeler sonuç vermeyince daha agresif bir yol izlediler.

İlk olarak yalnızca 40 kadar sakini bulunan komşu Antelope kasabasına yerleşip oy çoğunluğunu elde ettiler. Böylelikle kendi polis kuvvetlerini kurmak gibi kasaba sakinlerini fazlasıyla rahatsız edecek bazı yetkilere sahip oldular. Kasabanın adını 'Rajneesh' olarak değiştirdiler ve kasabadaki geri dönüşüm tesisine 'Adolf Hitler Geri Dönüşüm Merkezi' adını koydular.

Ancak sayıları Was County genelinde oy çokluğunu elde etmeye yetmediğinden yerleşimlerini genişletme iznini bir türlü alamadılar.

Hâl böyle olunca, cemaat liderleri önce seçimlerde hile yapmaya çalıştı, ardından da cinayet işleme ve biyolojik saldırı düzenleme girişiminde bulundular.

İlk olarak kendi adaylarına oy vermeleri karşılığında evsizlere barınak ve yiyecek sağladılar.

Kendi arazilerinde kaldıkları esnada bu evsizleri kontrol altında tutmak için kimyagerlerinin içeceklerine bir antipsikotik ilaç olan Haldol kattığı kanıtlandı. Yerel yönetim tarikatın planını fark edince oy vermek için seçimlerden en az 20 gün önce ikamet etmeye başlama şartı getirdi. Tarikat bu şekilde oy çoğunluğunu elde edemeyeceğini anlayınca herkese aynı anda ishal ilacı verip oy kullanmalarına engel olmaya çalıştı.

'Çin Çamaşırhanesi' adını verdikleri bir laboratuvar kurup burada çeşitli zehir ve ilaçları üretmeye başladılar.

Laboratuvarda patojenik bakteriler yetiştiriliyordu. Biyolojik saldırı planı olarak önce bölgedeki kunduzları öldürüp eze eze topak haline getirmeyi, ardından da kasabanın su kaynağına atıp insanları zehirlemeyi düşündüler. Sonrasında ise, daha az şüphe uyandırıp soruşturma açılmasının önüne geçeceğini düşündüklerinden Salmonella typhimurium adlı bakteriyi kullanmaya karar verdiler.

Hazırlıkları tamamlayıp adım adım ne yapacaklarına karar verdiler ve planı harekete geçirdiler.

Öncelikle cemaatin yerleşim yerini ziyaret eden Wasco County komisyonunu zehirlediler. Sonrasında ise çevre kasabalardaki tüm seçmenlere karşı düzenleyecekleri saldırının provasını yapmak için bölgedeki lokanta ve barlardaki ürünleri zehirlediler. Tutulan tutanakta olayla ilgili olarak, 'İlk dalgada makarna, patates, fasulye ve bezelyeli salata yiyenlerin hasta olduğu gözlemlendi. İkinci dalgada ise rokfor peyniri yiyenlerin hasta olduğu gözlemlendi' yazılı.

Yapılan soruşturmada hastaların yemek yediği lokantalarda hijyen uygulamalarının tam olmadığı görüldü.

Olayın tarikatla bağlantılı olduğu birkaç yıl sonra anlaşıldı. Bu süreçte tarikat, kasabadaki herkesi ishal edip seçimlerden galip çıkma hedefini büyüttü ve yetkililere suikast düzenlemeye başladı. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi'nin raporuna göre tarikatın neden olduğu kitlesel zehirlenme, yenidoğanlardan 87 yaşındaki bireylere kadar 751 kişinin hastalanmasına neden olsa da kimse hayatını kaybetmedi.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir 👇

Çiçek Çocuklar Olarak Bilinen Hippilerin Avrupa'dan Hindistan'a Uzanan İstanbul Duraklı Yolculukları
Bilgeliğiyle Tanınan OSHO'nun Hindistan'dan Kovulduktan Sonra ABD'de Kurduğu Tarikatla Terör Estirme Hikayesi
Binlerce İnsanın Hayatını Kaybetmesine Sebep Olup Ortalığı Cehennem Alanına Çeviren Korkunç 'Peshtigo Yangını'

Popüler İçerikler

Fernando Muslera, Jose Mourinho'yu Hedef Aldı: "İstemiyorsa Gidebilir"
Yeni Sezonda TV Ekranları Fena Karıştı: 5 Dizinin Ertelendiği Sezonda 6 Dizi Şimdiden Final Yaptı!
Çanakkale'de AK Partili Belediyenin Tepki Çeken Atatürk Afişi Kaldırıldı!
YORUMLAR
26.08.2021

Yasalardaki boşlukları bulamıyorsanız bu sizin kaybınızdır demişti Osho'nun sekreteri Sheela :) Buldu ama normal yollarla bürokrasi ve bölge halkıyla baş edemeyeceğini anlayınca ekibiyle suç işlemeye başladı, Osho krallığı içinde bir tür kontrgerilla oluşturdular buda sonun başlangıcı oldu. Netflix "Vahşi Kırlar" belgeselinde bölge halkının röportajları ne kadar trajikomikti ve sonunda günah çıkarmalarını dinlemek çok ilginçti. Kasabalı klasik muhafazakar kafa saçmalıkları gibi "kızlı erkekli öğrenci evi" kafasından çok da farklı değil. Tutuculuğun alışıldık bir etkisi olan saldırganlık safhasına geçiyorlar, sağa sola ateş etmeye falan başlıyorlar. Bu safhada ise beklenmedik şekilde o meditasyon falan yapan adamlar silahları çekip karşılarına dikilince "aman bunlar silahlı, bizi taciz ediyorlar korkuyoruz" ayağına yatıp mağduru oynamaya başlıyorlar. Kıyaslamasını yapıyorsun o kadar benzerlikler var ki dünyanın neresine gidersen git bazılarının kafa hep aynı şekilde çalışıyor.

26.08.2021

Kendilerine yuva veren bölge halkına huzur vermemişler. Kimi hatırlatıyorlar acaba ?

Pasif Kullanıcı
26.08.2021

Dikkat ederseniz en büyük insanlık düşmanları "barış, barış" diye bağıranlardan çıkıyor.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ