Geçici olan güzelliğe bel bağlamak ne kadar doğrudur?Audrey Munson 1891'de New York'ta doğdu. Hayatının ilk dönemleri New York'un heyecanlı yaşamından uzak geçse de, 1909'da şehre taşınınca genç kızın hayatı da değişecekti.Süper modellerin keşfedilme hikayelerini bilirsiniz, çoğu günlük hayatlarına devam ederken bir yönetmen, bir modacı ya da bir fotoğrafçı tarafından keşfedilirler. Bu durum Audrey Munson için de farklı olmadı.Öncelikle fotoğrafçılara poz vermekle başlayan kariyeri bir anda heykeltıraş modelliğine döndü.New York manzarasındaki birçok heykel, onun modelliğiyle şekillendi. Güzelliğinin duyulmasıyla ABD'nin çeşitli kısımlarına seyahat etti. Panama Pasifik Uluslararası Sergisi'ndeki heykellerin beşte üçü onun ilhamıyla yaratılmıştı.Oldukça konuşulan başka işlerde de rol almıştı. Fakat bu işlerden hiçbir zaman istediği ödemeyi alamadı. Rol aldığı filmler ona 500 dolar bile kazandırmıyordu.Erkeklerin gölgesinde olmaktan sıkılmıştı artık. Kadın ve erkeklerin eşit ödeme alması konusunda makaleler yayınladı.Bu sırada ülkenin zengin beyleri sürekli Audrey Munson'a evlenme tekliflerinde bulunuyor, o ise sürekli onları reddediyordu. Hedefinde Avrupa'ya açılmak, orada daha iyi şartlarda çalışmak vardı.Öncelikle rol aldığı bir filmin çekinin karşılıksız çıkması üzerine yapımcıya dava açtı. Daha sonra ev sahibi ona olan aşkından eşini öldürüp davaya onu da çekti. Sesini duyurmak istediği için zaten iş bulmakta zorlanan Audrey Munson artık hiçbir şey yapamıyordu.Fakat hayat devam ediyordu, yaşamak zorundaydı. Bu yüzden bir zamanlar Manhattan Hanım olarak adlandırılan bu kadın bilet gişelerinde çalışır oldu, geçinmekte zorlanır hale geldi.Yıl 1931 olduğunda annesi kızını mahkeme kararıyla akıl hastanesine yatırdı.Uzak bir kuzeni orada olduğunu öğrenip yıllar sonra ziyarete gidene kadar kimse onun o ünlü süpermodel olduğunu hatırlamıyordu bile artık.Audrey yaşamak istemese de yaşadı. Öldüğünde 104 yaşındaydı. Mezarına 125. doğum gününe kadar taş bile yaptırılmadı.
Yazık çok yazık :( El birliğiyle kadını mahvemişler :((
Ben de yaşamak istemiyorum umarım onun gibi tam tersi etki yaratıp 100 yıl yaşamam. Korkunç.