Amerika Birleşik Devletleri, II. Dünya Savaşı'nda yer alan diğer pek çok ülke gibi insanlık dışı uygulamalara imza attı. Aklınızı uçuracak tarihsel verileri sizler için derledik:
Amerika Birleşik Devletleri, II. Dünya Savaşı'nda yer alan diğer pek çok ülke gibi insanlık dışı uygulamalara imza attı. Aklınızı uçuracak tarihsel verileri sizler için derledik:
1984 yılında, yani savaştan kırk yıl kadar sonra, ABD, Mariana Adaları'nda bulunan ve Japon askerlerine ait olan cesetleri ortaya çıkardı. İlginçtir ki bu cesetlerin %60'ının kafası yoktu. Yukarıdaki fotoğraf, donanmada asker olan sevgilisinden bir Japon askerinin kafatasını hediye olarak alan ve ona Tojo ismini veren bir kadına ait...
Bu hatıralar kimi zaman kafatası, kimi zaman da diş, kol ya da kulak oluyordu. Yaygınlığı sebebiyle bu davranışı önlemek isteyen Amerikan generalleri, ilk olarak 1942, daha sonra da 1944 yılında askerlerin cesetleri parçalara ayırmasını yasakladı ancak yine de bu durumun önüne geçilemedi.
Tarihçiler savaşları araştırırken genellikle öldürülen ya da yaralanan insanların sayısına odaklanır; ancak savaşta tek zarar gören bu insanlar değildir. Eldeki verilere göre Amerikan askerleri savaş sırasında Avrupa ve Asya'da on binlerce kadına tecavüz etmiştir. Tarihçi J. Robert Lilly, Amerikan askerlerinin 1946-1946 yıllarında yalnızca Almanya'da 11,000 kadına tecavüz ettiğini belirtmektedir.
Japonların 1945 Eylül'ünde teslim olmasından sonra bile işgalci Amerikan güçleri kadınlara tecavüz etmeyi sürdürdü. ABD'nin Japonya'nın Kanagawa prefektörlüğünü işgal etmesini izleyen ilk on günde bile 1,336 tecavüz vakası kaydedildi.
Kampa vardıklarında 39 yük vagonunun içine balık istifi atılmış 2,000'e yakın insan cesediyle karşılaşan Amerikan askerleri, o gün intikam almak için 346'sı kitle infazı olmak üzere, 520 Alman'ı öldürdü.
Alman denizaltıları uzun menzilli roket taşıyabiliyordu ve bu sebeple Amerika tehdidi ciddiye almıştı. Almanların olası bir saldırısını önlemek isteyen Amerikan ordusu böylelikle Teardrop operasyonunu başlattı. Operasyonun amacı, Kuzey Atlantik'ten gelen Alman gemi ve denizaltılarının ülkeye yaklaşmasını önlemekti.
Gemide bulunan 192 kişinin 126'sı Almanlar tarafından öldürüldü. Aradan on saat geçtiğinde ise bir Amerikan gemisi, saldırıda görev alan Alman gemilerinden birini batırarak gemide bulunan 32 kişiyi rehin aldı. Bu kişilerden bir kısmını harp esir kampına gönderen Amerikan askerleri, geriye kalan Alman askerlerini sorguladı, hücre hapsine mahkum etti ve haftalar boyu işkence uyguladı.
Bundan tam dört gün sonra ise, Amerikan askerleri iki farklı olayla büyük bir katliama imza attı. San Pietro'da 71'i İtalyan, 2'si Alman olmak üzere 73 insanı katleden askerler, tarihe Biscari Katliamı olarak geçen katliamı gerçekleştirdiler.
Kente toplamda 3,900 ton patlayıcı atan askerler, tahmini olarak 25,000 insanı katletti. Bundan bir ay kadar sonra ise ABD'nin Tokyo'ya attığı bombalarla 100,000 kişi yaşamını yitirdi. Savaşın sonlarında gerçekleştirilen Hiroşima ve Nagasaki saldırıları ise bilindiği üzere insanlık tarihinin en büyük utanç kaynaklarından birini oluşturuyor...
Ama her türlü araştırma imkanının mevcut olduğu günümüzde,"ikinci dünya savaşında ne olmuştur?" diye sorsanız sokaktan çevireceğiniz her üç kişiden ikisi size "yahudiler katledilmiştir" cevabını verir. Ne yaparsanız yapın anlatamazsınız. Çünkü "Hayat Güzeldir". Çünkü "Schindler’in Listesi". Çünkü "Piyanist". İşte bu perdenin gücüdür arkadaşlar.
Sonra da vay efendim Türkler ermenileri katletti
2. Dünya Savaşı sırasında Almanya'nın toplama kampı uygulamasını başta Amerika ve İngiltere olmak üzere bir çok ülke aynen uygulamıştır. Ama bunlar anlatılmaz. Amerikan sinemasında bu toplama kamplarının anlatıldığı filmler vardır.