Amerika'nın Ay'a Hiç Gitmediği Konusunda Ortaya Atılan 6 Çarpıcı İddia ve Yanıtları

Üzerinden yıllar geçmiş olsa da insanoğlunun kafasında hala bazı sorular cevap bulmuş değil. Gitti, gittiyse şimdi neden bir insan gidemiyor. O zamanın teknolojisi müsade ediyorsa bugün her dakika git gel yapılabilmesi hatta ay yüzeyinde fink atılıyor olması gerekmez mi? İşte insanların kabul edemediği ve açıkçası merakta uyandıran, ikileme düşüren o iddialar ve mantıklı gelebilecek antitezleri.

1. Ay yüzeyindeki gölgeler

İDDİA 1. Aya iniş fotoğraflarındaki ışıklandırmanın yapay olduğu savı. NASA'nın Ay yüzeyinde kullandıkları tek ışık kaynağını güneş olarak belirtmesine karşın fotoğraflarda bu tezi çürüten gölgeler olduğu iddiası.

CEVAP 1. Ay yüzeyindeki tek ışık kaynağı güneş değildir. Güneş ışığı, ay yüzeyinden yansıyarak farklı açılardan gelen bir ışık kaynağı oluşturur. Tüm Apollo inişlerinde gökyüzünde bulunan Dünya da Ay yüzeyini aydınlatan kuvvetli bir ışık kaynağıdır. Dünya, Ay yüzeyini Ay'ın Dünyada görünen ışığından daha kuvvetle aydınlatır.

2. Sıcaktır o, yansa duramazsınız!

İDDİA 2. Ay yüzeyinde sıcaklığın -170° ila +150°C civarında olması nedeniyle aya gerçekten inmiş olmaları durumunda Neil Armstrong ve Buzz Aldrin'in fotoğraf makinelerinin vesaire erimiş veya donmuş olmaları savı

CEVAP 2. 'Donma' suyla ilgili bir olayı kast ediyorsa, ay yüzeyinde nem yapabilecek su bulunmadığı için mümkün değildir. Makinelerin kendileri kast ediliyorsa, zaten katı hâlde, yani 'donmuş' durumda olan metal, elyaf ve camın tekrar donması riskinden bahsetmenin anlamı kalmamaktadır. Ay yüzeyindeki sıcaklık yüksek olmakla birlikte, fotoğraf makinelerinin aksamını eritecek denli yüksek değildir. Isının fotoğraf filmlerine ulaşması, ısı önleyici optik kaplama ve boyalarla sağlanmıştır.

3. Bayrağın havasız ortamda dalganmaması lazım?

İDDİA 3. Bazı video görüntüleri: Mesela A-15 filminde bir astronotun omuz hizasından cisimleri bırakış sahnesinde cisimlerin hızı ve katettikleri mesafe analiz edildiğinde bu görüntünün ya Dünya'da çekilip yarı hızda oynatıldığı ya da ayda olduğu iddia edilen astronotun sadece 115 santimetre boyunda olması gerektiği iddia edilmiştir. Atmosfersiz ve dolayısıyla rüzgarsız ve oksijensiz ay yüzeyinde Amerikan bayrağının dalgalanması ve LEM örümceklerin Ay yüzeyinden kalkarken ateş ve duman çıkarmalarının imkânsızlığı öne sürülmüştür.

CEVAP 3. Bayraklar astronotların bayrağı dikmesi sırasında titreşimden ve yanından geçerken statik elektriklenme nedeniyle kıpırdamıştır. Bunun dışındaki 'dalgalanma' hissi, bayrakların buruşuk gözükmesinden kaynaklanmaktadır. Filmlerde bayrağın (dikilme sırasındaki titreşim bittikten sonra) hareket etmediği görülmektedir.

4. Para yok para!

İDDİA 4. 1969-1972 yılları arasında devam eden Apollo projesinden sonra NASA'nın bir daha aya gitmekteki isteksizliği .

CEVAP 4. Apollo Projesi, Uzay Yarışı'nı kazanmak için yapılmıştı. Yarış bir kez kazanıldıktan sonra pahalı Ay uçuşlarını sürdürmek için gerek kalmadı. Nitekim Sovyetler de yenildikleri ortaya çıkınca kendi Ay projelerini iptal ettiler.

5. Tetkik yok bişey yok kardeşim!

İDDİA 5. Astronotları 6 kere aya gotürüp getiren LEM araçlarının bu olaylardan önce veya sonra tarafsız otoritelerce test veya tetkik edilmediği savı.

CEVAP 5. Ay'a inişte kullanılan LM modülü Dünya'ya dönmek üzere tasarlanmamıştır. Başarıyla Ay'a inilen uçuşların LM modüllerinin iniş kademeleri Ay yüzeyinde indikleri noktadadır. Dönüş kademeleri ise görevini tamamladıktan sonra yine Ay yüzeyine düşmüştür. Ay'a iniş yapamayan Apollo 13'ün LM modülü Dünya atmosferine girerken yanarak yok olmuştur. Dolayısıyla bu modüllerin iniş sonrasında kimse tarafından test veya tetkik edilmesi imkânsızdır. Uçuş öncesinde ise tüm modüller pek çok teste tabi tutulmuştur (titreşim, yalıtım, iletişim, vs.)

LM modüllerinin son derece iyi test edildiği, hiçbir uçuşta önemli bir sorun çıkarmamasından da anlaşılmaktadır. Apollo 13 görevi sırasında LM, tasarlandığı başlıca amaç olan Ay'a yumuşak iniş yapmak ve geri dönmek dışında bir amaçla, astronotlar için bir tür cankurtaran sandalı olarak kullanılmış, diğer Apollo modüllerini başarılı olarak Dünya'ya kadar taşımıştır.

6. Kol saatiyle aya gittiler.

İDDİA 6. Apollo araçlarda bulunan ve 2 kb RAM, 36 kb ROM kapasitede çalıştığı belirtilen ilkel analog bilgisayarın [Apollo Guidance Computer] modern bir elektronik kol saatinden daha az işlem gücüne sahip olması bakımından aya gidişte yetersiz kalacağı.

CEVAP 6. Apollo uzayaraçlarında kullanılan ana bilgisayar, Apollo Guidance Computer (AGC), analog değil dijital bir bilgisayardı. Bu, 1960'lar için ilkel değil gelişmiş bir bilgisayardı. Görevi, Apollo uzayaracının seyir ve komuta kontrol sistemini (PINGS) yönetmekti. AGC'nin işlem gücü, PINGS'i idare etmek için yeterliydi, ancak uzayaracının rotası ve konumu yerdeki ölçüm tesisleri tarafından daha yüksek kesinlikle saptandığından, belli aralıklarla konum ve rota bilgileri yerden güncelleniyordu. Yani Apollo tamamen kendi içindeki bilgisayara bağımlı değildi. Nitekim Ay'a ilk iniş yapan uzayaracı olan Apollo 11, AGC'nin hata modunda olduğu sırada iniş yapmıştır.

Sovyetler'in bilgisayar teknolojisi ABD'ninki kadar iyi olmadığı için, kendi Ay projelerindeki uzayaracı LK'ya seyrüsefer için programlanabilir dijital bir sistem yerleştiremediler. Onların bulduğu çözüm daha basitti, analog bir hesap makinesi, oluşabileceği düşünülen tüm acil durumları belirlenen sırayla dikkate alıyordu. Ancak bu daha basit çözüm dahi Ay uçuşu için yeterliydi.

Popüler İçerikler

Türkiye Kaçıncı Sırada? Bir Ankete Göre En Güzel Kadınların Bulunduğu Ülkeler Açıklandı
Beklenen Gün Geldi: Birbirinden Ünlü İsimler Saygı1 Formatının İkinci Konuğu Sertab Erener İçin Sahneye Çıktı!
Bahis Reklam ve Teşvik! Acun Ilıcalı, TV8 ve Exxen Yetkilileri Hakkında Soruşturma Başlatıldı