İki hafta önce New York Buffalo şehrinde bir markette 18 yaşındaki bir genç tarafından açılan ateş sonucu 10 kişi ölmüş, 3 kişi yaralanmıştı.
Geçtiğimiz yaz yine New York Times Meydanı'nda bir kişinin rastgele açtığı ateş sonucu biri 4 yaşında bir kız çocuğu olmak üzere 3 kişi yaralanmıştı.
2020 yılında polis şiddeti sonucu ölen ve sembolleşen isim George Floyd'un 4 yaşındaki yeğeni geçtiğimiz yılbaşı gecesi yine rastgele açılan atışın kurbanı oldu ve neyse ki yaralı olarak kurtuldu. Ancak okul saldırıları medyanın da etkisiyle sık gündeme geliyor. Küçük çocukların hedefte olduğu saldırılar daha fazla dikkat çekiyor.
18 yaşındaki Salvador Ramos'un gerçekleştirdiği saldırı tüm dünyada geniş yankı buldu. Konu bir kez daha okul saldırılarının tarihine ve sebeplerine geldi. Aslında okul saldırılarını diğer silahlı saldırılardan ayırmak çok doğru değil, ancak son yıllarda iyice görünür olması sebebiyle okul saldırılarını biraz irdeleyelim.
Hemen her yıl en az bir saldırı var. Ancak bu saldırılarda ölü sayısı çok az. Genellikle her olayda 1 kişi ölüyor. Çoğunlukla yaralananlar oluyor.
Ailevi sorunları olan 16 yaşındaki güzel bir kız çocuğunun yaptığı bu saldırı ve sonrasındaki 'Pazartesilerden nefret ederim' söylemi, medyanın ilgisini topladı.
1964 yılında 14 saldırı gerçekleşmişken bu sayı 2018'de 110 olmuş. Üstelik eskiye oranla ölü ve yaralı oranı da çok yüksek.
2007'de Tam 33 kişi, içine kapanık ve problemli olarak tanımlanan öğrenci Seunh-Hui Cho'nun silahından çıkan mermilerle yaşamını yitirdi. Bu katliamı 2012'deki Sandy Hook ilkokulu saldırısı takip ediyor. Bu katliamda da 28 kişi, Adam Lanza'nın kurbanı oldu. Amerikan tarihindeki en ölümlü üçüncü okul saldırısı da dünkü Robb İlkokulu saldırısı olarak kayıtlara geçti.
Adam Lanza, saldırı öncesi evde annesini öldürmüştü. Dünkü olayda da saldırgan Salvador Ramos, katliam öncesi büyükannesini vurup yaralamıştı. Bunun dışında tüm saldırganlar benzer profillere sahip.
İnternette kendi topluluklarını kuran beyaz üstünlükçüler, inceller, alternatif sağ destekçileri içinden de bu saldırganlar çıkabiliyor. Bazen bu saldırıları internet üstünden canlı yayın bile yapıyorlar.
Bu kişilerin sadece %4 gibi küçük bir kısmı akıl hastalığına sahip olsa da; büyük bölümünde sosyal kişilik bozukluğu, anksiyete ve depresyon gibi ruhsal bozukluklara sahipler. İçe kapanık, sessiz, arkadaşı olmayan, karşı cinsle pek iletişim kuramayan öğrenciler oldukları da biliniyor. İntihara da meyilli olabiliyorlar, pek çok saldırıdan sonra katilin de yaşamına son verdiği görülüyor.
Dünkü saldırı sonrası Salvador Ramos'un okul arkadaşlarından biri okulda onun kıyafetleri ve ailesinin fakirliğiyle sık sık dalga geçildiğini söyledi. Amerika'da okullarda zorbalık çok yaygın ve filmlerde gördüğümüz kadar abartılı. Bu durum kimilerinin psikolojisi kötü etkileyebiliyor. Okulda sorun yaşanılan profesör ve öğretmenleri öldürmek de aynı sebepten yaygın. Saldırganlar özellikle kendilerini savunamayacak kadar küçük çocukların okuduğu okulları özellikle seçiyor.
Amerika, dünyada silaha ulaşmanın en kolay olduğu ülke. İkinci sırada olan Yemen'in rastgele silahlı saldırılarda da ikinci sırada olması, bu durumun kültürel olmadığını açıklıyor. İngiltere ve Avustralya büyük silahlı saldırıların ardından silah yasasında ciddi kısıtlamalara gitmişti. Silah yasaları değişmedikçe bu saldırıların sonu gelmeyecek gibi görünüyor.
330milyon nufuslu ulkede sivil halkin elinde 300milyon silah var. ulkedeki yetiskin sayisindan daha fazla. yani cogu ailenin evinde birden fazla silah oldugunu anliyoruz. normal silahlarda degil, sadece ordunun elinde olmasi gereken agir piyade tufeklerini avm lerde spor dukkanlarinda hobi malzemesi olarak satiyorlar, ayni sirada kinder supriz yumurtalari cocuk sagligina zararli diye toplatan bir ulke. ar-10 ar-15 gibi assault riffle piyade tufeklerinin sakasi yok, yakin mesafeden nereden vurdugunun onemi yok, kesin olarak olduruyor. baska ulkede olsa en fazla bir kac kisinin yaralanacagi belki olecegi olaylar onlarca kisinin oldugu katliamlara donusuyor.
Bireysel silahlanma o kadar yaygın ki. Alkol ve sigara alabilme yaşı bile 21 iken silah alabilme yaşı 18 amerikada. Sigara aldığınızda size uzaylı gibi bakılıyor ama silah aldığınızda bunun çok havalı olduğu düşünülüyor. Hatta ihtiyaç olduğu.
İçe kapanık, sessiz, arkadaşı olmayan, karşı cinsle pek iletişim kuramayan embesil olarak bu ithamı kabul etmiyorum. Adamların elinde silahları var ve canları sıkıldığı için aksiyon aramışlar