Etrafınıza şöyle bir bakın... İnsanların hangi hikayeleri sizi derinden etkiledi? Belki bu zamana kadar duyduklarınızı çoktan unuttunuz ama Ayşe Tükrükçü'nin hikayesini unutmanız mümkün değil. Bir insan bunları nasıl yaşar?
Etrafınıza şöyle bir bakın... İnsanların hangi hikayeleri sizi derinden etkiledi? Belki bu zamana kadar duyduklarınızı çoktan unuttunuz ama Ayşe Tükrükçü'nin hikayesini unutmanız mümkün değil. Bir insan bunları nasıl yaşar?
Fakat babaanne 'Çocukları aldınız, tadım tuzum yok. Geri gönderin torunlarımı' diyor. 9 yaşına gelen Ayşe, Antep'e babaannesinin yanına geri gidiyor. Fakat bu gidiş Ayşe için sonun başlangıcı demek...
9 yaşındaki Ayşe, üstünde bir ağırlık ve burnuna giren alkol kokusuyla uykusundan uyanıyor. Gözünü açtığında amcasını üstünde görüyor. Ses çıkartmasın diye ağzı kapatılıyor Ayşe'nin, sırtına meyve bıçağı saplanıp tehdit ediliyor, kaçamasın diye giysileri yırtılıyor. Ve bu durum her gün devam ediyor. Amca elleriyle yıkayıp hazırlıyor her gece Ayşe'yi. 9 yaşındaki çocuk, korkusundan hiçbir yere kaçamıyor.
Ayşe bu sefer de Almanya'da baba şiddetiyle karşılaşıyor. O kadar çok dövülüyor ki, okuduğu okulda öğretmenleri vücudundaki morlukları görüyor ve olayı araştırıyor. Vücudunda 72 tane morluk tespit edilince Ayşe, Alman hükümeti tarafından yetiştirme yurduna veriliyor.
Aslında her genç kız gibi regl oluyor Ayşe ama öğretmenleri bu sözlerin normal olmadığını fark ediyor, hemen Ayşe ile yakından ilgilenmeye başlıyorlar. Ayşe ilk defa o gün yetiştirme yurdundaki öğretmenlerine tecavüze uğradığını anlatabiliyor. Yetkililer hemen aileye dava açıyor. Aile kızlarına şefkat göstereceği yerde 'sen orospusun' diyor ve kızlarını dışlıyor.
Almanya macerası Ayşe için 23 yaşında bitiyor ve Türkiye'ye dönüyor. Kendisine evlenme teklif eden bir futbolcuyla evleniyor Ayşe. 6 aylık hamileyken kocasının abisi tarafından şiddete uğruyor bu sefer de. Karnına yediği tekmeler yüzünden çocuğunu, derme çatma köy tuvaletinin deliğine düşürüyor. O an kocası Hasan'dan boşanmaya karar veriyor ve ilk evliliğini bir süre sonra bitiriyor.
'Evleneceğiz' diyor Bahri, akrabalarıyla tanıştırmaya götürüyor Ayşe'yi. 'Güzel giyin, saçını başını yap. Akrabalarımın önüne paspal çıkma' diyor. Gerçekten de hazırlanıp gidiyor Ayşe. Ama tüm o akraba denilen kişiler erkek; kadın neredeyse yok. Bahri 'evlilik için belgeler bunlar, imzala' diye Ayşe'ye kağıtlar getiriyor, Ayşe gözü kapalı imzalıyor. Meğer o akrabalar genelev patronları, kağıtlar ise Ayşe'nin geneleve satış belgeleriymiş...
Artık neredeyse yaşamadığı hiçbir şey kalmıyor Ayşe'nin. Kaçmaya yeltendiğinde gözünün önüne kolu, bacağı, kulağı kesilen arkadaşları geliyor.
Geneleve girdikten sonra ailesine 'İşte şimdi orospu oldum' diye haber gönderiyor. Bu bir haber değil, bu bir serzeniş...
Genelevden çıkması için Emniyet 'Düğün yapacaksın, bunu da videoya çekeceksin' demiş. Keşke o kadar kolay olsa... Ayşe'nin kendisine borç olarak çıkartılan sigorta parası, işçi parası, yemek parası, kuaför parası, vekil parası, yakıt parası, su parası, elektrik parasını ödemesi gerekmiş. Bunun için de tam 700 erkekle daha birlikte olması gerekmiş.
Şefkat-Der başkanı kendisine ulaşınca bu sefalet hayatı nihayet bir son bulmuş. Hatta yaşadıkları için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine bile başvurmuş.
özür dilerim... cinsiyetimden utandım
Vay ablam vay. Kadın dünyaya gelirken kadın olarak doğmakla hayata 1 sıfır olarak başlıyor.😔
Ayşe'nin kurduğu derneğe destek olun! Hayata Sarıl Derneği: Evsiz, Toplumda Yok Sayılan İnsanların Hayatlarına Tekrar Sarılmalarıdır! İlk proje-Hayata Sarıl Lokantası açıldı Adres: Kurabiye Sokak no 1 Beyoğlu