Z.Ç. için duruşmaya katılan 5 avukat adına Dilan Koç, adliye önünde basın açıklaması yaptı. Koç, şunları söyledi:
'Kamuoyunda geniş yankı bulan mağdurun Z.Ç., sanığın da O.Ç. olduğu yargılamanın bugün 2nci duruşma görüldü. Yine duruşma 27 Ekim’e ertelendi. Bizim tutuklama taleplerimiz, sanığa adli kontrol uygulanması taleplerimiz reddedildi.
Burada belirtmek istediğimiz husus şudur ki, maalesef 21’inci yüzyılda ve bu ülkede hala bir mağdura ‘Neden bağırmadın, bu olay gerçekleştiğinde neden ses çıkartmadın?’ eklinde müvekkilimize, mağdur müvekkilimize bu şekilde sorular yönetildi. Neden bedeninde değişikler olmadı şeklinde sanki müvekkilimiz sanıkmış gibi kendisine sorular yöneltildi. Ve bunun cevapları alınmaya çalışıldı. Biz bu yargılamalarda artık mağdurun suçlanmamasını, mağdurun kendisi yapmış gibi veya bir iftira atmış gibi gösterilmesini artık kabullenemiyoruz.
Ve yargılanma makamlarından da talebimiz bir mağdurun hayatına bu şekilde kolay bir şekilde etki edecek olan kararları vermemeleri. Eğer bugün tutuklanma verilmeyecekse en azından sanık elini kolunu sallayarak dışarıda dolaşmasın en azından haftada bir kere imza uygulanmasını talep ettik. Bu talepte bulunduk. Ancak bu talebimiz dahi reddedildi. Bu kadar önemli bir olayda bir insanın hayatının mahvedildiği, bir insanın haytanın yok edildiği bir olayda bu kadar kolay sadece sanık için, sanığın tek hükümlü olduğu şey yurt dışına çıkmamak. Bu kadar kolay tedbirlerin uygulanmamasını biz artık kabullenemiyoruz'
hakim bey , oldu ya bir gün karınıza veya kızınıza tecavüz ettiler ve korkudan dili tutuldu sesleri bile çıkamadı diyelim , o zaman da aynı soruyu sorabilir misin ?
Adını yazalım, Osman ÇUR. Nasıl bir leş nasıl bir oç. Sun sen karaktersiz pislik. Daha önce de bir kıza tecavüz etmiş. Z.Ç. bir kere bileklerini kesip bir kere de ilaç içerek intihar girişiminde bulunmuş mahkeme kararlarından sonra. Yazık. Umarim orda davuk zurna çalanların hepsi ölmeden aynı acıyı yaşar.
Bundan 15 sene önce falan bi akşam dersanede özel denemeye girmiş eve dönüyordum. Tekin bir yerden geçerken yolumu kestiler sonra şahdamarımın üstünde bi soğukluk hissettim. Kelebekti, gaspettiler. Bacaklarıma da kelebek dayadılar biri de karşımda sallıyordu. yandaki iş hanında bi dükkanın akşam mesaisi bitmiş dağılıyorlardı bi abi gördü eline kafam kadar taş alıp koşunca kaçtılar. O olmasa bacağıma takacaklardı muhtemelen. Yanlış bir şey yapsam belki o adrenalinle boğazıma kesecekti. Karakola gittim ifade verdim şikayetçi oldum. Olayı en ince detayına kadar anlattım. Bilin bakalım polis ne dedi? Yani bu soruyu şah damarının üstünde bıçak olan çocuğa bile soruyorlar...