Hele hele yemeklere hiç değinmiyoruz bile. Bizim şansımız genelde uçakta verilen sandviçlerden yana açık olsa da paraya kıyıp önüne dünyaları serdiren de yok değil. Gerçi uçaklarda verilen yemekler dilden ziyade göze hitap edecek şekilde önünüze sunuluyor. O mini mini porsiyonların ve ağzınızda kalan kekremsi tadın ise tahmin ettiğinizden daha ilginç bir hikâyesi mevcut.
İşte Kokular Kitabı-Lezzetler'in yazarı Vedat Ozan'ın tam da bu konuyla ilgili edecek birkaç kelamı var. O yüzden daha fazla uzatmadan sözü kendisine bırakıyoruz...
Konuyu cok dagitmis ya yoruldum okurken. Konusma metni gibi olmus bu, okuma metni kivaminda olsa daha iyi olurdu sanki
Ben severek okudum. Böyle daha çok içerik gelirse daha güzel olur bence.
Valla sonuna kadar okumadım sıktı. Ama benim diyeceğim şu ki; THY yemek saatini 4 gözle bekliyorum ben. Hatta sırf yemeği için bileti onlardan aldığım bile oldu.. Mis gibi kebap geliyor, yanında da şansa baklava, revani veya başka güzel bir tatlı ne yemicem be miss miss. utanmasam 2. isticem de utanıyorum işte :D