Amaç İnsan Beynine Korku Salmak: 1900'lü Yıllarda Yaşayan Sihirbazların Ürkütücü Afişleri

Her sihirbazlık numarası üç bölüm ya da perdeden oluşur. Birincisi 'Vaat' bölümüdür. Sihirbaz size sıradan bir şey gösterir. İskambil destesi, bir kuş ya da bir insan. Bu nesneyi size gösterir. Son derece gerçek, üzerinde oynanmamış, normal bir şey olduğunu görmeniz için nesneyi incelemenizi ister. Fakat gerçek, farklı olabilir. İkinci perdeye 'Dönüşüm' denir. Sihirbaz olağan bir nesneyi alır ve onu olağanüstü bir şeye dönüştürür. Hilenin sırrını arıyorsunuz, ama bulamazsınız. Çünkü dikkatli bakmıyorsunuz. Siz sırrı bilmek değil, kandırılmak istiyorsunuz. Henüz alkışlamazsınız, çünkü bir şeyi yok etmek yeterli değildir. Onu geri getirmeniz gerekir. İşte bu yüzden her sihirbazlık numarasında üçüncü bir perde bulunur. İçlerinde en zorlusu. 

Bizlerin deyişiyle 'Prestij'.

İnsan zihniyle kavga halinde olan, onu sürekli manipüle etmeye çalışan bir meslek söylemenizi istesek?

Bu soru üzerine birazcık düşünen pek çoğumuz sihirbazları söyleriz sanırım, öyle değil mi?

Algılarımızla dalga geçmekten zevk duyan, kandırılmak istenen benliğimizin açlığını gideren insanlardır onlar.

Çünkü pek çoğumuz sırrı çözmek istemeyiz; kandırılmak isteriz.

Zihnimizin derinlerinde yaşayan gizem duygusunun susturulmasın isteriz.

Merak etmek isteriz, şaşırmak isteriz.

Prestij filminde bir sahnede şunu söyler Robert, ‘’Eğer herhangi biri sahnede yaptıklarıma gerçekten inansaydı; alkışlamaz, çığlık atardı.’’

Kısacası biz izleyiciler, yapılanlara inanmayız fakat yine de gerçeği kabul etmeyiz, sır perdesini aralamak istemeyiz.

Yeterince kandırıldıktan sonra hileyi öğreniriz ve ‘’aslında çok kolay anlaşılabilirmiş’’ deriz.

İşte bu içgüdüsel meraktan ötürü sihirbazların, 1900'lü yıllarda insanlar tarafından gördükleri ilgi en yükseklerdeydi.

Ve o dönem pek çok ünlü sihirbaz gösteriler yapıyor, insanların ilgisini çekmeye çalışıyorlardı.

''Ben seni daha iyi kandırırım, zihnini daha fazla karanlığa sürüklerim'' mesajını da sağa sola astıkları bu afişlerle veriyorlardı…

Afişlerde çoğunlukla şeytani figürlere ve cücelere yer veriliyor, insan aklı ürkütülmeye çalışılıyordu.

''Öte dünyadan ruh çağırmak'' gibi numaralar afişe yazılıyor, insanların gizem duyguları tahrik ediliyordu.

Pek çok sihirbaz bu afişlerle önlerinde yeteneklerini sergileyebileceği binlerce insanı sahnelere çekti. Dönemin en önemli sihirbazlarının arkasındaki itici güçtü bu afişler...

Popüler İçerikler

Dilan Polat Tahliye Olabilir! Avukatı Başvuru Yaptı, Dilan Polat Adli Tıp Kurumu’na Sevk Edilecek
Halay Başkanı Mahmut Tuncer'in Estetikli Yeni Görüntüsü Sizi Çok Şaşırtacak
Koşun Kaos Var: Demet Akalın Programına Gülben Ergen'i Konuk Edince Seren Serengil'in Tepkisi Sert Oldu!
YORUMLAR
16.05.2016

Görselleri o kadar büyük kullanmışsın ki editör rahatsız etti.

Sihirbazlığı biraz kötülemiş sanki bu içerik. Sanattır bu. Sihirbazlık izleyerek kendimizi kandırmazsak bu kandırılma isteğini başka yerlere taşırız.

16.05.2016

Ben birine benzetttim bu çizimi anlayan anlar. Söyleyip hakaret etmiş gibi oluyorsun.

TÜM YORUMLARI OKU (4)