Aşk şarkılarıyla gönlümüze taht kuran Özgün 2012 yılında Nida Kaçar'la dünyaevine girmiş, çift 2015 yılında da oğulları Ediz'i kucaklarına almıştı. Sizler için bu güzel ailenin Instagram paylaşımlarını derledik!
Ama Siz Çok Güzelsiniz! Şarkıcı Özgün ile Down Sendromlu Oğlu Ediz’in İçinizi Isıtacak Instagram Paylaşımları
8
Derin şarkıları ve aşkı en iyi anlatan sözleriyle kalbimize taht kuran Özgün'ün bugünlere geleceği çocukluğundan belliymiş...
40 yaşındaki Özgün, henüz sekiz yaşındayken Eskişehir Anadolu Üniversitesi Çocuk Korosu’na girdi. Babası olumsuz yaklaşsa da konservatuvar sınavına girdi ve on bir yaşında Ankara Devlet Konservatuvarı’nı kazanarak yatılı okumaya başladı. Kafelerden barlara, oradan da sahnelere uzanan bu yolcuğunda Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nda çaldıktan sonra 'Elveda' şarkısıyla çıkış yaptı. Radyolarda bir numaraya çıkan şarkı onlarca ödül aldı ve Özgün aradan geçen on dört yılda piyasadaki yerini sağlamlaştırdı.
2012 yılında bu yolcuğunu kendisi gibi müzisyen olan ve keman çalan Nida Kaçar'la birleştirdi ve çift renkli magazin dünyasının en mütevazı ailelerinden biri haline geldi.
Evlenmenin hayatında aldığı en doğru kararlardan biri olduğunu söyleyen Özgün, eşi Nida'ya olan aşkını her fırsatta dile getiriyor.
Ve 2015 yılında onlar için bambaşka bir yolculuk başladı: Down sendromlu olan oğulları Ediz dünyaya geldi ve Özgün ile Nida çiftinin yaşamlarına güzellik getirdi.
Babalığın çok özel bir duygu olduğunun ısrarla altını çizen Özgün, test sonuçlarında bir şey çıkmamasına rağmen oğulları Ediz'in Down sendromlu doğmasını şu sözlerle anlatmıştı: 'Çok acayip bir şeydi, sanki kalbi avuçlarımda atıyordu. Biz bir bebek bekliyorduk, Allah bize melek gönderdi.'
Özgün ve Nida Uğurlu çiftine oğulları Ediz'le bir ömür boyu mutluluk diliyoruz. Çok ama çok güzelsiniz! 😍
böyle sanatçıların çoğalması dileğiyle 🥰🥰maşallah size😍 özgünün sesi ve kalitesi yıllardır bozulmadı zaten örnek adam 👏👏
ay şunlara bak ya çok tatlı maşallah POZİTİF FOTOLAR 😍😍😍
Down sendromu mutasyonların DNA kromozom düzenini tahrip etmesi sonucu ortaya çıkar. Mutasyona uğramış gen (mutant gen), işlevini yerine getiremez ve defektif protein kodlanmasına sebep olur. Yanlış kodlandığı için fonksiyonu bozulan protein dolayısıyla genetik hastalık ortaya çıkar. Bu mutasyonlar anne ve babadan gelen kromozom alellerinin yalnızca birinde veya ikisinde birden bulunabilir. Görüldüğü gibi mutasyonlar genetiğe zarar veriyorlar. Evrimin iddiası bilim ve gözlem tarafından çürütüldüğü halde mutasyonların canlıları faydalı yönde değiştirip geliştirdiğine inanmak tam anlamıyla bilimden uzak ateist bir varsayımdır. Evrim bilim değildir, işte kanıtı.