Bloomberg’te yer alan habere göre; Altın fiyatları, ABD’de hükümetin kapanması ile ekonominin durumuna yönelik endişelerin etkisiyle tarihte ilk kez ons başına 4 bin doların üzerine çıktı. Sadece iki yıl önce 2 bin doların altında işlem gören değerli metal için bu, önemli bir dönüm noktası oldu. Altının getirisi, içinde bulunduğumuz yüzyılda hisse senetlerinin getirisini çoktan geride bırakmış durumda. Bu yılki yüzde 50’yi aşan yükselişte küresel ticaret ve tarifeler, Fed’in bağımsızlığı ve ABD’deki mali istikrar konusundaki belirsizlikler etkili oldu.
Aynı zamanda, jeopolitik gerilimler güvenli liman olarak görülen yatırım araçlarına olan talebi artırırken, merkez bankaları yüksek bir hızla altın almaya devam etti. Saxo Capital Markets Pte stratejisti Charu Chanana, “Altının 4 bin doları aşması sadece korkudan değil, portföylerin yeniden tahsis edilmesiyle de ilgili. Ekonomik veriler duraklama aşamasında ve faiz indirimleri ufukta görünürken, reel getiriler düşüyor, yapay zeka ağırlıklı hisse senetleri ise çok pahalı görünüyor. Merkez bankaları bu yükselişin temelini oluşturdu, ancak bireysel yatırımcılar ve ETF’ler şimdi bir sonraki aşamaya yön veriyor” yorumunu yaptı.
Bu arada Citadel Kurucusu Ken Griffin’in ardından Bridgewater Associates’in kurucusu milyarder yatırımcı Ray Dalio da altının “kesinlikle” dolardan daha güvenli bir liman haline geldiğini söyledi. Altının yükselişini, değerli metalin yüksek enflasyon ve ekonomik dengesizliğin ön plana çıktığı 1970’lerdeki değer kazancına benzeten Dalio, salı günü Bloomberg’e yaptığı açıklamada, “Altın, portföyü çeşitlendirmek için çok mükemmel bir araç. Dolayısıyla, sadece stratejik varlık dağılımı açısından bakarsanız, portföyünüzün yaklaşık yüzde 15’ini altınla doldurmak en uygun dağılım olacaktır” dedi.