Altı Milyondan Fazla İnsan Kalıntısının Bulunduğu Paris Yeraltı Mezarları Hakkında 12 Enteresan Bilgi

Paris'i Eyfel Kulesi ile bilenler bir miktar şaşırabilir... 😅 Dünyanın en korkutucu yerlerinde biri olan bu yeraltı mezarlığı hakkında enteresan bilgileri derledik. 👇

1. İkinci Dünya Savaşı sırasında Paris Büyük Camii, Yahudileri binanın altındaki yeraltı mezarlıklarında saklayarak hayatlarını kurtardı.

Paris Büyük Camii, 1926 yılında Paris'in Müslüman topluluğu için inşa edildi. Aradan geçen yaklaşık on yılın ardından, bu camii bir başka topluluğa el uzattı: Hayatları risk altında olan Yahudiler.

1940 yılında Almanya Fransa'yı işgal etti. Bu da burada yaşayan Yahudilere yönelik bir soykırım yapılması anlamına geliyordu. Fransa'daki çoğu insan Yahudi komşularına el uzattı ve onları sakladı; ancak hepsini saklayamadılar. Paris Büyük Camii topluluğu da yardım eli uzatarak Yahudileri saklamak için yardım etti.

2. Bir hastane görevlisi bu mezarlıkta kayboldu. Kalıntıları ise 11 yıl sonra bulundu.

Yeraltı mezarlıklarını ziyaret eden pek çok kişi vardı, ancak hepsi oradan çıkamıyordu. Philibert Aspairt, yeraltı mezarlığının karanlıklarında kaybolan bir hastane çalışanıydı.

Aspairt, Val-de-Grâce askeri hastanesinde görev yapıyordu. 1793 yılında yeraltı mezarlıklarına indi ve onu bir daha gören kimse olmadı. Kalıntıları ise aradan geçen 11 yılın ardından bulundu. Kalıntıları çıkış noktasına yakın bir yerde keşfedildi... Onun anısına bulunduğu yere bir mezar taşı dikildi.

'Philibert Aspairt anısına, bu çukurda 3 Kasım 1793 yılında kayboldu; 11 yıl sonra bulundu ve aynı yerde 30 Nisan 1804 yılında gömüldü.'

3. İkinci Dünya Savaşı sırasında iki doktor yeraltı mezarlıklarının haritalarını Fransız Direnişi topluluklarına vermiştir.

20 metre uzunluğundaki karanlık tünelleri ve gizli kapıları ile Paris Yeraltı Mezarları ideal bir saklanma yeriydi.

İki doktor olan Jean Talairach ve René Suttel de öyle düşündü ve 1938 yılında mezarlığı keşfederek bir harita oluşturdular. İki yıl sonra Nazi Almanya'sı, Fransa işgalini başlattı. Talairach ve Suttel, haritalarının bu direnişte işe yarayabileceğini düşündüler. Haritalarını direnişin lideri Henri Rol-Tanguy'a verdiler.

4. Mezarlığı ilk ziyaret eden isimler kraliyet üyeleriydi.

Mezarlıklar aslen turistik amaçlarla inşa edilmemişti, ancak insanlar yeraltındaki bu gizemi görmekten kendilerini alamıyordu...

Mezarlığı ziyaret eden ilk turistlerden biri Artois Kontluğu'ydu; Fransa'nın gelecek kralı Charles ve erkek kardeşi 16. Louis. Bu yalnızca rutin bir ziyaret değildi: Saray mensupları ile birlikte yeraltında piknik yaptılar.

1809 yılında mezarlık halka açıldı fakat rezervasyon ile çalışıyordu. İnsanlar ölü kemiklerinin saklandığı bu yere gelip şaşkınlıklarını gizleyemiyorlardı. 1874 yılında ise mezarlık tamamen halka açık hale getirildi. Bu tarihi yer, Almanya'nın ilk şansölyesi Otto von Bismarck, Avusturya imparatoru Francis I ve Napolyon gibi birçok ünlü ismin ilgisini çekti.

5. Mezarlığa ev sahipliği yağan taş ocakları bir zamanlar mantar yetiştirmek için de kullanılmıştı.

Paris Yeraltı Mezarları yalnızca insan kalıntılarına ev sahipliği yapmadı. İlk başta burası birkaç taş ocağından meydana geliyordu. 15. yüzyılda Tombe-Issoire taş ocakları olarak bilinen bu yerden, Paris binaları için taş getiriliyordu. 

Bu mezarlığın bir diğer işlevi ise mantar yetiştirmek için kullanılmasıydı. 19. yüzyılda ve 20. yüzyılın başlarında birçok çiftçi mantarlarını taşocağında yetiştirdi. Taşocağının değişmeyen ısısı ve nemi, mantar yetiştirmek için elverişli koşulları sağladı.

6. 2004 yılında Paris polisi mezarlığın derinliklerinde bir sinema salonu keşfetti!

Polisler bu zamana kadar mezarlığın derinliklerinde birbirinden enteresan keşiflerde bulundu. Fakat bunlardan en ilginci 2004 yılında bir sinema salonu bulmalarıydı!

Palais de Chaillot tünelinin altında içinde projektörler, yemek yapma ekipmanı, koltuk ve film cd'leri barındıran bir sinema salonu bulundu. Bu sinemanın arkasındaki grup ve kişiler kısa sürede belirlendi; hem de 'Bizi bulmayın' şeklinde bıraktıkları yazıdan yola çıkılarak. 😅

7. Hırsızlar, 300 bin dolar değerindeki şarabı çalmak için mezarlığı delip geçtiler!

Paris'in yeraltı labirent tünellerden oluştuğu için burada kendi içkisini yapan ve depolayan insanlar da bulunuyordu. 

Bal şarabı yapan  Audric de Campeau, BBC'ye mezarlığın bal şarabını saklamak için mükemmel bir yer olduğunu anlattı. Normal bir Paris hücresinin aksine, burada ısı hep 14 derece, hiç titreşim yok, koku yok, tamamen karanlık ve nem yüzde 90 oranında. 

2017 yılında içki yapan bazı kişiler, tüneli başka bir amaç için kullandı: Mezarlığın sınırında özel bir hücrede saklanan şarapları çaldılar. Gece yarısı özel hücreye ulaşmak için mezarlıkta bir delik açtılar. Suçlular değeri 300 bin dolar olan 300 şişe şarabı çaldı.

8. Mezarlıkta, Paris'te şu an yaşayan insanlardan daha çok gömülü insan var.

Paris Yeraltı Mezarları, ölü kemiklerinden ve insan kalıntılarından meydana geliyor. Toplamda 6 milyon insanın kalıntıları bu mezarlıkta bulunuyor: Dört şehrin en büyük mezarlıklarının nüfusu kadar...

Şu anda Paris sınırlarında yaşayan 2.2 milyon insana kıyasla, mezarlıktaki insanların kalıntıları üç kat daha fazla. 😨

9. Yeraltı mezarlığının yapılmasının sebebi, şehirdeki mezarlığın kadavralar ile dolup taşmasıydı.

18. yüzyılda Paris gitgide kalabalıklaşıyordu. Bu, şehrin mezarlığı için de geçerliydi...

Şehrin en eski mezarlığı olan Holy Innocents Mezarlığı, 12. yüzyıldan beri sayısız jenerasyonun gömüldüğü bir yer oldu. Aradan geçen beş yüzyılın ardından, mezarlık artık dolup taşacak hale gelmişti. Mezarlığın yakınındaki Les Halles mahallesi için bu büyük bir problem haline gelmişti. Mezarlıktaki duvarın bahar yağmuru sırasında yıkılmasıyla adeta bir korku filmi yaşandı ve çürümüş cesetler mahallelilerin kabusu oldu. 1786 yılında bir yeraltı mezarlığı için çalışmalara başlandı ve milyonlarca insan kalıntısı taşındı. Tüm süreç toplamda 12 yıl sürdü.

10. "Katafil" , bu yeraltı mezarlıklarını yasadışı olarak gezen kentsel kaşiflere deniyor.

Mezarlığın bazı kısımları halka açık. Herkes giriş ücretini ödeyerek mezarlığı ziyaret edebilir. Fakat ziyaretçiler yalnızca halka açılan kısımları ziyaret edebilir; bu kısımlar 3 metreyi geçmiyor ve ziyaret saatleri kısıtlı. 

Parisliler arasında 'Katafiller' denilen bir grup var. Bu grup, yasadışı olarak kullanılmayan girişleri kullanarak mezarlığı keşfediyor. Mezarlığa ziyaret saatlerinin bitmesinin ardından gizlice giriyorlar. Bu katafil topluluğunun oldukça büyük olduğu, bazılarının yalnızca partilemek veya köpeğini yürütmek için aşağı indiği söyleniyor.

11. Bazı sanatçılar bu mezarlığı yaratıcılığını konuşturmak için kullanıyor!

Bazı cesur artistler bu mezarlığı yaratıcılıklarını konuşturmak için kullanabilecekleri geniş bir kanvas olarak görüyor. Gizlice mezarlığa girerek duvara resimler çiziyorlar.

Kendilerini 'Nobad' olarak tanıtan bu artistler, New York Times'a eserlerinin burada daha değerli olduğunu, çünkü sınırlı sayıda insanın onları görme ayrıcalığı edindiğini anlattı.

Bu sanatçılar yalnızca resim çizmiyor; aralarında heykel yapanlar da mevcut.

12. Bu mezarlık yalnızca turistleri değil, birbirinden enteresan ve çılgın partileri de ağırlıyor!

Bazı Parisliler bu yeraltı mezarlığında yetkisiz partiler veriyor ve delicesine eğleniyorlar... Partide DJ bile var!

Eski bir mezarlıkta yapılacak iş değil, ancak mezarlığın dokunulmazlığı burayı cazip kılan detaylarından biri. Partideki DJ'lerden biri anonim olarak The Guardian'a şöyle konuştu: 'Her şey birkaç saatliğine de olsa normlardan kaçabilmek ile ilgili.'

Bu partiler maalesef güvenli de değil. 2016 yılında bir adam ölümcül kardiyak nöbeti geçirerek hayatını kaybetti. Partinin izinsiz yapılması, alkol ve madde kullanımı gibi detaylar tıbbi destek almayı zorlaştırıyor.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

İpek Yolundan Tuz Yoluna: Bir Zamanlar Dünya Tarihinde Ticarete Yön Veren 9 Yol
Sirkeli Suyla Temizliyorlarmış! Zam Üstüne Zam Yapılan Tuvalet Kağıtlarının Tarihine Mercek Tutuyoruz!
İçinde Çalışan İnsanlar Varken Yerinden Oynatılarak Konumu Değiştirilen Telefon Binası: Indiana Bell

Popüler İçerikler

"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
15.07.2022

Aynısını biz yapsak ne barbarlığımız kalır ne atalarımızın çağdışılığı.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ