Almanya’nın, Sosisli Sandviçi Fast Food Tahtından İndiren Yeni Kralı: Döner Kebap!

Neredeyse hepimizin gönlünde ayrı bir yeri bulunan döner, Almanya'da geleneksel sosisi geçerek ülkede en fazla talep gören, en popüler sokak yemeği olmuş durumda.

Dönere de bu yakışırdı diyor; BBC Travel'dan derlediğimiz haberin detaylarına birlikte bakıyoruz!

Almanya dendiğinde insanın aklına yiyecek - içecek anlamında iki şey gelir değil mi? Domuz sosisi ve bira.

Döner kebap Almanya'da domuz sosisini tahtından indirdi. 82 milyon nüfuslu ülkede günde 2 milyon döner kebap tüketiliyor.

Avrupa Türk Döner İmalatçıları Derneği (ATDİD) sözcüsü Gürsel Ülber’e göre bu rakam, Almanların en yaygın sokak ve fast-food yiyeceği olan sosisi tam 2’ye katlıyor; ki bu da bizlere ülkedeki Türk nüfusun Alman toplumu üzerindeki kültürel ve ekonomik etkisini göstermekte.

Döneri bundan 45 yıl önce ülkeye getirenler ise, Kadir Nurman ile Mehmet Aygün isimli iki gurbetçi işçimiz.

Her ikisi de Almanya’nın savaş sonrası ekonomisini yoluna koyabilmek adına yurt dışından işçi alımına giriştiği dönemde ülkeye gurbetçi işçi olarak gitmiş.

İşte bu isimler, ülkede şu an 200.000 kişiye ulaşmış bir iş gücünün fitilinin ateşleyicisi olmuşlar. 'Dönerin mucidi' diye nitelenen Kadir Nurman'ı 2013 yılında kaybetmiştik.

Almanya’nın gördüğü ilk döner kebabı, Kadir Nurman 1972 yılında Batı Berlin’deki minik sokak tezgahında satmış.

Tabii o dönemlerde döner henüz “dürüm” formunda değil; bizim porsiyon diye adlandırdığımız, yanında pilav, salata ve lavaş ekmeği ile beraber sunulan bir formda. 

Gün geçtikçe, oldukça yoğun ve sıkı çalışan Alman halkından gelen 'to go', yani 'al götür' talebi doğrultusunda, lavaş ya da ekmeğin içerisinde dürüm ve sandviç olarak servis edilmeye başlanmış.

Döner bugün Almanya’da tam 4 milyar Euro'luk bir pazar payına ulaşmış durumda.

Günlük yaklaşık 400 ton etin tüketildiği döner endüstrisi artık Alman halkının beslenme alışkanlıklarında önemli bir yer tutuyor.

ATDİD’e göre Almanya’da an itibariyle 40.000 dönerci var. Sadece Berlin’de bu sayı 4.000; ve bu İstanbul’un bile üzerinde.

Başkenti ise sırasıyla Münih, Frankfurt, Hamburg ve Stuttgart takip ediyor.

Dönerin Almanya’da bu derece sevilip popüler olması ise elbette genç girişimci beyinleri de harekete geçirmiş! Örneğin 'Papa Turk' isimli içecek, bu girişimciler tarafından hayata geçirilen icatlardan biri.

2011 yılında bir grup Alman üniversite öğrencisi tarafından çıkarılan ve zencefil, maydanoz, nane ve limon karışımından oluşan 'Papa Turk', dönerin yedikten sonra ağızda bıraktığı soğanlı sarımsaklı kokuyu bastırmak isteyenler tarafından tüketiliyor.

Peki ama Almanya’da döneri bu derece popüler ve sevilir yapan ne?

“Çünkü tadı muhteşem”. 

Ülber’e göre sorunun cevabı bu kadar basit. “İyi protein ve salatayı bir arada yiyeceğiniz en hızlı seçeneklerden biri.'

Vazgeçilmez lezzetinin yanında bir başka önemli sebep ise, dev porsiyonları gayet makul fiyatlara sunuyor olabilmesi.

Yediğiniz yere göre ülkede döner kebabın fiyatları 4,5 ila 14 Euro arasında değişiyor.

İlk zamanlar yalnızca sığır eti ve klasik salatayla yapılan dönerde şimdiyse pek çok farklı alternatif görmek mümkün.

Kuzu ve tabii ki tavuğun yanı sıra çok çeşitli etlerle beraber farklı sandviç ekmekleri ve soslarla servis edilebiliyor. Her restoran kendinden bir şeyler katmış diyebiliriz. 

Yani aslında, damak zevkine göre bu kadar çok çeşitlendirilebiliyor olması da döneri Almanlar arasında popülerleştiren etkenlerden biri.

Stuttgart’ta bir döner restoranı sahibi olan Evren Demircan, dönerin yanı sıra İskender, Adana kebap ve köftenin de popülerleşmeye başladığını söylüyor.

Ama dönerin açık ara önde olduğunu Demircan da söylemiş. Hafta içi 500, hafta sonu bunun iki katı kadar döner satışı yapıyor.

İşte BBC Travel yazarı Shireen Khalil de, 'Neymiş bu kadar methedilen şey?' diye meraklara gark olup bu merakını gidermek üzere Almanya'nın yolunu tutmuş.

“İlk anladığım şu oldu; döner benim zannettiğim gibi, alkollü gecelerin geç saat finalinden ibaret olmaktan çok çok daha fazlasıymış.'

Khalil, Frankfurt’un en merkezi yerlerinde yürürken, ne kadar fazla sayıda dönerci olduğuna hayret ettiğini anlatıyor.

'Şık restoranlardan sokak tezgahlarına neredeyse adım başı olduğu halde, öyle yemeği saatlerinde neredeyse hepsinin önünde kuyruk olması beni fazlasıyla şaşırttı', diye devam ediyor.

Tadına baktığında ise neden bu kadar sevildiğini anlaması zor olmamış.

'İlk ısırığımı aldığım anda dürümün altından akmaya başlayan o acılı, yoğurtlu-sarımsaklı sosun çok lezzetli bir et ve çıtır çıtır salatayla birleşiminin, ağzımda bıraktığı tat inanılmazdı', diyor.

Türklerin bir yandan dönerin gelenekselliğini korurken, diğer yandan bunu yabancı bir kültüre böylesine adapte edebilmiş olmasını büyük bir başarı olarak nitelendiriyor.

Almanya'da döner piyasasının hayli rekabetçi ve sürekli değişim halinde olduğuna da dikkat çeken yazar, ülkede en yüksek nüfusa sahip yabancı popülasyonu olan Türklerin bu sayede iki kültür arasında güzel de bir bağ yarattığını düşündüğünü söylemiş.

Dönerin namını Almanya'da böylesine alıp yürüten tüm gurbetçilerimize bu vesileyle buradan selam gönderiyoruz! 👋👊

Popüler İçerikler

Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
10.02.2017

almanya'da yediğim dönerler hayatımda yediğim en kötü dönerlerdi ve birçok tanıdığım ve arkadaşım da böyle düşünüyor. lavaşından kuru etine cidden iyi değildir. buna rağmen bu satış inanılmaz.

10.02.2017

Adamlar hatay'da döner yerse bu ne diye tükürür diyorsun.

10.02.2017

acıktım lan zalımın oğlu

Pasif Kullanıcı
11.02.2017

Japonya'ya da götürün biraz. Allah'ım o iğrenç suşilerini bütün dünyaya yediriyolar! Dönerin lezzetinin yanında solda sıfır kalır. Sağlıksız da bi şey zaten. Sık tüketilince bağırsaklarda parazit yapıyo. Japonların niye bu kadar zayıf olduğuna şaşmamak lazım. Bizim yemekleri götürelim de biraz mideleri bayram etsin yazık!

TÜM YORUMLARI OKU (13)